Fransa ve İngiltere Niçin Savaşıyor?

Ebu Masum Mücahit

Brexit ve yeniden resetle gibi faaliyetlerle dünyanın siyasi ve sosyal yapısını değiştirmeye çalışıyorlar. Filler tepişmeye   devam ediyor, çimenler eziliyor.  Siyasette hiçbir şey tesadüfi değil. Dünyada neler oluyor? Dünyayı yöneten güçlerin kurduğu oyun ve hileleri takip etmekten başımız dönüyor.  Bu oyunları çözebilmek için yapbozun parçalarını birleştirmek zorundayız.  Oyunu kuranlara bir şey demiyoruz ama bu oyunu söyleyenlere komplo teorisyeni diyoruz.  Hedefi ve amacı olanlar gelecekle ilgili plan yapıyor ve bu hedef doğrultusunda gece gündüz durmadan çalışıyor. Çalışanlar çalışmasının karşılığını alıyor.  Çünkü Allah rahman sıfatıyla çalışana verir. Ama Allah Rahim’dir de. Biz mazlumlar bu zalimlerin oyunlarını bilirsek bu oyunlara karşı önlem alabiliriz. Oyunu bilmek ve gerektiği gibi oynamak bir hedef sahibi olmakla olur. Oyun bozma kabiliyeti ancak amacı olan insanlarda olur.  

Tunus'ta ve Mali'de darbe oldu. Afganistan’da daha önce öcü olan bir örgüt devletleşti. Yenilip kaçtı dediğimiz devletin (ABD) istihbarat başkanı, 19 Ağustos’ta Taliban’ın karanlık yüzü Baradar ile Kabil’de görüştü. Baradar’a karanlık yüz dedim çünkü Baradar’ın hızlı yükselmesi Pakistan ve ABD istihbaratı ile sürekli irtibatlı olmasından dolayıdır. Baradar’ın Pakistan tarafından yakalanıp farklı söylemlerle serbest bırakılması yine düşündürücüdür.  İngiliz Büyük elçisi Gass Eylül sonunda Kabil’de Baradar ve ekibi ile görüştü. Daha önceki yazılarımızda bahsetmiştik. İngiltere bloğu ve Fransa blogu Brexit ile 2016 yılından itibaren oluşmaya başladı.  İngiltere Avrupa Birliği'nden ayrıldı. 2020 yılında Fransa’nın etkisinde olan Beyrut patlatıldı.  ABD önce Fransa ile beraber hareket ediyordu. Ancak Avustralya'nın 16 nükleer gemi siparişini Fransa’dan alıp ABD’ye vermesi, ABD'nin 90 milyar dolar karşılığında İngiltere tarafına geçtiğinin göstergesiydi aslında.  ABD’yi İngiltere politikasından bağımsız düşünmek mümkün değildir.  ABD ve İngiltere Rothschild ailesinin desteklediği bir devlettir. ABD siyasetinde CIA’nın in etkisi CIA’ da ise M-16'nın etkisi göz ardı edilemez.  Daha önceki yazılarımızda İngiltere'nin yanında Türkiye'nin ve Rusya'nın olduğunu söylemiştik. Ve yine bloklar değişmeye devam ediyor demiştik.  Türkiye İngiltere ile hareket etmeye devam ediyor. Rusya'nın çıkarları İngiltere ile çatışmaya başladı. Bu durum Rusya'yı Fransa’nın yanına doğru itti. 8 Eylül'de bir tatbikat sırasında Putin’nin en yakın adamı Rusya Acil Durum Bakanı bir suikaste kurban gidiyordu. Dünya yeni bir savaşa doğru adım adım ilerliyor. Bu savaşta, İkinci Dünya Savaşı'nda dünyayı bölüşen güçlerin kendi içlerinde anlaşamaması, küreselci Yahudilerle arz-ı mevutçu Yahudilerin fikir birliği sağlayamaması önemli bir etkiye sahiptir.  ABD Çin’e pres yapmak için Tayvan’ı desteklemeye devam ediyor.  Çin Tayvan’ı ateşle oynamakla suçluyor. Güneydoğu Asya’da sular ısınıyor. Çin’e karşı ABD, İngiltere’yi yanına aldı ve Avustralya ile beraber CPTDP’yi kurdu.  2020 dengeleri değişiyor. Biden gelirken İngiltere ile çatışıp Fransa ile beraberdi. Ama çıkarlar ve derin ABD Biden’ı İngiltere ile harekete zorladı. Biden İngiliz başbakanı Boris ile telefonda görüşürken ‘’karşılaştığımız zorlukları beraber aşacağız’’ diyordu.  Bu durum ABD ile İngiltere'nin yakınlaşması anlamına gelmekteydi.  ABD Fransa'ya karşı blok değiştiriyordu.  2016 yılında Avustralya Fransız Noval şirketi ne 16 denizaltı projesi vermişti.  5 yıldır Noval firması denizaltı ile ilgili çalışmalar yapıyordu. Ama ne oluyorsa birdenbire İngiltere'nin etkisinde olan Avustralya tarafından ABD veriliyordu proje. Kısacası ABD, Fransa bloğundan ayrılıyorum diyordu.

