Sosyal Medya

SİYASET

Yeni Bir Sömürgecilik Lekesi: Kanada'da Toplu Mezarlar

Muhtemelen Kanada’nın başka bölgelerinde de toplu mezarlar bulunmaktadır. Bütün bu gelişmeler, ülkenin sömürgeci geçmişiyle geç kalmış bir hesaplaşmaya yol açmaktadır. Birkaç haber raporuna göre Kanada genelinde birçok yerli topluluk, onlarca yıldır kayıp olan yakınlarının kalıntılarını ortaya çıkarmaya yönelik çalışmalara başlamıştır.

Ashraf Akintola 

Fitne hangi türden olursa olsun etkisini uzunca bir süre devam ettirir. Üstelik söz konusu fitne, şekli veya ismi değiştirilmiş bir olgu haline gelmişse etki süresi çok daha uzun olur. Söz gelimi 1960'ların sonunda çoğu Afrika ülkesi bağımsızlığını kazanmıştır. Fakat 1884-1885 Berlin Konferansı’nda alınan kararlar bu ülkelerin büyümesine ve gelişmesine engel olmaya devam etmektedir. Çünkü bağımsızlık gerçekçi bir şekilde hayata geçirilememiştir. Nitekim Fransa hala frankofon ülkeler için CFA frangı değerlerini belirlemekte, Belçika ise Kongo topraklarında hala kayda değer çıkarlarını korumaya devam etmektedir.

Heldring ve Robinson’un Afrika'da Kolonyalizm ve Ekonomik Kalkınma adlı araştırmalarında ifade ettikleri “Sömürgecilik sadece bir Avrupa fenomeni veya Afrika için kapışmadan ibaret değil” sözüne katılmamak elde değildir. Çünkü sömürgeciliğin tarihi ve kavram alanı mevcut görüntüsünden daha geniştir.

Sömürgecilik kısaca, genellikle koloniler kurarak ve ekonomik çıkarlar amacıyla bir halkın başka insanlar veya güçler tarafından kontrol edilmesi eylemi veya politikasıdır. Sömürgeleştirme sürecinde sömürgeciler dinlerini, dillerini, ekonomilerini ve diğer kültürel uygulamalarını empoze edebilirler.

Örneğin Modern Çin, bin yıl boyunca öncelikle Han Çinlileri tarafından birçok toplumun ezilmesi ile inşa edilmiş bir imparatorluktur. Ruslar Sibirya'yı ve Orta Asya'nın büyük bir bölümünü sömürgeleştirmiştir. Amerika'nın işgalinden 100 yıl önce İnkalar, Güney Kolombiya'dan Şili'ye ve kuzeybatı Arjantin'e uzanan geniş bir imparatorluk kurmuşlardı. Amerika, insan haklarını yok sayan birçok politika ile bu toplumu sömürgeleştirerek soykırıma maruz bıraktı. İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa devleti benzer yöntemler uygulayarak birçok ülkeyi sömürgeleştirdi.

Sömürgecilik halen devam ediyor ve artık "yeni sınırlar" veya "kalkınma" gibi farklı terimler ve kavramlar ile kendini pazarlıyor. Bu sözde terimlerin insanların yaşamlarını etkileme derecesi, sömürgeciliğin sömürge haline getirdiği toplumlarda bırakacağı izi belirleyecektir.

Bahsi geçen bu sömürgeci devletlerin işgal ettikleri alanlarda işledikleri vahşetlerin derecesi halen tartışmalıdır ve tam olarak aydınlatılmış değildir.

Amaç ve metot itibarıyla sömürgeleştirme tarzları farklı farklı olsa da sömürgecilik, çoğunlukla sömürge haline getirilen toplumların ekonomik egemenliklerinin yok edilmesi, topraklarının işgale uğraması, din, dil ve kültürel değerlerinin yok edilmesi sonuçlarını doğurmaktadır.

Kanada’nın Saskatchewan şehrinde sömürgeciler tarafından inşa edilen bir yatılı okulun içerisinde 700'den fazla isimsiz mezarın ortaya çıkışı Kanadalıların “sömürgeci geçmişleri” ile yüzleşmeleri konusunda acı bir deneyim olmuştur. Bu mezarın ortaya çıkışından kısa bir süre önce ise British Columbia adlı başka bir şehirde buradakine benzer fakat daha küçük ölçekli bir bulgunun ortaya çıkarılmıştır. Muhtemelen Kanada’nın başka bölgelerinde de toplu mezarlar bulunmaktadır. Bütün bu gelişmeler, ülkenin sömürgeci geçmişiyle geç kalmış bir hesaplaşmaya yol açmaktadır. Birkaç haber raporuna göre Kanada genelinde birçok yerli topluluk, onlarca yıldır kayıp olan yakınlarının kalıntılarını ortaya çıkarmaya yönelik çalışmalara başlamıştır.

Kanada'da 150 yıldan fazla bir zaman zarfında İngiliz sömürgecilerin açtıkları yatılı okullar faaliyet göstermiştir. 1996'da kapanana kadar 150.000'den fazla yerli çocuk ailelerinden alınmış ve Kanada genelinde faaliyet gösteren bu okullara yerleştirilmiştir. Fakat okulların farklı bir işletme sistemi bulunmaktadır. Çoğu zaman yerli çocuklar ailelerinden zorla alınmakta ve devlet imkânlarıyla finanse edilerek kilise tarafından işletilen çeşitli tesislerde barındırılmaktadır. Burada her türden istismara maruz kalan çocukların kendi dillerini konuşmaları yasaklanmaktadır. Yani sistemin esas amacı, onları tamamen köklerinden uzaklaştırmaktır.

Kanada’da sömürge yönetiminin bu tatsız izleri yavaş yavaş olsa da açığa çıkmaya devam etmektedir. Fakat esas olan tüm bu yaşananları insanların gözlerini açıcı bir tarzda değerlendirmektir. Bu şekilde bir uyanış sağlanamadığı müddetçe sömürge ve her türlü soykırım şekil değiştirerek tüm boyutlarıyla devam edecektir.

Örneğin Nijerya’da İslam, özellikle ülkenin kuzey ve güneybatı kesimlerinde büyük bir çoğunluk tarafından seve seve benimsenmiştir. Bu bölgeler gelen İslam davetçileri herhangi bir zorlama eyleminde bulunmamışlardır. Fakat Hıristiyan misyonerler bu topraklara sömürgeci anlayışlarıyla gelmişlerdir. Onların getirdikleri sömürge sisteminde esas amaç halk üzerinde her türlü tahakkümün önünü açmaktır. Ne yazık ki aynı sistem birçok Afrika ülkesinde de işletilmiştir. Bu zulüm sistemini engellemeye yönelik çabalar gösterilmediği takdirde sömürgeleştirme faaliyetleri birçok ülkede yeni acılar doğurmaya devam edecektir.

1 Yorum

  1. Ebubekir Doğan

    Temmuz 27, 2021 Salı 09:27

    Sömürgecinin lekesiz bıraktığı hiçbir toprak yok zaten... Kalemine sağlık kardeşim

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.