SOSYAL-KÜLTÜR
İslam ve Bilime Adanmış Bir Ömür: Fuat Sezgin
Hocanın ölümünün 3. yıl dönümünde hocaya Allah’tan rahmet ve mağfiret, bizlere bıraktığı örnek hayatı için bol sevaplar dilerim. Rabbimiz Celle Celâluhû, cümlemizi ilmi seven, kendi konumuna göre ilim tahsiliyle meşgul olan, bilmediklerini öğrenen, öğrendikleriyle amel eden ve başkalarına da öğretenlerden; ilmiyle yalnızca Allâh Te-âlâ’nın rızasını hedefleyenlerden eylesin.
Abdimajit Bakybaev
“Ben burada ilk önce hocalara seslenmek istiyorum. Talebeleri aşağılık duygusundan kurtarmaya çalışsınlar. Aşağılık duygusu Türk milletini bir kanser gibi kemiriyor.” diyen, ömrünü ümmet ve bilim davası yolunda tüketen Fuat Sezgin, 1924’te Bitlis’te doğar. Lise eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’a üniversite seçmeye gider. İstanbul’da Alman oryantalist Hellmut Ritter’in bir konferansına katılır. Bu konferansta dinlediklerinin etkisiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Enstitüsü’nde İslami Bilimler ve Oryantalistik alanını seçmeye karar verir. Fuat Sezgin, merak duygusunu kamçılayan ve ufkunu açan kişinin hocası Helmutt Ritter olduğunu birçok platformda gururla ifade eder.
Fuat Sezgin’in hayatı zorluklarla, uykusuz gecelerle, sürgünle, çileyle, vatana özlemle geçmiştir. Biz bu yazıda Fuat Sezgin’in hayatından daha çok onun gençlere, bizim gibi uyuyan milletlere yönelik yürekten sarf ettiği ve muhatabının yüreğine hançer gibi saplanan sözlerinden, birçok insan için örnek alınacak hayat sahnelerinden bahsetmeye çalışacağız. Hocamızın hayatından alınmış örneklikler bir Müslümanın uyanmasına, ümmet ve bilim şuurunun oluşmasına vesile olursa kendimizi bahtiyar sayarız.
Zamanın Önemi
Zamanın önemi konusunda Fuat Sezgin: “İnsanlar zamanlarının çok kısa olduğunu unutuyorlar. Kendilerine, Allah’ın lutüf olarak verdiği bu zamanı faydalı olarak doldurma vecibesinin şuurunda değiller. Boş şeylerle uğraşıyoruz. Zamanın Allah’ın bize verdiği büyük bir nimet olduğunu unutuyoruz.” demektedir.
Hocanın şu cümleleri de zamanın verimli kullanılması gerektiği konusunda önemli ikazlar içermektedir.
“İki aydır Türkiye’ye sık sık gidip geliyorum. Tesadüfen hafta sonları geliyorum. Arkadaşlarım, dostlarım var. Bana diyorlar ki: “Efendim bu hafta sonu gelmeyin, benim düğünüm var!” Evlensinler... Tamam. Ama bu düğünler Türklerin hayatını yiyor.”
Hayatın Amacı
Hocadan amacının ne olduğu sorulduğunda: “Amacım, İslam topluluğuna mensup insanlara İslam bilimlerinin gerçek seviyesini tanıtmak, benlik duygularını olumsuz etkileyen yanlış yargılardan onları kurtarmak ve onlara ferdin üreticiliğine olan inancı kazandırmaktır. Gayretimin bir kısmı bilim dünyasına hizmet etmektir. Ama hayatımın diğer çok mühim bir gayesi isekoskoca bir İslam âleminin yitirmiş olduğu kendine hürmeti, güveni tazelemek ve insanlık tarihindeki yerini hatırlatmak, kaybettiklerini iade etmektir.” şeklinde cevap vermiştir.
Fuat Sezgin'in İlmî Mıraslarından Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Kütüphanesi
Türkiye ve Bilim
Fuat Sezgin hocanın Türkiye’nin bilim konusunda bulunduğu konumu ifade eden şu cümleleri oldukça ibretliktir.
