Sosyal Medya

SİYASET

Neden Covid-19 ve Salgın Konusu Gündemden Kalktı?

Dikkat edersek son günlerde yavaş yavaş korona virüsü ve salgın konusu gündemden kalkmaya başladı. Önceden mesafe, maske, karantina ve diğer tedbirlere çok önem vermişken bugün bir anda tüm tedbirlerin kaldırılması görüyoruz.

Imeda Paksadze


Dikkat edersek son günlerde yavaş yavaş korona virüsü ve salgın konusu gündemden kalkmaya başladı. Önceden mesafe, maske, karantina ve diğer tedbirlere çok önem vermişken bugün bir anda tüm tedbirlerin kaldırılması görüyoruz. Bu virüs ile ilgili her zaman anlaşılmaz ve açıklanamayan tuhaflıklar vardı.  Kimisi virüsün global bir oyun olduğunu kimisi de böyle bir virüsün hiç olmadığını söz ediyordu. Bu durum gayet normal çünkü Corona virüs dünya genelinde karışık bir ortam oluşturmak için yaratıldı. Son zamanlarda konuşulan deri altı çip olay ve Ukrayna-Rusya siyası kriz etrafında gelişen üçüncü dünya savaşın başlama tehlikesi de tesadüfen değildir. Dolaysıyla Ukrayna-Rusya arasında savaş başlamasıyla birlikte insanların dikkatini savaşa kaydırması ve dünya genelinde tedbirlerin gevşetilmesi veya tam kaldırmaya başlaması tuhaf bir oyuna çok benziyor. Şimdi konu biraz daha açalım;


İlk olarak Çin’in Wuhan bölgesinde, 2019 yılın sonunda bu bölgedeki yetkililer tarafından tanımlandığı için gayri resmi Wuhan korona virüsü adıyla da bilinen yeni korona virüs solunum yolu enfeksiyonuna neden olan ve insandan insana geçebilen bulaşıcı bir virüsü olarak gündeme girdi.  Sonra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından virüsün resmi adı SARS-CoV-2 olarak belirlenmiştir. DSÖ’sü virüsün neden olduğu hastalığı tanımlamak için COVID-19 terimini kullanmaya başlamıştır. Kısa süre sonra Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir sağlık acil durumu ilan edilmiştir. 11 Mart 2020 tarihinde ise virüs pandemi, yani küresel salgın hastalık olarak ilan edilmiştir. Bu bilgi DSÖ tarafından bize verdiği Covid-19 ve salgın ile ilgili herkesin bildiği ve inandığı resmi ama sahte bir bilgidir.  


Şimdi asıl mevzuya dönelim ve işin gerçeği açıklamaya çalışacağım: Daha Covid-19 diye bir şey konuşulmazken bugünden geri gidersek dört yıl önce olacakları anlatılıyordu. Hatta bazı bilim insan ve siyasetçi tarafından yeni kapitalizm sisteme geçmesiyle birlikte XXI asırda dünya yöneten güçleri arasında biyolojik silah ile savaşacaklarını söz ediliyordu. Covid-19 virüsü ve küresel salgın dediği biyolojik silahtır. Yavaş yavaş gündemden kalkmaya başlayan Covid-19 ve salgın olay eskiden planlanmış küresel oyunun bir parçasıdır.


Şöyle ki bu virüs İngilizler tarafından hazırlayıp, ABD’de H1N1 formatı üzerinde geliştirilen ve Çin’de patlatılan bir oyundur. Bu oyunun güzel bir delil günümüzde virüsün tespit etmesi için kullanılan “PCR testi” denilen testin Covid-19 dünyaya gelmeden önce yapılmasıdır. Nasıl oldu da önce dünyada hiç bilmeyen bir virüs veya mikrobun ispat etmek için uygun bir test virüs çıkmadan birkaç yıl önce geliştirildi? İşte asıl sahte iş bu noktada. PCR test özelden Covid-19 virüs için yapılan bir test değildir. Bu test Covit-19 virüs diye bir virüsün dünyaya gelmeden önce H1N1, SARS, AIDS ve birçok mevsimlik grip ve virüsün tespit etmesi için kullanılan bir testidir. Az önce dediğimiz H1N1 denilen formatı üzerinde geliştirilen Covid-19 virüs üç ayrı bir mikrobundan alınan genitif parçaların sentezlenmesiyle elde edilmiş bir virüstür. Bu virüsün tespit edilmesi için PCR testin kullanılması tabi ki doğru sonuç veremez çünkü bu testin sadece iki tane işlev var: mavi renk pozitif veya kırmızı renk negatif.  Demek istediğim şu ki, bu testin virüsleri birbirinden ayırt etme işlevi yoktur. Test ayrı olarak Covid-19 tanımıyor, sadece vücutta virüsün olup olmadığını ile ilgili bilgi veriyor. Yani Covid-19 için test edilen hasta H1N1, SARS, AIDS ve birçok mevsimlik grip ve virüsten yakalanmış olabilir.  Dolaysıyla DSÖ’nün ve çoğu ülkelerin vermiş olduğu verileri güvenli değildir. Bunların hepsi, yapay olarak dünyada anlaşılmaz bir ortam ve küresel kriz yaratmaya hizmet eden politikanın parçasıdır. Sanırım simdi herkesin kafasında bir soru oluşturdu; kriz ve kargaşa ortamı kimin işine geliyor?


