Dünyanın Ormanlarını Neden Yaktılar?

 Ebu Masum MÜCAHİT

2021 yılının Ağustos ayında dünyanın 40 farklı ülkesinde aynı anda büyük yangın felaketleri yaşandı. Üstelik bu yangınlar her ülkenin onlarca farklı bölgesinde eş zamanlı olarak çıktı. Teknoloji devi ülkeler bu yangınlara müdahale etmedi ya da edemedi! Aynı anda birbirinden farklı coğrafya ve iklim özelliklerine sahip ülkelerde bu yangınların çıkması tesadüf mü? Tropikal Afrika'da; Demokratik Kongo, Zambiya, Zimbabwe yandı. Tropikal Amerika'da Brezilya, Güney Amerika'da Şili ve Peru yangınlardan nasibini aldı.  Rusya ve Sibirya yandı. Avrupa’nın birçok bölgesi, Türkiye, Endenozya, Çin, Kore, Japonya yangınların yaşandığı diğer bazı bölgeler. Diyelim ki 2021 agustosunda Kuzey yarım kürede yaz mevsimi yaşanıyor ve yangınlar gerçekten iklime bağlı durumlardan dolayı yaşandı. Ama Güney yarım kürede kış mevsimi yaşanırken bu bölgede çıkan yangınları iklime bağlı nedenlerle nasıl açıklayacağız?

Mesela Peru ve Şili gibi ülkelerde bu yangınlar kış mevsiminde nasıl yaşandı? Birazcık coğrafya bilen herkes Ekvatoral iklimin nemli bir iklim olduğunu, bu bölgelerde kuru ot bulmanın mümkün olmadığını bilir. Bu iklim kuşağındaki bitkilerin yüzde sekseni sudan oluşur.  2 metre yüksekliğe sahip olan bu sulu bitkiler nasıl olur da doğal olarak yanabilir? Üstelik bu yangın nasıl yayılabilir? Brezilya nasıl yanabilir? Endonezya’da yangın nasıl çıkabilir?
Burada çok açık bir gerçek var ki bir el dünyayı yakıyor ve yıkıyor. Dünyayı bir gemi olarak düşünün.  Bir deli gemide delik açıyor. Fakat gemidekilerden hiçbiri ses çıkarmıyor.  Gemidekiler sadece yiyor, içiyor, geziyor. Fakat geminin delisine dur diyen yok. Bugün dünyayı yakanlar aslında yarın yapacaklarına kılıf arıyorlar. Devletlerin liderleri de bu delilere ses çıkarmıyor. Hatta onlara ortam hazırlıyorlar. Amerika'da kasırga çıktığında Amerikan başkanı durumu küresel ısınma ile açıklamıştı. Biliyoruz ki Kuzey Amerika’da sonbahar aylarında yüksek basınç ve alçak basıncın çok etkili olur.

Bu basınç değişimine bağlı olarak ülkede oldukça güçlü kasırgalar ve tayfunlar yaşanır.
Dünyanın genel iklim özellikleri bugünkü şeklini yaklaşık 11.000 yıl önce almıştır. Yani Kuzey Amerika'da 11.000 yıldan beri kasırgalar ve tayfunlar hiç durmadan yaşanmaktadır. Yani 11.000 yıldır yaşanan olaylar birdenbire küresel ısınma kavramına bağlandı. Hakikatte de dünyada tabii ki bir küresel ısınma gerçeği var. Ama bu ısınmanın sonuçları bu felaket tellallarının dedikleri boyutlarda değil. Sonuçta iklimlerde sapmalar ve değişimler olur. İklim bir ortalamadır. Hatta değişimler daha belirgin de olabilir.

Bu noktada bazı sorular sormakta fayda var. Mesela Kuveyt’teki dünyanın en büyük lastik çöplüğü 4 Ağustos’ta niye yakıldı? Kim yaktı? Niye bu yangınları söndürmediler? Niye karbon salınımına engel olmadılar? Yoksa bu yangınlar uydular aracılığı ile mi çıkarıldı? Elon MUSK denen adamın dünyaya döşediği starlink uyduları ile mi yakıldı? Sahi dünya ülkelerinin liderlerinin sesi niye çıkmadı? Yoksa tehdit mi edildiler? Hadi medya küresel çetenin elinde. Dünya devletleri, muhalefet partileri, yazarlar, düşünürler, çevreciler niye ses çıkarmadı? Hiç düşünen ve düşündüğünü söyleyen kimse yok mu?

