Sosyal Medya

SOSYAL-KÜLTÜR

Müslümanlar acımasız hayvan yiyiciler midir?

Ilerioluwa Shukrah Oyelami

İslam dininin iki ana bayramından birisi olan Kurban Bayramı yine geldi. Adından da anlaşılacağı gibi bu bayram; belli hayvan türlerini kurban etmek suretiyle Hz. İbrahim’in oğlu İsmail’i kurban etmek istemesi ve İsmail’in de buna razı olması, nihayet Allah’a karşı gösterilen büyük sadakatin karşılığı olarak hayvan kurban edilmesinin anılmasıdır. Ne yazık ki günümüzde her yönüyle anlamlı ve hikmetli bu büyük bayramı kötüleyen kimi insanlar görülmektedir. Onlara göre bu mübarek günlerde hayvanların kesilmesi merhametten uzaktır ve bir vahşettir!

Bu görüşü öne sürenlerin çoğunluğunu teşkil eden sözde hayvan hak aktivistleri veya vejetaryenlerin gayrimüslim kesimi, bunu İslam'ı itham etmek için başka bir fırsat olarak görmektedir. Müslüman kesimin içinde yer aldığını iddia eden bir kısım insanlar ise İslam’a birtakım reform çağrılarında bulunuyorlar. Bazıları, sadaka vererek “paralı kurbanı” sistemini tercih ederken bazıları da bu bayramdan tamamen uzak durmaktadır. Bu kimselerin sayısı Müslüman toplumun kayda değer bir parçasını oluşturmamaktadır. Fakat yine de bayram kurbanının İslam hukukunda en az sünnet-i müekkede olduğunu belirtmek gerekir.

Evvela, et veya herhangi bir hayvansal ürünün tüketimi Müslümanlara özgü bir şey değildir. Bu sebeple bu konuda eleştiride bulunmak isteyen kimse Müslümanlara saldırmadan önce, günde milyonlarca hayvan kesimi yapan uluslararası zincir mağazalarını sorgulamayı düşünebilir. Fakat şimdiki konumuz bu değildir.  Cevabını vermek istediğimiz soru şudur ki, ister dini bir törende olsun ister sadece yemek için olsun, hayvan kesimine yönelik bu propaganda haklı mıdır?

Hayvansal gıda ürünlerinin tüketiminin sağlıksız olduğu, sera gazı emisyonlarının ana nedeninin hayvanlar olduğuna dair fikirler son günlerde sıklılla tekrar ediliyor. Bu fikre sahip olanların bir kısmı ise et tüketiminin hayvanlara karşı vahşilik olarak yorumluyor. Ancak, bu teorilerin çoğunlukla anlamsız olduğunu ve konunun en azından yanlış yorumlanmadığını söylemek mümkündür. Söz gelimi, medikal araştırmalar, etten uzak durmanın düşük D3 vitamini, yetersiz çinko ve anemi gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini ortaya koyuyor. Bununla birlikte psikolojik araştırmalar vejetaryanlığın kaygı, depresyon ve yeme bozukluklarıyla ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Zira insanoğlu diğer primatlar gibi omnivorlar (et ve bitki tüketen) bir yaratıktır. Vücudumuz da eti sindirmek ve vücudun besin gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmıştır. Başka bir deyişle buna aykırı olan her davranış fıtrat dışıdır.

Sera gaz emisyonu konusunda da başka yanlış algılarla karşı karşıya geliyoruz. Zira dünyada sera gaz emisyonlarının %73,2'si elektrik ve ısı, ulaşım, imalat ve inşaattan kaynaklanırken sadece %18,4'ü mahsul ekimi ve hayvancılık üretimi dâhil olmak üzere tarımdan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla et yemekten kaçınmak ve hayvancılığı bırakmak sera gazı emisyonlarını durdurmayacaktır. Çünkü burada et tüketimi esas sorun değildir. Halbuki tarım ve hayvancılıktan kaynaklanan emisyonu önlemek için rotasyonel otlatma, aşırı gübre kullanımının önlenmesi, toprağa gübre uygulamasının optimize edilmesi vb. gibi çeşitli uygulamalar devreye koyulabilir.

İslam, hayvanlara yönelik birtakım haklar tanımaktadır. Kuran ve sünnet hayvanlara karşı şefkat ve ilgiyi öğretir. Hayvanların merhametli bir şekilde kesilmesi İslam dininde sabittir. Mesela Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah her şeye iyiliği emretmiştir; Kestiğiniz zaman güzel kesiniz ve sizden herhangi biriniz (hayvan keseceği zaman) bıçağını bilesin ve boğazlayıcı da hayvanı rahatlatsın.” Bununla birlikte İslam'da kesimde şiddet veya genel vahşete maruz kalan hayvanların etleri necis ve haram kabul edilir.

Özetle et tüketimi, hayvan helal şekilde beslenip kesildiği sürece insan için sağlıklıdır. Hayvancılık, çevre kirliliğinin ana kaynağı değildir. Hayvancılıktan kaynaklanan gaz emisyonu azaltmak için belli uygulamalar yapılabilir. Et yemek doğaldır ve faydaları zararlarından çoktur.  Üstelik, sadece yılda bir kez icra edilen kurban bayramı Müslümanları 'acımasız hayvan yiyiciler' yapmaz. Aksine Kurban Bayramı; iman, teslimiyet, şefkat ve merhametin sembolüdür.

Dünyamızda günde 200 milyona yakın hayvan yemek için kesilmektedir. Dolayısıyla birilerinin kurban bayramını 'toplu katliam' olarak etiketlemesi akla yatkın değildir. Nitekim bu görüşleri öne süren kuruluşların birçoğu, insanların hayvan sevgisi hassasiyetlerini istismar ederek çeşitli alternatif ürünlerin piyasadaki Pazar payını arttırmayı amaçlamaktadır. Yani, sonuçta, mesele bazıları için sadece ticarettir!

Kurbanlarımızı helal bir şekilde keselim. Allah bizden sizden kabul etsin. Hayırlı bayramlar…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.