Sosyal Medya

İSLAM

Şeriatın Yanlış Anlaşılmasına Sebep olan Altı Faktör

Ifeoluwa Siddiq Oyelami

Sesli dinlemek için buraya tıklayınız

Son haftalarda dünya medyasında en çok konuşulan konulardan biri şeriattır. Bir yandan Google Trends, şeriat kelimesinin aramasının zirveye çıktığını gösteriyor; diğer yandan The Economist gibi ünlü Batılı dergiler şeriatı ele alıyor. Şeriat, İslâm’a ait dinî, ahlâkî ve hukukî hükümlerin bütününü ifade ederken neden bir sürü olumsuz çağrışımları oluyor? Bütün bunlar, Afganistan’daki gelişmelerle irtibatlı olabilecekken , şeriat bu kadar araştırılıyorken neden hep yanlış anlaşılıyor? İşte bu yazıda buna sebebiyet veren altı faktörden bahsetmeye çalışacağız.

1. Heves ve bilgisizlik

Günümüz Müslümanlarının zaman zaman “Şeriat istiyoruz”, “şeriatı getireceğiz”, “şeriat gelsin” gibi ifadeleri kullandıklarını görüyoruz. İyi niyetle söylenen bu lafızlar, ne yazık ki çoğu zaman idealden başka bir şey değildir. Çoğu zaman yeterince ilmî ve amelî alt yapısı yoktur ki şeriat isteyen kişi şeriatı anlasın ve yaşasın. Dolayısıyla kimi “ilim talebeleri” dünyanın herhangi bir bölgesinde şeriat yönetimini yürütme fırsatı bulursa somut bir yaşam planı olmaksızın bazı ütopik devlet biçimlerinin peşine düşebiliyorlar.

İslam'ı öğrenmek, yaşamak ve başkalarını ona davet etmekten daha güzel bir şey yoktur. Fakat duygular ve ferasetten yoksun yargılar kişinin bilgisini gölgelediğinde, yanlışlığa götüren aşırı heves ortaya çıkar. Dengeli bir sistem olarak İslam şeriatı iman, hayat, nesil, akıl ve mal olmak üzere beş şeyi koruyacak ilkeler üzerinde inşa edilmiştir. Onun dahilinde çıkarılan her fetvanın da bu ilkelere uyması gerekir. Bunu ölçmek için de birbirlerinden önemli olan feraset ve ilim gerekmektedir. Ancak günümüzde yeterli uzmanlığa sahip olmadan, sırf heveslerine kapılarak şeriat ahkamları kesen bir sürü insan görüyoruz. Seçenekleri tartmayan ve sabırsızlıktan doğan fetvaların doğurduğu sorunlar, Müslümanların zihninde bile birtakım uyumsuzluklara yol açıyor.

Aşırı heves ve duyguya kapılan Müslümanların bu hatası, ekseri olarak İslam karşıtı söylemlerin güçlenmesine ve Müslümanların “bilgisizce savunma” yapmasına yol açmaktadır.

2.   Bilgisizce savunmak

Şeriat söz konusu olunca sosyal medya platformlarında sıklıkla karşılaştığımız söylemlerden biri “Hayır! bu şeriat değil!”dir. Kimi Müslümanlar, başkalarının şeriat adına yaptığını şeriata yakıştırmadıkları için reddetmeye çalışırlar. Bu masum savunma psikolojisi, çoğu zaman bir şeyi aydınlatmaktan ziyade daha da müphem hale getirir.

Evet, bazı Müslümanların duygusallığı veya cehaleti, onları şeriatın bazı unsurlarını yanlış uygulamaya sevk edebilir. Ancak bu, o unsuru şeriattan çıkarmak için yeterli değildir. Söz gelimi, medyada gösterilen gayrimeşru bir grubun herhangi bir sebeple insanları idam etmesi, kimsenin “böyle bir şey şeriattan değildir” demesine neden olmamalıdır. Zira grubun yetkisi olmayabilir fakat idam cezası şeriatta sabittir. Tabii grubun neden idama başvurduğu başka bir meseledir.

Böyle bilmeden savunmanın, çoğunlukla genel ifadeler kullanmanın; en büyük paradoksu, şeriatın doğru anlaşılmaya çalışması değil şeriatı bireylerin düşünceleriyle uyumlu hale getirmeye çalışmasıdır. Çünkü bu insanlar ya kültürel duyarlılıkları veya modern liberal ideolojileri içerisinde değerlendirme yapıyorlar. Böyle durumlarda nadiren Kur’an ve sünnetle gerçek bir değerlendirme yapılıyor.

Bu olayın en problematik tarafı ise "Şu ve bu şeriat değilse, o zaman şeriat nedir?" sorusu  sorulunca tartışma çıkmasıdır. Çünkü savunmaya girişen kişiler aslında şeriatın temel unsurlarını bile bilmemektedirler.

3. Şeriatı Kültürleştirmek

İslam hukukunun en dinamik özelliklerinden biri, ilkeleriyle çelişmediği takdirde Müslümanların kültürlerini barındırmasıdır. Dolayısıyla Araplar, Persler, Türkler ve Afrika ve Asya'daki birçok toplumlar, yüzyıllardır İslam'ı benimsemiş olduklarından dolayı şeriatın özü ile kültürel normları ayırt etmekte zorlanabilirler. Bu nedenle bu kültürel küme karşısında bazı Müslümanlar, kültürel normları ilahi bir yaptırım sanarak savunmaya veya genel olarak uygulamaya eğilimlidirler.

Bu grup insanlar da, ilk maddede anlattığımız aşırı hevesli ilim talebeleri gibi hem İslam hukukuna hem Müslümanlara faydadan çok zarar vermiştir.

