Sosyal Medya

SOSYAL-KÜLTÜR

Kudüs Davası ve Osmanlı'nın Kudüs’teki Şehirciliği

Mehmet İskenderiyye

Siyonizm yüzyıllardır sadece yer, millet ve şeref sınırlarını ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda İslam'ın kutsal mekânlarını da kirletmeye uğraşıyor. Müslümanlar olarak İslam ile diğer tüm dinleri ve inançları hakir gören, kendilerinin Allah'ın seçilmiş milleti olduğunu iddia eden Siyonist oluşumlara karşı kutsal mirasımızı muhafaza etmek için mücadele etmek zorundayız. Uluslararası kurumları sahte bilgilerle ve tarihi gerçekleri tahrif ederek aldatan Siyonist lobisi ile Müslümanlar mücadeleye devam etmezlerse Siyonistlerin sahte tarihlerinin gerçek olması şaşırtıcı olmayacaktır.  Bu yüzden bu yazıdaAksa mescidinin aslını ve tarihini ortaya koymaya çalışacağız.

Mescid-i Aksa Neden önemlidir?

Kudüs şehri Allah’ın ve Peygamberlerinin kutsal yeridir. Bizim itikadımızda da çok önemli bir yere sahiptir. Zira Mescid-i Aksa1 İslam’ın ilk kıblesi olmasının yanı sıra Peygamberlerin mescidi ve İslam’da üçüncü Harem mescit sayılmaktadır. Mescid-i Aksa içinde bir vakit namaz, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi dışında diğer mescitlerdeki 1000 vakit namaza eşittir. Kur’an-ı Kerimde Mescid-i Aksa’nın farklı ayetlerde birkaç defa zikredilmesi, bu mescidin öneminin yanı sıra itikat ve iman meselesi olduğunu da göstermektedir.

İsra ve Miraç zamanından beri Mescid-i Aksa Müslümanların vakfı haline gelmiştir. Dolayısıyla Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanların kutsal mekânıdır. Bu yüzden Mescid-i Aksa’nın kâfirlerin elinde bulunduğu her gün Müslümanların günah defterine yazılacaktır.

Burada şu hususu hatırlatmakta fayda vardır. O da şudur ki kutsal olan şey bina değil, o mekândır.  Bina, sadece Miraç taşı, Burak taşı ve Hz. Muhammed (s.a.v.)’in namaz alanının yerini göstermesi hususunda önem arz etmektedir. Aksi takdirde Mescid-i Aksa değişik sebeplerle tarih boyunca kırk defa yıkılmıştır ve her defasında yeniden yapılmıştır.

Kudüs Şehrinin Fiziksel Tarihi:

Hz. Âdem (a.s.) Kudüs şehrini inşa etmiştir.1 Kudüs şehri iki bölümdür. Birincisi Doğu Kudüs’tür ve (Hz.Adem’ın (a.s.) dönemine aittir. İkincisi ise Batı Kudüs’tür ve Osmanlı dönemine aittir.2 M.1967 yılında Yahudiler Kudüs şehrini işgal etmiştir. Bu dönemden sonra Kudüs ikiye ayrılmıştır.3 Bu şehrin en önemli bölüm ise Doğu Kudüs bölümüdür. Çünkü bu bölümün içinde Mescid-i Aksa bulunmaktadır. Doğu Kudüs dört mahalleden oluşmaktadır.

(Res:1)Mescid-i Aksa’nın Bölümleri

  1. İslam mahallesidir. Bu mahalle Kudüs’ün kuzeyindedir.
  2. Şu anda Yahudi mahallesidir. Burası Osmanlı döneminde Türkmen mahallesi iken 1919 yılında Osmanlı yıkıldıktan sonra Türkler buradan çıkarılmış, İngiltere tarafından Yahudiler bu bölgeye iskân edilmiştir. Günümüzde bu Türkmenlerden üç aile halen Kudüs’te ve Nablus şehirlerinde yaşamaktadır.4
  3. Ermeni mahallesidir. Buradaki Ermeniler Selahaddin-i Eyyubi döneminde (M.11.y.y.’da) Haçlı ordusunda asker olarak savaşmışlardır. Selahaddin Eyyubi, bu Ermenilere Müslümanlara zarar vermemeleri, askeri faaliyette bulunmamaları ve siyaset yapmamaları şartıyla Kudüs’te kalma izni vermiştir. Fakat daha sonraki yıllarda Ermeniler iskân edildikleri Kudüs topraklarını para karşılığında Yahudilere satmışlardır. Bugün bu gerçek gizlenerek sanki Müslüman Araplar bu toprakları satmış gibi gösterilmektedir.
  4. Hristiyan Arap mahallesidir. Buradaki Hristiyan Araplar da Ermeniler gibi Yahudi ordusuna ve milletine geçmişlerdir.5

Hz. Nuh’ın (a.s.) tufanından sonra Amuri Araplar Kudüs şehrini tekrar inşa ettiler. Daha sonra M.Ö. 3000 yılında Yebusi Arapların kralı Kudüs’ü tekrar inşa etmiştir. Yebusi döneminde Kudüs’e Ur Selim denmektir. Ur Selim ifadesi Ârâmîce’de selam şehri demektir.

