Sosyal Medya

SOSYAL-KÜLTÜR

Pandemi: İlk Kez Rehin Alınmıyoruz

Ashraf Akintola

Sesli dinlemek için buraya tıklayınız

Arap kültürüne göre düşünseydik 2020 yılına Amm'ul-vebā yani salgın yılı ismini verecektik. Aslında tam olarak da öyle bir yıl yaşadık. Tam bir yıl boyunca dünya hareketsiz kaldı ve görüldüğü üzere hiçbir şey muhtemelen eski haline dönmeyecek. İnsanlık, yüksek bir hızla ekonomide, siyasette, kültürde, dinde daha önce imkânsız olduğu düşünülen bir geçişe tanık oldu. Bu yaşanılan süreç Allah'ın hepimizi yeryüzünden silmesinin ya da dünyadaki güç dengelerini değiştirmesinin O’nun için ne kadar kolay olduğunu bize açıkça gösteriyor. Bu yıl; bize onlarca yılda yapılan çalışma ve emeklerin kısa bir süre içinde resmen yerle bir edilebileceğini ve günümüzdeki teknolojik gelişmelerinin ulaştığı seviyeye rağmen bizim hala ne kadar da aciz ve zayıf olduğumuzu gösterdi.

Biz Müslümanlar olarak da pandeminin yaygın etkisinden payımıza düşeni aldık. Camii ve mescitler kapatıldı, açık olduğu zamanlarda bile insanlar arasına sosyal bir mesafe kuralı girdi. Tarih boyunca görülmemiş bir Ramazan ayına şahit olduk. Yeryüzünün en kutsal ve muazzam mekanları olan Mekke’deki Mescid-i Haram ve Medine’deki Mescid-i Nebevi, Müslümanlara kapatıldı. Sadece o anıları hatırlamak bile bir nostalji hissi uyandırıyor. Geçen haftalarda Haremeyn-i şerîf tam kapasitesine kadar açılmış olsa da gelecekte olabilecek tehditlerin korkusu, içinde yaşamakta olduğumuz huzuru sürekli olarak bozmaktadır.

Geçmişteki olayları hatırladığımızda günümüzdekiler benzer birçok imtihanın yaşandığını görmekteyiz. Gelecekte yaşanacak olası sıkıntılara karşı iyi bir hazırlık yapabilmek için geçmişteki olayların etraflı bir şekilde analiz edilmesi elzemdir. Nitekim “Tarihten ders almayanlar, onu tekrarlamaya mahkûmdur” sözü kadim bir hakikati ifade etmektedir. Zira bu üzücü senaryoların tekerrür etmesini elbette istemeyiz. Ve bir şeyin öğrenilmesinin ve ona karşı uyarılmasının yolu ancak o durumu hatırlamaya başlamaktan geçer.

1. 1979 Kâbe Rehine Krizi (20 Kasım – 4 Aralık 1979)

20 Kasım 1979 günü sabahın erken saatlerinde, Harem-i Şerif’te toplanan yaklaşık 50.000 kişi, o günün tarihimizin karanlık sayfalarında sonsuza kadar kalacak bir olaya şahitlik edeceğini bilmiyorlardı. Sabah saat 05.00 civarında bir grup isyancı cübbelerinin altından silah çıkarıp ibadetleri durdurdular. Kapıları zincirlediler ve iki polis memurunu öldürdüler.

Kendini Mehdi olarak ilan eden grup lideri Muhammed Abdullah el-Kahtani, Kabe’yi esir alıp Müslümanları kendine itaat etmeye çağırmıştır. Ancak iki hafta sonra Fransız kuvvetlerinin stratejik destekleriyle Suudi Ordusu ve Pakistan özel kuvvetleri SSG komandoları, Harem’i geri alabildi. Sonunda bu isyancılara idam cezası verildi.

 2. 1948 En- Nekbe (Büyük Afet)

Mescid-i Aksa; Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'den sonra İslam'ın en kutsal üçüncü yeridir. 1948'den bu yana Filistin toplumunun ve vatanının yıkılmasıyla başlayan bir dizi olay, bu kutsal toprakların kontrolünün kafirlerin eline geçmesine yol açmıştır. Tabii Avrupalılar, haçlı seferlerinden bugüne kadar bu toprakların kontrolünü yeniden kazanma arzusunu hiçbir zaman aklarından çıkarmadılar. 