4.  Algı Yönetimi

İnsanların şeriatı anlamasındaki sorunlardan biri de sosyal psikolojide ön-hazırlama(priming) etkisi olarak bilinen olgudur. Ne yazık ki dindar Müslümanlar dahil olmak üzere artık şeriat deyince İnsanların akıllarına her zaman olumsuzluk geliyor. Dolayısıyla bu terimi de araştırırken insanlar bu bilinçaltı algıya maruz kalıyorlar.

Söz gelimi demokrasi deyince akla ne gelir? Özgürlük? Barış? Belki de uzlaşma? Hiçbir zaman şiddetli protestolar, parlamento skandalları veya hapis cezaları akla gelmez. Çünkü insanların algıları bu yönlere yöneltilmedi. Bunun aksine bu sorunlar, demokratik sistemlerde hiç karşılaşılmayan sorunlardan değildir.

Şimdi şeriatı düşünün? Şeriat deyince akla ne gelir? Özgürlük mü? Erdem mi? Adalet mi? Belki de çok az Müslümanın aklına gelir bunlar. Çünkü şeriatla ilgili olumsuzluklar insanların bilinçaltına sabitlenmiştir. Orta çağdan itibaren İslam, Batı'da olumsuz bir eğilimin etkisi altında kalmıştır.  Günümüzde ise İslam karşıtlığını sürükleyen medya bunu daha da karmaşık hale getirmiştir. Öyle ki bazen şeriat kelimesi, kimilerinin akıllarında şiddet, kadın düşmanlığı, cinsel şiddet gibi şeriati aslında yasakladığı şeylerin imajını bile veriyor.

İşte bu tür imajlar, zihni meşgul ettiği sürece insanın şeriatla ilgili bilgilere karşı eleştirel olarak düşünmesini ve şeriatın temsil ettiği tüm değerleri takdir etmesini engelliyor. Böylece  şeriatın kolektif sosyal sistemini, adil ekonomik, hukuki ve siyasi sistemini insan zihninde devre dışı bırakıyor.

5. Ön yargı

Önceki hususlarla ilgili olarak içgüdü düzeyindeki duygular, bizim bilgilere yönelik değerlendirmemizi ve gerçekleri nasıl gördüğümüzü güçlü bir şekilde etkiler. İslam'a karşı zaten kötü duygular besleyen birçok insanın şeriatı anlamakta zorlanmaları normaldir. Çünkü bazen net kanıtlar, istatistikler ve analizler, önyargıları yenmek için yeterli olmayabilir.

Bunun ışığında “Kalplerinde hastalık” olan bu insanlara, sabahtan akşama kadar ekonomiden medeni hukuk konularına kadar şeriat, günümüz sistemine alternatif olarak sunulsa bile bunu kabul etmemek için bir sürü sebep ararlar. Fakat Şeriat'ın ne kadar "gerici” ne kadar “vahşi” olduğunu kabul etmeleri için bir karikatür bile yeterlidir.

Bu tip insanlar, doğrulama yanlılığına kapılır, kendilerine karşı olan bilgiler yerine kafalarında oluşan algıyı destekleyen bilgileri tercih ederler. Böylece bilgi alırken bir alimden değil de başkasından alırlar. Örnek gösterirken ise bazı şeriat unsurlardan faydalanan meşru bir ülke yerine, kendi anlatımlarına hitap eden çarpık gerçekleri tercih etmektedirler.

6. Parçacı Düşünce

Doğrusu şu ki, bazı insanlar şeriata iyi niyetle yaklaşıyor ve gerçekten onunla ilgili bilgi sahibi olmak istiyorlar. Fakat birçok şeye anlam veremiyorlar. Bunun sebeplerinden biri de şeriata bütünsel bir bakış açısıyla değil, parçalı şekilde yaklaşmalarıdır.  Örneğin, İslam miras hükmünü erkek lehinde gören biri, genelde erkeklerin kadın akrabalarını geçindirmek zorunda olduğunu hesaba katmaz. Oysa bu, uzun vadede kadınları bir şekilde avantajlı kılar. Yine aynı kişiler, bazı şeriat ceza kanunlarının katılığı düşünüldüğünde, suçları asgariye indiren şeriat aygıtlarını ve cezaların günahların kefareti olduğunu değerlendirmeyi unutuyorlar.

Çözüm

Sonuç olarak şeriat hakkındaki kavram yanılgılarının çok boyutlu olduğunu söylemek mümkündür. Medya veya İslam düşmanlarının yanı sıra  bazı Müslümanların hataları da bunun kaynağı olabilir.  Bu nedenle, Müslüman olarak bizim şeriatı nasıl tasavvur ettiğimize ve sunduğumuza dikkat etmemiz gerekir. Bilgisiz konuşmaktan ve hareket etmekten kaçınmak elzemdir. 

Gayrimüslimlere gelince; şeriatın adalet ve refahın kurulmasını sağlayan bir sistem olduğunu bilmeleri gerekir. Diğer hukuk sistemleri gibi bir dizi hukuki usule bağlı olduğunu bilmek önemlidir. Yani Amerikan anayasasının elektroşok cezasının çok ötesinde olduğu gibi, şeriat da idamın veya ampütasyonun çok ötesindedir. Şeriat hakkında açık fikirli araştırmalar, kişinin hem İslam'ın mesajını anlamasına hem de bu dünya ve ötesinde ne tür fayda sağladığını anlamasına yardımcı olur. 

2 Yorum

  1. Zeynep Ağar

    Ekim 30, 2021 Cumartesi 16:58

    Hz.Musa (as)ın dediği gibi:Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım. Tespitler çok yerinde Allah razı olsun.

  2. Ali Fahd

    Ekim 29, 2021 Cuma 13:16

    Faydalı!

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.