Sosyal Medya

Ebü Masum Mücahit

Enerji Savaşları

Küresel sermaye ile ulusal sermayenin savaşı devam ediyor. Bu savaş sadece bu ülkeleri etkilemeyecek bu ülkelerdeki küçük kriz diğer dünya ülkelerini de etkisi altına alacaktır. Savaş sadece enerji ile kalmayacak. Çünkü enerji demek bütün sanayii demek, sanayi demek bütün ekonomi demektir.

Ebu Masum Mücahit
 
 
Pandemi, aşı, iç savaşlar, ekonomik sorunlar derken dünya birdenbire yeni bir sorunla karşı karşıya kaldı: Enerji fiyatları ve ulaşım. Görünürde Brexıt ile İngiltere, Kanada, Avusturalya gibi ülkelerde ciddi anlamda yetişmiş insan sıkıntısı yaşanıyor. Şoför bulunamadığı içinde petrol ve ürünlerinin fiyatları çok yükseldi. Esasında nakliyeye bağlı bir sorun yaşanması gayet normal bir durum olarak algılanabilir. Fakat Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın dediği gibi siyasette hiçbir şey tesadüfi değildir. Dünyada insan kaynakları konusunda sıkıntısı olmayacak tek ülke İngiltere’dir. İngiltere dünyanın yarısından insan getirebilir. Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Endonezya, Gana, Nijerya, Kenya, Mısır, Irak vs. Çünkü dünyada İngilizceyi bilmeyen ülke yok gibi. Pekâlâ durum nedir? İngiltere’de ve dünyada yaşanan bu sıkıntıların arka planında ne yatmaktadır?
 
18. yüzyılda başlayan sanayi devrimiyle insanların enerjiye duyduğu ihtiyaç her geçen gün artarak devam etmiştir. Bu nedenle dünya enerjiye daha bağımlı hale gelmiştir. Dünyada enerjiye duyulan ihtiyaç her yıl bir önceki yıla göre %15 artmaktadır. Dünya enerjinin büyük bir kısmı petrol ve doğalgazdan sağlanmaktadır. Her ne kadar fosil yakıtların dışından enerji sağlansa da bu oran oldukçaazdır. Dünyadaki petrol üreten ülkeler Ortadoğu ülkeleri (%53), Afrika ve Orta Asya ülkeleridir. Petrolü tüketen ülkeler ise G7 diye bildiğimiz sömürgeci, kapitalist ülkelerdir. Sadece ABD 2007 yılında dünya petrolünün %25’ini tüketmiştir Petrol ve doğalgaz taşımacılığı genelde deniz yolu ile yapılmaktadır. Taşımacılığı yapan gemiler ve bu gemilerin limanları ABD’nin kontrolündedir. Gemileri takip eden uyduların da ABD’nin elinde olduğunu hatırlatalım. (Panama, Liberya vb.). ABD’nin taşıma ve ulaşım işlerini ise çok uluslu şirketlere sahip olması ile tanıdığımız Rockefeller ailesi yapmaktadır. 2. Dünya Savaşı’ndan önceki dönemde olduğu gibigünümüzde de dünyayı sömüren küresel şirketler arasında ciddi ve sert bir savaş var. Bu savaş (daha önceki yazılarımızda bahsetmiştik) Rothshild ve Rockefeller aileleri arasında yaşanıyor.
 
BOP ile Rothshild ailesinin liderlerin parasına çökmesi sonucu savaş kızışmış. Yeni Zelanda camii katliamı, Sirilanka katliamı, Süveyş kanalında geminin karaya oturması gibi birçok olayın arka planında bu savaş yatmaktadır. Bu mücadele eskiden dolaylı yapılırken enerji krizi ile birlikte doğrudan hale gelmiştir. Savaşın tarafları bu savaşı tüm dünyaya yayıyorlar. Çin'de başlayan enerji krizi sonra İngiltere, Kanada, Avusturalya başta olmak üzere diğer ülkeleri de etkisi altına almaya başladı. İngiltere'de Brexit ile Avrupa’dan yani küreselci sermayenin elinde bulunan Fransadan ve tapınakçı masonların etkisinde bulunan Almanya’dan ayrıldı. İngiltere ile Avrupa arasındaki savaş Afrika ve Akdeniz’de daha yoğun olmak üzere her yerde başladı. Tüm bu gelişmeler sonucunda ABD ikiye bölündü. Fransa’nın yanında Pentagon yer alırken,
İngiltere’nin yanında derin ABD veya CIA yer almaktadır. Bu çatışmada bazen ulusalcılar bazen de ulusçular galip geliyor. Velhasıl kılıçlar çekildi ve savaş devam ediyor. Ama bu savaş sömürgeci barbarların sadece kendi aralarında yaşanmamaktadır.
 
