Sosyal Medya

SOSYAL-KÜLTÜR

Paganizm

Paganistler hiçbir kural, kaide, ahlaki değer taşımayan bireyler isterler. Onları özgürlük adı altında ailelerinden, toplumlarından, değer yargılarından koparıp insanları tüketici, bencil ama efendilerinin istediği her şeyi yapabilen (sosyal medya ile ) modern köleler yapmayı amaçlamaktadırlar.

Ebu Masum Mücahit


20. yy.da insanlığı yok eden bir fikir akımı, gizli bir yapı. Tek bir din değil , geniş ve farklı dinler dizisi. 20. yüzyılda çok hızlı bir şekilde yayılan, milletleri millet yapan farklı düşüncelerin,  farklı yaşayış tarzlarının, örflerin, ananelerin ortadan kaldırdığı,  dini değerlerin yok edilmeye çalışıldığı düşünce yapısı. Paganizmin asıl amacı kitleleri bireyselleştirip özgürlük adı altında modern şekilde köleleştirmek. Köle olanlar efendilerinin her dediğini yaparlar. Günümüz kapitalist sisteminin amacı para kazanmaktır. 1 ve 2. Cihan Harpleri bunun için çıkarılmadı mı? Paganistler hiçbir kural, kaide, ahlaki değer taşımayan bireyler isterler. Onları  özgürlük adı altında ailelerinden, toplumlarından, değer yargılarından koparıp insanları  tüketici, bencil ama efendilerinin istediği her şeyi yapabilen (sosyal medya ile ) modern köleler yapmayı amaçlamaktadırlar. Şeytanın güncel haline bürünmüş şekilleridir paganistler.


 Paganizm kendi içerisinde üçe ayrılmaktadır.

1. Paleo paganistler: Hiçbir kültürden etkilenmemiş putperestlik. Eski oluştuğu günkü şeklidir.  Dün yok, yarın yok anı yaşa düşüncesine sahiptirler. Roma, Yunan, Budizm, Şintoizm gibi.

2. Mezo-paganizm : Kendi inanç bağımsızlığını korumuş  Amerikan yerlileri, Sihizm, Farmasonluk, Aborjin Vb.

3. Neo paganistler: Günümüzde en etkili olan Neo paganistlerdir. Bugünkü paganizm düşüncesinde olanlar fikri akım geliştirip toplumları yönetenlerdir.

Neo paganizm kendilerini Rönesansa kadar dayandırıp  tapınakçıların devrimi diye bildiğimiz Fransız Devrimi ile kendini şekillendiren masonik bir yapıdır. Neo paganizm aslında Fransız Devrimi ile dünyayı sömürmek isteyen küçük bir azınlığın yani Mason ve masonik yapıların etkisinde olan bir yapı. Fransız Devrimi ile yayılan bütün düşünce ve fikirlerin aslında paganizm öğretileri arasında olduğunu görmekteyiz. İnsanlara kendilerini anlatır ve taraftar toplarken tamamen doğal yaşamı feyz alan, doğal olayları çevre figürlerini benimseyen, çevreci, hümanist, feminist fikirleri savunurlar. Paganistler milliyetçi gözükürler, özgürlükçü gözükürler, demokrat gözükürler ancak onların her biri toplumu bireyselleştirdiği için toplumu sürüleştirmekte kitle iletişim araçlarıyla yönetilecek bir duruma getirmektedirler. Neo paganistler İslam ve Hristiyanlık öncesi düşünceleri ön plana çıkarmakta, insanların dini değerlerden önce de bilimde ve sanatta önde olduklarını ifade etmektedirler. Bugün Avrupa'da çıkan birçok fikri akım özellikle modernizm diye bildiğimiz, çağdaşlık diye bildiğimiz, özgürlükçü diye bildiğimiz her akım Avrupa medeniyeti diye öğütlenen fikri akımların tamamı paganistlerin ortaya çıkarmış olduğu akımlardır.  Avrupada, Afrika'da, Türk coğrafyasında, Arap coğrafyasında paganların sloganlarının etkili olduğunu görüyoruz. Bu sloganlar  putperestlik dönemlerini övmekte toplumları değerlerinden ve dinlerinden uzaklaştırarak yönetmektedirler.