“Biruni 27 yaşındayken 18 yaşındaki İbn-i Sina ile yazılı bir münakaşaya giriyor. Konu nedir biliyor musunuz? Işığın ölçüsü ölçüsüz müdür yani lamütenahi midir, yoksa zamanla ölçülebilirmi? Ne müthiş bir şey değil mi? Böyle bir şey bugünün Türkiye’sinde bile olmaz.”
Günde Kaç Saat Çalışmalıyız?
Fuat Sezgin’den günde kaç saat çalıştığını sorarlar. Onun cevabı gerçekten çok çarpıcıdır:
“Şimdi tembelliğe başladım, eskisi kadar çalışamıyorum. Eskiden 17 saat çalışabiliyordum. Şimdi 3-5 saat azalttık. Sabahleyin 07.30’da enstitüye gidiyorum. Saaat 18.00’de enstitüden çıkıyorum ve sonra da evde çalışmaya devam ediyorum.”
İnancın Önemi
Fuat Sezgin inancın önemini ve değerini şu şekilde ifade etmiştir:
“Eğer arkanızda inancınız varsa ve o sizi yapıcı olmaya itiyorsa çok şeyler başarırsınız. Benim hayatımın sırrı budur.”
Din Nedir?
Fuat Sezgin din konusundaki bazı cümleleri şunlardır:
“Din gerilemenin nedeni değildir. Bilimle ters düşmez.”
Müslümanlar ve Bilim
Fuat Sezgin’in Müslümanların bilim üretme noktasında ulaştıkları seviyeyi ifade eden şu cümleleri oldukça önemlidir.
“Müslümanlar, kendilerinden evvelki bilimleri geliştirdiler bu birincisi. İkincisi, yeni bilimler kurdular. Bugün Avrupa’da gelişmiş olan yeni bilimlerin kısmen temellerini attılar.”
Fuat Sezgin'in İlmî Mıraslarından İslam Bilim ve Teknoloji Tarihî Müzesi
“İnsan, Avrupa kıtasının coğrafyasını araştırdığı zaman görüyor ki 18. yüzyıla kadar sadece İspanya’nın coğrafyası var. Diğerlerininmesela Almanya’nın, Fransa’nın coğrafyası falan yok. Bunu 1982’de bir Alman bilgini söylüyor. Acaba neden İspanya’nın coğrafyası var da diğerlerinin yok?Çünkü İspanya’da Müslümanlar yaşıyordu da ondan.”
Lisanın Önemi
Hoca bir keresinde oğlunun düğününe gidiyor ve oğluna mutluluk diledikten sonra, “artık benim gidip çalışmam lazım” - diye kütüphaneye, çalışma yerine gidiyor.
Fuat Sezgin’e, sizin 27 dil bildiğinizi söylüyorlar doğru mu? Diye sorulduğunda:
“Yok, abartmışlar, sadece 24 dil biliyorum” diye cevap vermiştir.
Âlimin Ölümü Âlemin Ölümüdür
İslâm nazarında ilmiyle amel eden ve insanlara hayrı öğreten Rabbanî âlim, Peygamberlerin vârisidir ve peygamberlerden sonra en büyük makamın sahibidir. İslam’da âliminölümü âlemin ölümü gibi kabul edilir. Rabbanî âlim için gökteki kuşlar ve denizdeki balıklar dahi istiğfarda bulunurlar. Âlimin mürekkebi, şehidin kanından daha üstün ve değerli kabul edilir.Fakat biz Müslümanlar böyle kıymetli insanları ancak öldükleri zaman anlamaya başlıyoruz. Ömrünü ümmet davasına adayan bu müstesna şahsiyeti de maalesef ölümünden sonra tanıyabildik, tanımaya çalıştık.
Hocanın ölümünün 3. yıl dönümünde hocaya Allah’tan rahmet ve mağfiret, bizlere bıraktığı örnek hayatı için bol sevaplar dilerim. Rabbimiz Celle Celâluhû, cümlemizi ilmi seven, kendi konumuna göre ilim tahsiliyle meşgul olan, bilmediklerini öğrenen, öğrendikleriyle amel eden ve başkalarına da öğretenlerden; ilmiyle yalnızca Allâh Te-âlâ’nın rızasını hedefleyenlerden eylesin.
İslam âleminde Fuat Sezgin gibi ümmetin derdini dava edinmiş âlimlerin çokça çıkması dileğiyle...
30.06.2021/Kırgızistan
Henüz yorum yapılmamış.