Allah kainatta mükemmel bir denge kurmuştur.  Bitkiler fotosentez sırasında karbondioksit alırlar, atmosfere oksijen verirler. Orman yangınları ve fosil yakıtların yanmasıyla atmosfere ciddi anlamda karbondioksit salınır. Atmosfere salınan karbondioksit elbette ki atmosferin fazla ısınmasına neden olur. Küresel ısınmadan bahseden kan emici vampir, egoist, kapitalist, materyalistler kendilerinin yol açtıkları kirliliğe kılıf aramaktadırlar.
2021 yılının 21 Kasım’ında Birleşmiş Milletler tarafından İskoçya’nın Glasgow şehrinde İklim Değişikliği Konferansı düzenlenecek. Bu konferansta dünyayı yöneten çetenin rehberliğinde Birleşmiş Milletler yine bir dizi kararlar alacak. Kirlettikleri ülkeleri, atmosferin, suyun ve toprağın faturasını yine masum ülkelere ve halklara çıkaracaklar. Şimdiden uşakları aracılığı ile küresel ısınma kalp krizlerine neden oluyor haberleri yayıyorlar. Akıllı her insan bilir ki eğer ısınmadan dolayı kalp krizi yaşanıyorsa ılıman ülkelerden sıcak ülkelere giden herkesin hemen ölmesi gerekirdi.   Hep duyarız ki Bill Gates birdenbire zengin olmuş bir adam. Covit 19'un finansmanını yine bu şahıs sağlıyor. DSÖ’ye aşı ve kit için milyarlarca dolar para bağışlayan biri. Dünyayı değiştirmeye çalışıyor. Adam her şeyi insanların gözünün içine baka baka söylüyor. Fakat Bill Gates’in kirli amaçlarını dillendiren bir avuç insan Komlo teoricisi olmakla itham ediliyor.

İnsanlık üzerinde birçok kirli emeli olan bu küresel çetenin bir diğer amacı da İklim değişikliğini bahane ederek ahır ve kümes hayvancılığını bitirmektir. Bu çete, şu an balıklar yok etmekle ilgili planlar yapıyor. Üretecekleri yapay eti insanlara dayatmanın hazırlıkları içerisindeler. Büyükbaş hayvanlar metan gazı saldıkları bahanesiyle bu çete tarafından yok edilecek. Yok canım, o kadar da değil, demeyin. Bir zamanlar tavukları öldürdükleri gibi inekleri de öldürecekler. Balıklar virüs yayıyor diye öldürülecek.
İnsanlık tarihi kadar eski olan 12 hayvanlı Türk takvimi Türkistan'da ve Çin'de kullanıyor. Bu takvime göre iklim 12 yılda bir farklı olur.  12 yılda havalar değişir. Bu takvime göre 2021 yılı sığır yılıdır. Sığır yılında yaz yağışları azdır. Bu yılın kışı kurak geçer fakat yağışlar olduğunda da seller olur. Bu yılda doğal afetler fazla olur. Biraz araştıran İnsanlar bunları bilirler. Günümüzde insanlar küçük menfaatlerle uğraşmakta ve kendileriyle ilgili plan yapanların planlarını görmezden gelmekteler. Dünyanın zalimleri ekinleri ve nesilleri yok ediyorlar. Bu zalim güçler gerçekten insanlığın iyiliğini düşünüyorsa neden açlıktan ölen insanlar için hiçbir şey yapmıyorlar? Niye radyasyonla mücadeleyi düşünmüyorlar? Niye insan sağlığını bozan 5G teknolojisini sorgulamıyorlar? Gökyüzüne yerleştirdikleri uyduların yaydığı radyasyonun yol açtığı kanserleri neden gündeme getirmiyorlar?