Görünen odur ki bu savaş sadece kendilerini  etkilemeyecek, tüm dünyayı ateşe verecek. Bu savaş esas olarak bankaları, faizi, sigortacılığı elinde bulunduran Enerji devi Rothshild ailesi ile deniz ulaşımını elinde bulunduran Rockefeller arasında yaşanmaktadır. Rothshild ailesi ipek yolunu canlandırarak rakibinin elinden deniz yolunu almaya çalışıyor. Uluslararası taşımacılığı daha hızlı ve daha güvenli bir şekilde kara yoluna taşımayı amaçlıyor. Rothshild ailesi ulusal sermeyenin ve ulus devletlerinin hakimiyetini savunuyor. Yani İngiliz kraliyet ailesinin devamını istiyor. İngiltere de onu destekliyor. Rockefeller ise küresel örgütleri ve küresel sermayeyi savunuyor. Dünyayı tek elden BM ile yönetmek isteyenler var. Rockefeller İngiltere’ye yani dolaylı olarak Rothshild ailesine sahip olduğu gemilerle petrol taşımak istemiyor. Dünyada enerji krizi patladı. Kriz ilk olarak ipek yolunun doğduğu Çin’i vurdu. Sonra İngiltere ve İngiliz kraliyet ailesine bağlı ülkeleri etkiledi. Petrol İngiltere’yi ve İngiltere ile hareket eden ülkeleri vururken; doğalgaz Fransa ve Fransa ile hareket eden ülkeleri etkiledi Almanya’da mutfaklara doğal gaz giremiyor. Avrupa’da krizin etkisiyle doğalgaz fiyatları 2021’de 2020 ye göre %500 arttı. Benzine litre başına iki dolar zam geldi. Rockefeller Rothshild’i, küreselciler ulusalcıları, Fransa İngiltere’yi köşeye sıkıştırdı. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Kılıçlar çekildi.
 
Küresel sermaye ile ulusal sermayenin savaşı devam ediyor. 2021 Askerlik Borçlanması Ne Kadar Bu savaş sadece bu ülkeleri etkilemeyecek bu ülkelerdeki küçük kriz diğer dünya ülkelerini de etkisi altına alacaktır. Savaş sadece enerji ile kalmayacak. Çünkü enerji demek bütün sanayii demek, sanayi demek bütün ekonomi demektir. Petrolün 2000’den fazla sanayii üretiminde kullanıldığını düşündüğümüzde oluşacak etkiyi daha iyi görebiliyoruz. Dünyayı yönettiğini söyleyen sömürgeci İngiltere’de halk 6 temel gıdadan birine ulaşamıyor (İngiliz perakendeciler derneği P.P.A). Bu kutuplaşma küresel bir savaşın habercisidir. Bıçak kemiğe dayandı ve büyük patlama yaklaşıyor. Çatışmalar bu şekilde devam ederse ekonomik sıkıntılar derinleşecek ve bu durum sosyal karışıklıklara neden olacak. Bu kargaşaların sonunda birçok ülkenin yönetimleri teker teker değişebilir. Bu sömürgeci kan emicilerin çatışması bütün dünyayı çözümsüz bir sorunun içine itiyor. Bu sömürge savaşı barışçı yollarla sonlandırılmazsa çlık, sefalet ve ölümler tüm dünyayı saracak.
 
 
Bu zalimlere kim dur diyecek. Çünkü bunlar kendi hırsları uğruna dünyayı yok edecekler. Acilen bunların savaşına karşı tedbir almak gerekmektedir.  Çünkü tüm insanlar aynı gemide yaşıyoruz. Dünya ülkelerindeki iktidar ve muhalefet yapılanmalarını kendi menfaatleri doğrultusunda destekleyenler bunlar değil mi? Şer olan şeylerde iktidarıyla muhalefetiyle ittifak ettiklerini görmüyor muyuz? Pandemi ile mücadele ve aşı konusunda bu şer odakları arasından aykırı hiçbir sesin çıkmadığını gördük. Aralarındaki bu mücadelede hiçbirinin yanında halkı Müslüman olan ülkeler ve liderleri yer almamalıdır. Bu onların sömürge savaşıdır. Acilen Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Medine’de Yahudi pazarına karşı kurduğu Pazar gibi her yönüyle Müslüman toplumların elinde bulunan; İslam ticaret birliğini kurmalıyız. İslam dinarını hayata geçirmeliyiz. Hava, kara, demir ve deniz yolu olmak üzere kendi ulaşım yollarımızı oluşturmalıyız. Müslümanlar olarak kendi ülkemizden geçen yolları kapatalım yeter. Bu zalim sömürgeciler anında yıkılır. Fakat iradeleri pranga altına alınmış, beyinleri kilitlenmiş, düşünemeyen toplumların geleceklerini çizmeleri mümkün mü?
 
 
Unutmayalım ki iman beyindeki hürleşmeyle başlar. Müslümanlar olarak Uluhiyet noktasında Allah’ı kabul edip dünyaya adaleti hâkim kılmak zorundayız. Bu bir tercih meselesi değildir. Her Müslümanın mükellef olduğu bir zorunluluktur. Onlar birbirlerini yesinler diyebiliriz ama onlar dediklerimiz dünyayı çepeçevre kuşatmış, ağlarıyla donatmış, tuzaklarını kurmuş bir çete değil mi? Dünyada çıkardıkları bir kargaşa en fazla gelir düzeyi düşük olanları etkileyecektir. İngiltere'de benzinin 2 dolar yükselmesi, gıdaların artış göstermesi İngilizlerin lüks tüketimini azaltacaktır. Açlık sınırının altında hayatını sürdüren Güneydoğu Asya, Afrika, Orta ve Güney Amerika ülkelerinde ise herhangi bir şeye 2 dolarlık zam gelmesi birçok insanın hayatını derinden etkileyecektir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.