Nekbe’nin yapılmasına zemin hazırlayan olaylar 1947-1949 Filistin savaşı sırasında ve hemen sonrasında başladı. Filistin'in %78'inin İsrail olarak ilan edilmesi, 700.000 Filistinlinin göçü, buna bağlı olarak nüfusun azalması ve 500'den fazla Filistin köyünün yıkılması, Filistinlilerin dönüş hakkının reddedilmesi, kalıcı Filistinli mültecilerin ortaya çıkması ve Filistin toplumunun parçalanması bu olaylara dahildir.

3. Birinci Dünya Savaşı ve Osmanlı Devletinin Çöküşü

Osmanlı Devleti, dünya tarihinin en güçlü ve en uzun ömürlü hanedanlarına sahip olan, 600 yıldan fazla bir süre Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika'nın geniş bölgelerini yöneten İslami bir süper güçtü. Fakat son zamanlarına doğru, ekonomik ve askeri hakimiyetini kaybetmeye başladı.

Avrupa, Rönesans ve Sanayi Devrimi’yle hızla güçlenirken, birtakım iç ve dış faktörler yüzünden Osmanlı Devleti zayıflanmaya başladı. I. Dünya Savaşı'nın başlangıcında, zaten gerilemiş bir halde olan Osmanlı, 1914 yılında müttefik devletlerinin yanında (Almanya ve Avusturya-Macaristan dahil) yer almıştır. Savaşın kaybedilmesiyle Osmanlı, birçok toprağını kaybeti ve  Avrupalılar tarafından bu topraklar sömürüldü.

Osmanlı'nın çöküşünden bu yana, tüm İslam ümmeti, tek bir lider arama çabasında bocalamaya devam ediyor ve şimdiye dek bu ümmet arkasından yürünebilecek bir halife bulamadı.

4. 11 Eylül Olayı

11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de ikiz kulelere ve Pentagon’a yönelik bir saldırı gerçekleşmiştir. El-Kaide grubuna bağlanan bu saldırıda 3.000 kişi ölmüştür. Bu tartışmalı olaydan sonra ABD'nin o dönemki başkanı George W. Bush tarafından “terörle mücadele” programı başlatılmıştır. Ancak program teröre karşı mücadele olmak yerine Müslümanları sürekli rehin alma girişimi olarak icra edilmiştir.

O olaydan sonra birçok devlet işgal edildi ve masum coğrafyalar bomba yağmuruna tutuldu. Sağlam deliller İslam’da vahşi eylemlerin yeri olmadığına açıkça işaret etmesine rağmen 11 Eylül olayıyla birlikte İslamofobi bir hayli yayılmıştır. Sonuç olarak ise dünyanın her bir köşesinde Müslümanlar, bir sürü taciz, alay ve zulümlerle karşı karşıya kalmıştır. Bu yaşananlar Müslümanlar için bambaşka bir pandemi yaşanmasına neden olmuştur.

Sonuç

Bunlar, yakın tarihte bu ümmetin başına gelen felaketlerden sadece birkaçıdır. Bugün Covid yüzünden Müslümanlar ibadetleri noktasında aşırı üşengeçlik yaşamaktadır. Cemaatten uzak kalmak, ibadet ve sosyal konularda yaşanan sorunlar ve ortaya çıkan ekonomi sıkıntılarından dolayı birçok Müslüman faiz  batağına düşmüş durumdadır.

Öyle bir zamandayız ki birinin dinine tutunması, yanmakta olan bir kömür parçasını eliyle tutması gibidir. Ümmet olarak yapabileceğimiz en mantıklı şey kendimizi geleceğe hazırlamaktır. Bu tür sorunların öngörülmesi ve onlara çözüm bulunması, ümmetin her tabakasını ilgilendirmektedir. Allah’ın bize verdiği sorumluluğumuzu da hakkıyla üstlenmek zorundayız. Eğer bu sorumlulukları yerine getirmezsek hiçbir zaman kurtuluşa ulaşamayız. 

https://youtu.be/HoWmm3DKYiI

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.