Sosyal Medya

ANASAYFA

İSLAM EKONOMİSİNDE ENFLASYON VE ÇÖZÜMÜ

İslam ekonomik sisteminde enflasyonu kontrol altına almanın bir çözümünün olup olmadığı ciddi bir meseledir. Açıkça söylemek gerekir ki İslam’ın bu konuda oldukça net çözümleri vardır.

Mohammad Nadimur Rahman

Enflasyon ve Bazı Ekonomik Kavramlar
 
Enflasyon; dolanımda bulunan para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığın büyümesi nedeniyle ortaya çıkan ve fiyatların toptan yükselişi, para değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteren ekonomik ve parasal süreç, hayat pahalılığı olarak ifade edilmektedir. Bu durumda, belirli bir malın fiyat seviyesindeki artış, “genel fiyatı yansıtmadığı sürece” enflasyon olarak kabul edilemez. Enflasyonun tersi ise, belirli bir zaman diliminde bir ülkenin ortalama fiyat seviyesindeki düşüş anlamına gelen “deflasyon” olarak adlandırılmaktadır. Ekonomi literatüründe “dezenflasyon” olarak adlandırılan bir kavram daha vardır ve bu kavram bir ülkenin, belirli bir zaman diliminde düşen enflasyon oranını ifade eder. Enflasyon ağırlıklı olarak tüketici fiyat endeksi ile ölçülmektedir. Bu tüm mal ve hizmetlerin fiyat sepetidir.
 
Bir ülkede başlıca iki tür enflasyon yaşanmaktadır. Bunlardan biri talep enflasyonu, diğeri ise maliyet enflasyonudur. Talep enflasyonu, esas olarak mal talebinin artması sonucunda oluşurken, maliyet enflasyonu hammadde fiyatlarının artması nedeniyle meydana gelmektedir. Talep yönlü enflasyon ülkenin genel gelirini artırsa da maliyet yönlü enflasyon ülkenin genel gelirini azaltmaktadır. Maliyet enflasyonunun bir ülke için iyi olmadığı açıktır. Çünkü bu durumda istihdam düzeyi de artacaktır ve ülkenin toplam gelir miktarında azalma yaşanacaktır. Öte yandan, gelir artış hızı genel fiyat düzeyine göre nispeten yüksek olduğu sürece, talep yönlü enflasyon ekonomiye zarar vermemektedir.
 
Enflasyonun bir diğer nedeni de bir ülkedeki döviz kurunun artmasıdır. Üretimde kullanılacak hammadde ihtiyacı dünyanın diğer bölgelerinden ithal edildiğinde döviz kuru artmaktadır ve hammadde fiyatları yükselmektedir. Böylece maliyet enflasyonu oluşmaktadır. Ayrıca mal ve hizmetlerin göreli olarak ithal edilmesi durumunda da döviz kuru yükselmekte ve maliyet enflasyonu yaşanabilmektedir. Bu durumda, döviz kurundaki artış nedeniyle talep yönlü enflasyon oluşmakta ve gelir artışının enflasyondaki artışa göre daha az artma olasılığı olmaktadır.
 
Enflasyonun Bazı Sonuçları
 
Enflasyonun birçok önemli sonucu vardır. En önemli sonuçlarından biri, insanların satın alma gücünde meydana gelen düşüştür. Enflasyon oluştuğunda, insanlar belli fiyattaki bir malı daha çok para ödeyerek almak durumunda kalmaktadır. Maliyet enflasyonu oluştuğunda bu durum daha da ağır bir şekilde yaşanmaktadır. Gelirdeki artış enflasyondaki artışa kıyasla daha az olduğunda, satın alma gücü talep enflasyonu döneminde de şiddetli hale gelebilir. Enflasyonun bir başka sonucu da zenginleri daha zengin, fakirlere daha fakir yapmasıdır. Bu nedenle enflasyon, bir ülkede ciddi anlamda gelir eşitsizliğine yol açmaktadır.
 
Faizlerin yüksek tutulması, firmaların yatırım ve istihdam üzerindeki finansman maliyetlerini artıracağından enflasyon döneminde ekonomik büyüme göstergeleri yavaşlayabilir. Enflasyon yerel piyasadaki paradaki önemli bir aşınma etkisi oluşturur. Sürekli ve kontrol dışı şekilde aşınan yerel para, ekonomideki döviz veya döviz cinsinden varlıklara olan talebi artırır, yerel paradaki değer kaybı ve belirsizlik de paranın satın alma gücünü düşürür. Ücretler ve fiyatlar arasındaki makasın açılması, otonom tüketim için gerekli mal ve hizmet talep edebilme yetisine zarar verir.
 
İslam Ekonomik Sisteminin Enflasyona Getirdiği Çözüm
 
İslam ekonomik sisteminde enflasyonu kontrol altına almanın bir çözümünün olup olmadığı ciddi bir meseledir. Açıkça söylemek gerekir ki İslam’ın bu konuda oldukça net çözümleri vardır. Pekiyi bunlar nelerdir. Öncelikle ifade etmek gerekir ki İslami ekonomik sistem, devlet harcamalarına herhangi bir itiraz getirmez. Yani bir ülkede enflasyonu kontrol altına almak için devlet harcamalarının artırılabileceği söylenebilir. Ayrıca enflasyonu kontrol altına almak için İslami bankacılık sistemi harekete geçirilmelidir. Bu durumda mudaraba, muşaraka ve bai bithaman al ajil (BBA) gibi çeşitli İslami bankacılık sözleşmeleri uygulanabilir. Bu sözleşmeler, kâr payı işlemleri ile ilgili olduğundan, bu sözleşmeler şeriat açısından herhangi bir sorun teşkil etmemektedir.
İslam ekonomisi perspektifinden yapılabilecek bir diğer şey de “zekât” sisteminin aktif olarak işletilmesidir. Enflasyon döneminde zenginlerin daha zengin, yoksulların daha da yoksul hale geldiğini daha önce ifade etmiştik. Dolayısıyla enflasyon döneminde de zekât verilebilenlerin sayısında ciddi anlamda artış yaşanacaktır. Enflasyon döneminde zenginleşen insanlar, kazançlarından belli bir miktar vakfedebilirler ve sadaka verebilirler. Çünkü İslam, zenginler için zekât vermeyi zorunlu kılar ve Allah yolunda vakfetmeyi ve sadaka vermeyi teşvik eder.
Ayrıca, zekât, vakıf ve sadaka paralarının insani gelişime ve hayatın diğer alanlarına kanalize edilmesi enflasyonu düşürecek ve ülkenin istihdam oranında ve ekonomik büyümesinde kayda değer artışlar sağlayacaktır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.