Yine Fransa ile ABD Tunus'ta çatışıyor.  Fransa destekli Tunus darbesine ABD karşı çıkıyor.   ABD Fransa'ya söylemeden beraber girdikleri Afganistan’ı terk ediyor ve Afganistan'ı kendi etkisinde olan Taliban’a bırakıyordu. Fransa ve Almanya bu duruma çok kızdılar. Fransa Ortadoğu'da kullandığı DAEŞ’i Afganistan'a taşıyor ve Kuzey İttifak Birliği Başkanı Şahmesut’un oğlu Ahmet Mesut'a açıkça destek verdiğini ilan ediyor. Bu durumda Kuzey ittifakı ile DAEŞ Taliban’a savaş ilan ediyordu. 

Fransa ABD’nin yaptıklarına sessiz kalmayacağını ifade ediyordu. Ortadoğu'yu Ortadoğulu kuklalarla bırakan ABD'ye karşı Eylül ayında Macron Bağdat'a bir ziyarette bulundu. Irak’taki eski müttefiklerine diyordu ki “ABD sizi desteklemese de ben sizi destekleyeceğim. Ben buradan çıkmayacağım.  Yani Fransa, ABD’ye karşı politikalar geliştirmeye devam edeceğini açıkça beyan ediyordu

Çok uluslu küreselci Siyonistlerin dünyayı sömürme düşüncesi Covid-19 ile, aşıyla, küresel iklim değişikliği söylemleri ile, oluşturdukları korku imparatorlukları ile devam etmektedir.  Prof. Dr. Harari, Davos'ta “insan 10-15 yıl içinde çok farklı bir insan olacak ve küçük bir elit, insanları çiplerle kontrol edecekler.” ifadesini kullanmıştır. Dünyayı aşıya zorlayan firmalar ve bu firmaların asıl sahipleri olan tapınakçı masonlar ve ulusalcı şirketlerin sahipleri kendileri aşı olmamaktadır. Pfizer in ceosu Albert BOUR aşı olmadığını açıkça ifade etmektedir.

Filler tepişmeye devam ederken alttaki çimler eziliyor. Halbuki Allahu Teala bize bir kötülük gördüğümüzde onu düzeltmek için mücadele etmemiz gerektiğini, yeryüzünde fitne ve fesat kalkıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar mücadelemize devam etmemiz gerektiğini emrediyor. Yine Kuran-ı Kerim’de Müslümanların kâfirleri veliler ve dostlar edinmemeleri öğütleniyor. Bizler La ilahe illallah diyerek ilahları, Allah'tan başka kanun koyucuları reddediyoruz. Dünyanın huzur bulmasını ve gelecekte nesillerimizin huzurlu olmasını istiyorsak mücadele etmek zorundayız. Bu yüzden İslam toplumunu oluşturup İslam barış gücünü kurmak zorundayız. Unutmayalım ki kafirler sözden değil güçten anlar. İslam’ın emirleri güç ve iktidarla sağlanır. İslam toplumunda kötülüğe giden yollar kapatılır. İnsan kötülük yapmak istese bile yapacak imkânı bulamaz. Bu yüzden mücadelemizde fedakârlık yapacağız. Yüce Allah bizlere “Yeryüzünde benim yarattıklarımı kullanın, benim yeryüzündeki temsilcim sensin, senin görev ve sorumluluğun çok büyük.” diyor.  Zalimlerin güçlü olduklarına bakmayalım. Firavun en güçlü anında helak oldu. Nemrut en güçlü anında, ilahlığa yeltendiği anda helak oldu. Şeddat en güçlü anında helak oldu. Mümin acz içinde Allaha yaslanır, fiili ve kavli duasını yaparsa Allah ona bir zalim eliyle de olsa yardım eder. Ateşe atılan İbrahim’e yardım ettiği gibi. Mağaradaki Resulüne yardımı ettiği gibi. Yeter ki kul olduğumuzu, Her şeye kadir olanın sadece Allah olduğunu, O’nun intikam sahibi olduğunu bilelim. Mümin bilir ki ‘’Beni Muvaffak kılan Allah’tır. ‘’

Unutmayalım ki İstikbal İslam’ındır. Zafer inananlarındır ve Zafer yakındır.