Bill Gates insanları çok düşünür!!!  O kadar düşünür ki her yıl açlıktan ölen milyonlarca insana milyonlarca dahasını ekleyen zalim Batı düşüncesini hiç eleştirmez. Ancak daha fazla menfaat elde etmek, daha fazla para kazanmak için Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü finanse etmekten çekinmez. Çünkü bu enstitünün başkanı Profesör Dr. Can Akçalı ve ekibini destekler ve yapay et üretilir. Niçin bunları yapar? Tabii ki dünyayı ve insanları düşündüğü için!!!
Allah yeryüzünde bir sistem ve nizam kurmuştur. Bu sistem ve nizam insan müdahale etmezse bozulmaz. Bu sisteme sünnetullah veya ekosistem diyoruz. Bu sistemi bozan hırs, aç gözlülük, kanaatsızlık ve firavunluktur. Dünya nizamını bozan zalimler, ahlakı düzeltip insanları düzeltmeyi düşünmezler. Allah'ın koydukları kurallara karşı gelenlere firavun diyorduk.  Günümüzde Allah'ın koyduğu ekosistem ve ekolojik dengeyi bozan, tarım ürünlerinin genleri ile oynayan, hayvanların gen yapılarını değiştiren, hayvanları ve balıkları öldürmeyi düşünen, İnsana çip takıp yarı robot insanlar üretmeyi planlayan bu firavunlarla Allah bize mücadele etmemizi emrediyor. Biz Allah'a söz verdik. Müslümanlar olarak yeryüzünde fitne ve fesat kalkıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar mücadele etmekle mükellefiz (Enfal suresi 139).

Biz Müslümanlar Allah'ın rızasını kazanmayı amaçlamalıyız ve yeryüzüne imtihan için geldiğimizi unutmadan Allah'ın emirleri doğrultusunda hareket etmeliyiz.  Zalimler, fasıklar ve müşrikler gibi sadece dünyada rahat etmeyi düşünmemeliyiz.  Unutmayalım ki zalimler bizim evlatlarımızı, yaşadığımız ortamı, üzerinde gezdiğimiz toprağı ve içtiğimiz suyu kirletiyorlar.

İnsan gelecek nesilleri için çalışmak zorundadır. Biz Müslümanlar şehadetten ve şehitlikten bahsederiz. Her gün dualarımızda şehit olmak isteriz. Kanlarımızla toprağı sular kendimizden sonra gelecek nesillerin refahı ve mutluluğu için zalimlerle mücadele ederiz ve gerekirse can veririz.    Günümüzdeki Müslümanlar bu düşüncelerden uzaklaşarak sadece anı düşünmeye başladılar.

Bakara suresi 205. ayette buyrulduğu gibi fasıklar ekini ve nesli yok ediyorlar. Çünkü iktidarı biz onlara verdik. Dünyada yaşayan üç buçuk milyar Müslüman, Birleşmiş Milletler denilen, fasık ve zalimler tarafından kurulan kapitalist bir sisteme seksiz ve şüphesiz itaat etmekteler. Halbuki Müslümanlar sadece Müslümanları veli, dost ve vekil olarak tayin ederler. BM’de Müslümanların hiç temsilcisi yok. 

Bu Birleşmiş Milletler, Kasım ayında İskoçya’da yapacakları İklim Değişikliği Konferansı’nda yine Allah'ın ahkâmını değiştirmeye çalışacak. Kendi yaktıkları dünyanın faturasını masum ve mazlum halklara ödetecekler.  İslam toplumu, Müslüman alimler, halkı Müslüman ülkelerin liderleri bu zulme nasıl engel olacaklar? Bizler Müslümanlar olarak buna karşı ne yapıyoruz? Covidle ilgili ne yaptık? Aşı ile ilgili ortak bir görüşe bile varamadık. Ne yapmalıyız? Nasıl hareket etmeliyiz?
Şunu unutmayalım elbette ki kafirlerin bir hilesi varsa Allah'ın da bir hilesi vardır.  Elbette ki Allah'ın tuzağı onların hilesine galip gelecektir. O yardım bugün mü yoksa çile, ızdırap çektikten sonra mı gelecek? Orasını elbette Allah bilir. Unutmayalım ki günah işleyip farkına vararak tövbe edersek Allah bizleri affeder ve bu zalimleri birbirine kırdırır, kafirler eliyle Müslümanlara yardım eder.