Bu dönemde Hz. İbrahim (a.s.) Mescid-i Aksayı1 tekrar inşa etmiştir.2

Kubbetu’s- Sahra’nın ahşapları Emeviler döneminde altın ile kaplanmıştır. Abu Cafer el- Mensur adlı Abbasi halifesi Kubbetu’s- Sahra’nın altınlarını alarak sikke bastırmıştır (Para yapmıştır). Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kubbetu’s- Sahra’nın ahşapları bakır ile kaplanmıştır. Halen bu bakır Kubbetu’s- Sahra’nın üzerinde durmaktadır. Resimlerde gördüğümüz sarı renk bu bakırın rengidir.

 

(Res:2) M.1907’de Abdülhamit döneminde Halil kapısı üzerinde saat kulesi

Önemli noktalar:

1. Günümüzdeki Mescid-i Aksa’nın sur duvarları II. Abdülhamid dönemine aittir.3

 2. Burak taşı, Burak duvarının içindedir. Burak duvarı II. Abdülhamit dönemine aittir.

 3. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kubbetu’s- Sahra’nın dış duvarları mermer ile inşa edilmiştir.

4. Kanuni Sultan Süleyman Kubbetu’s Sahra’nın dış duvarlarının üzerini Kütahya Turkuvaz seramikleri ile kaplatmıştır. Böylece Kubbetu’s- Sahra mavi rengini almıştır. (Res:1-3).

Sonuç olarak işgal altında olan bu kutsal mekânın tarihi İslam peygamberlerinin tarihi ile iç içedir. Kudüs bu yüzden sadece siyasi bir mesele değil imani bir meseledir.  Bütün bu özelliklerinden dolayı Müslümanlar Kudüs davasına sahip çıkmak zorundadır.



1Aksa mescidi diye adlandırılmış çünkü Hicazın ziyaret edilen en uzak mescidiymiş. İlye mescidi, yanı mukaddes ev demektir. Ur-Selim diye adlandırıldı; manası barış şehri, H.İmam, Al-Aksa siziÇağırıyor ey Müslümanların vicdanları namusunuz nerede??!!!; “el-Takamül-Arabi derğisi”, S.8, Beyrut, 2002, s.30.

1Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurdu: «Dünya’da ilk inşa edilen camii Mescid-i Haram, sonra Kudüs Mescid-i’dir. Hz. Ebu Zer  ona sordu:  «Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksa arasında kaç yıl fark var?» Hz. Peygamberimiz ona şöyle cevap vermiş: « 40 yıldır. Mescid-i Haram inşa edildikten 40 yıl sonra Mescid-i Aksa inşa edilmiştir». «Müslim Sahihinde, Mescitler kitabı, Namaz bölümü, Hadis No: 520». Mücirüddin el-Alimi’nin bu hadisin şerhinde anlattığına göre Hz. Adem (a.s.) dünya’ya indirdikten sonra Arafat dağına giderek oradan Hz. Hava (r.a.) ile beraber Filistin kutsal yerine gitmiş. Orada Kudüs şerhrini ve Mescidi Aksa’yı inşa etmiştir; Mücirüddin el-Hanbeli el-Alimi, el-Ünsül-Celil Bi Tarihil Kusdüs vel Halil, inceleyen Adnan Ebu Tabbane, C:1, Ürdün, Amman, 1999, s.87.

2Arif Paşa el-Arif, el-Mufassal Fi Tarihil Kudüs, C:1, Filistin, Kudüs, 1966, s.104.

3Cemal Abdülhadi, et-Tarik ile Beytil Makdis, C:3, Mısır, Mensura, 1987, s.40.

5Makbüle Haseneyn el-Hac, Medinetül Kudüs Fil Ahdil Eyyübi, Yüksek Lisans tezi yayılanmamış, Ürdün üniversitesi, Amman, 1991, s.87,88,94,96; Halit Azab ve Şeyma el-Sayih, el-Haremül Kudüsi el-Şerif, Beyrut, 2010, s.7-15; Arif Paşa, a.g.e., C:1, s.65-67,87-100.

1Kutsal Harem Kudüs'ün güneydoğusuna düşer, el-Uruz vadisine bakar düzensiz dikdörtgen şeklinde kuzey pervazının boyu 310 m. Güney pervazının boyu 381 m. Doğu pervazının boyu 462 m. Batı pervazının boyu ise 491 m. Kapıları dışarı surlara paylaştırılmış çoğu doğu tarafında; kapıların isimleri; Ğavanim kapısı, Asfar, el-Nadir, el-Medid, el-Kattafin, el-Matar, Silsile, el-Meğaribe; Halit İmam, a.g.m., s.30.

2Arif Paşa, a.g.e., C:1, s.11; Cemal Abdülhadi ve Vafa Rifat, Zürriyetü İbrahim “a.s.” vel Mescid-i Aksa, Mısır, Mansura, 1986, s.46, 47.

3II.Abdülhamid  M.1907 yılında Kudüs ve Mescidi Aksa’nın surları inşa edilirken Mescidi Aksa’nın saat kulesi, Halil kapısı üzerinde inşa edilmiştir. Mahmudiye saat kulesi “Şükür saatı” demektir. Bu saat kulesini 1917’de İngilizler Kudüs’ü işgal edince yıkmışlar ve saatin mekanızmasını Londra’ya götürerek Bikpin saatında kullanılmış; http://www.turkpress.co/node/11883.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.