Avrupa'da, Amarika'da insanların özgürlük arayışları devam ederken İslam'la tanışmaları üzerine onlar İslam'ı ve Müslümanları kötü göstermek için kendi kurguladıkları teröristlerle İslamafobiyi oluşturup insanları İslam'dan uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar. Çünkü İslam'a giren insanları bu kapitalist tapınakçı yapı yönetemeyecektir. İslamın yerine AB destekli putperest Budizm, Sihizm, Hinduizm öğretiler desteklemekte, onlar topluma insancıl olarak sunulmaktadır. Yoga ile insanların huzur bulacağı sürekli empoze edilmektedir. Bazı Müslümanlar bile bundan etkilenmektedir. Halbuki kalpler ancak Allah’ı anmakla mutmain olur.


 Afrika'da Pan-Afrikaizmi savunanlar (Afrika milliyetçiliğini savunanlar) Afrika için ne İslam'ı ne Hristiyanlığı istemekte.  Afrika'ya İslam gelmeden Afrika'da huzur vardı. Hristiyanlık gelmeden Afrika'da huzur vardı, demektedirler. İnsanları putperestliğe özendirmektedirler. Dediğim gibi bu fikri akımı destekleyenlerin Batı'dan eğitim aldığını ve araştırılırsa onların desteklediği sivil toplumlardan destek aldığı da görülür. 

Doğrudur, Afrika'ya Hristiyanlık gelmeden Afrika'da huzur vardı ama İslam geldiği vakit Afrika'ya medeniyetin barışın ve zenginliğin ilmin geldiğini görüyoruz. Mansa MUSA düşünelim dünyanın en zengin adamlarından, en cömert krallarından. Tumbuktu Afrika'ya kültür başkentliği yapmış asırlarca. İslam geldiği dönemde huzur getirmiş. Savaşlar ve kan davaları, yağmalar azalmıştır.  Madagaskar diye bildiğimiz adaya İslam geldikten sonra "küçük medeniyet" anlamına gelen "medinetil asgar" ismi verilmiştir. Uzun yıllar Afrika'da hiçbir kabile arasında savaşların çıkmadığını İslam'la görmekteyiz ancak paganistlerin etkisinde olan Afrikalılar özellikle İslam'ı da  sömürünün içerisine dahil  etmektedir.  

Çünkü dini olmayan toplumlar değer yargıları ahlaki değerleri olmadığı için kolayca yönlendirilebilir, kolayca yönetilebilirler. Geçtiğimiz yıllarda Mısır gibi islam'a ve medeniyetlere öncülük yapmış olan bir toplumda Firavunlar yürüyüşü gerçekleştirilmiş  (3 Nisan 2021 ). Amacı yine İslam öncesi döneme insanlığı yönlendirmek . Halbuki Firavunların neler yaptığını bugün piramitlerde görmekteyiz. Aç  insanları piramitleri yaparken çalıştırıp bir insanın mezarını yapmak için çalışan bütün insanları da o insan öldüğü vakit orada öldürüp o piramitlerin dibine gömecek  kadar vahşi bir toplum olduklarını görmekteyiz. Onlar medeni ama bu insanları kölelikten kurtaran, İslam ile şereflendirip özgürleştirenler zalim! 