Geçen yazılan bir makalede dediği gibi “ülke savaşla genişleyebilir, zengin krizle zenginleşebilir” . Kriz ve kaos ortamı her zaman yaratanların işine gelir. Yukarıda bahsettiğim gibi bu oyun İngilizler tarafından hazırlayıp, ABD’de geliştirilen ve Çin’de patlatılan bir olaydır. Yıllardır dünyayı sömürge eden İngilizlerin Dünyada etki alanları artık tatmin edici değil ve genişlemeye başladılar. Bunun başarabilmesi için yeni bir dünya düzen kurulması gerek. Yeni bir düzen kurabilmesi için eskisini yok etmek veya reform etmesi gerekir.  Şimdi dünya tarihe ve haritasına bakarsak etki alanlarının çoğunun İngiltere ve Fransa'nın elinde olduğunu göreceğiz. 

Ayrıca dünya tarih boyunca Avrupa kıtası dünyanın hem siyası hem ekonomi merkezi olmuştur. Kim Avrupa yönetiyorsa Dünyayı da o yönetiyor demek. Genellikle Avrupa’da bugün İngiltere ile birlikte Fransa’nın hâkimiyeti vardır.  Ama İngiltere Fransa’nın hâkimiyeti ele geçirmeye çalışıyor. Bunun güzel bir delil Vlodimir ZELENSKİ’nin dile getiren cümleleridir; “Ukrayna’nın NATO’ya almaması ve gecikmemesi sadece Rusya arzusu olmayıp, bazı NATO üye ülkeleri de aynı görüşü paylaşıyorlar”. Bu söz, Fransa yönünde söylenmiş bir söze çok benzer.


 Fransa ve Rusya arasındaki ilişkilerinde ne kadar sahte, gizli ve gösteriş işleri yapsalar da bu iki ülkenin birlikte hareket ettiğini bellidir.  Diğer taraftan yıllardır Rusya mültefit Çinin tarafsız kalması ve bazen Ukrayna lehine konuşması bir tuhaflık yaratıyor.  Uzun yıllardır Rusya’nın en sevmediği bir ülke İngiltere bu savaşta Ukrayna destelemesiyle birlikte tüm dünya savaşın bir taraf, Rusya ise savaşın ikinci taraf olmuştur. Rusya askeri ve silah açısından çok güçlü olsa da sonuçta tüm dünyaya karşı savaşacak güce sahip de değildir. Ukrayna’yı 24 saat içerisinde Alacağım diye yemin eden Putin 13 gün boyunca savaşılıyor ve ilerleyemiyor. Üstelik hem ekonomi hem askeri gücü açıdan ciddi bir zarara uğradı. Sosyal medya engelleyerek ülke içindeki durumu dünyaya göstermek istemeyen Putin’in ülke içinde iflas olup, Putin suikastının para ödülünü belirleyen oligarşiler mevcuttur. Bildiğiniz üzere Rusya çok sayıda millet ve özel cumhuriyetlerden oluşturan federasyon ülkesidir. Bu gidişle ülkeden ayrılmak isteyen bölgeler ortaya çıkabilir ve Rusya birden fazla ülke olarak dağılabilir. İşte o zaman yeni bir dünya düzeni kurulabilir.   İşte bu olay biriler önceden plandanmış, ilerlemiş ve bugün gerçekleştirmeye çalışıyor. İlk olarak yeni bir biyolojik silahı (Covid-19) yaratarak dünyayı karıştırdılar. Kaos içinde ön hazırlıkları yapıp, istedikleri elde ettiler ve sonra hem salgının sesiz bir şekilde bitirmek hem planının yere getirmek amacıyla Rusya –Ukrayna arasında savaş çıkardılar. 


Bugün Ukrayna ateş içinde ve her gün masum çocukları olduruyorlar. Diğer taraftan Rusya iflas ediyor ve dağılmak üzere. Önceden bu kadar önem verdiğimiz virüs, mesafe, maske ve aşı artık hiç kimsenin umurunda değildir, dikkatimiz savaşa doğru kaydırması ile birlikte herkes salgını unuttuk. Her ülkede tedbirleri gevşetiyorlar sanki savaş başlamasıyla birlikte virüs ortadan kayıp oldu. Bu sürecin başladığı andan bugüne kadar milyonlarca insan öldü ve daha öldürecekler. Ama yapabileceğimiz bir şey yok çünkü her zaman böyle idi ve böylece devam edecektir. Kaç kişinin öleceği önemli değil, esas olan bir küresel politika izlemesidir. “Küresel sömürgeci siyasetteki ölü insanlar sadece bir istatistiktir”.  Bu siyasette insan değeri diye bir şey yoktur.   

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.