Paganistler (Tapınakçı sömürgeciler ) cinsiyet ayrımı yapmakta Feminizmi ön plana çıkararak kadınlar ile erkeklerin arasını açmakta,toplumu çatıştırmaktadır. Çünkü kenetlenmiş, bağları kuvvetli bir bütünü yönetemezler. Onun için bir elmanın iki yarısını birbirleriyle çatıştırmanın en kolay yolu baba, abi, dayı, amca, kocayla çatışmaktan geçiyor. Kadını aileden kopar ki ucuz işçi olsun. Ailesine bağlı biri toplumu ifşa edemez. Cinsiyetsizlik aynı şekilde AB ve BM'nin tüm kurumları tarafından özendirilmekte ülkeler borç bataklığına batırılıp sonra borç verirken de İMF tarafından bunları yapma şartları karşılığında borç verdirilmektedir. Mesala Türkiye’de aileyi dağıtan , zinayı serbest bırakan    (11 Mayıs 2011 )  İstanbul Sözleşmesi imzalanmış AB den bir çok fon (para) Türkiye’ye hibe edilmiştir.  Onlar kadın ve erkeği çatıştırmayı putperest Yunan'dan almıştır. Yunanistan'ın başkenti ATİNA . Paganist dönemde dişi  tanrıça olan Atina'dır. Bugünkü kapitalist Batı kökünü antik (putperest ) Yunan'a dayandırmaktadır.   


İnsanlık 20 yy.da insanlıktan çıkmış, hiçbir değer yargısı kalmamış, sadece haza ve gününü kurtarmaya, kendi menfaati için her şeyi yapacak bir hale gelmiştir. Bu insanlık aslında özgürleştiğini sanıyor! Fakat bir tüketim kölesi olduğunu unutuyor. Hayatı sürekli borç ve stresle geçmekte. Niye? Çünkü Tapınakçılar ( Neo paganistler ) öyle istiyorlar. AB paganistlerin merkezi. Çünkü AB Fransanın öncülüğünde kurulmuş. Fransa ise tapınakcıların Fransız Devrimi ile yönettikleri bir ülke.  Bu değerlerden uzaklaşmayı tüm dünyada AB  Ve BM' nin bütün birimleri yapmaktadır.


 İslam toplumları da 20 yy. dan sonra hızlı bir şekilde Allah'ın istediğinden uzaklaşmaktadır. Bugün cinsiyet sapkınlığını  savunan, kadın-erkek ayrımını savunan adı Müslüman bir çok insan bulunmaktadır. Müslümanların acilen yeniden iman edip. (Nisa Suresi 136) kelimeyi şahadetin anlamını kavrayıp bizden Allah’ın istediği ‘’Yer yüzünde fitne, fesat kalkıncaya kadar çalışmalılar. ‘’ (Enfal 139 ) Birinci önceliğimizin Allaha kulluk için geldiğimiz bu dünyanın kısa olduğunu asıl olanın Allah’ın rızasını kazanmak olduğunu bilirsek Allah’ın bizi muzaffer kılacağını unutmamalıyız. "De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız ,kardeşleriniz, mallarınız, durgun gitmesinden korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler, size Allahtan, Resulünden ve onun yolunda cihaddan daha sevimli ise artık Allah’ın(azap) emri gelinceye kadar bekleyin’’. ( Tevbe 24) Ayet açık.

Aslında ailelerimiz , evlatlarımız sözümüzü dinlemiyor, kan, göz yaşı bizim ülkelerimizde, huzur ve refahımız yok , canımız malımız kafirin insafına kalmış bu bize dünyadaki azap . Ama silkelenip kendimize gelirsek bu durum kısa zamanda tersine döner kafirlerin bizim için, insanlık için tuzakları boşa çıkar. ’’Hal böyleyken  onlar yine de  tuzak kurmaya devam ettiler . Bu tuzakları dağları yerinden oynatacak kadar güçlü kuvvetli olacak şekilde tasarlanmış olsa da onların tuzaklarının cezası Allah’ın yanındadır.  Onları bir bir boşa çıkaracak, asla başarıya erişemeyecektir.‘’  ( İbrahim suresi 46) Evet Biz Müslümanlar Allah’ın kitabı ve Resulullahın sünnetine  sarılırsak Ne paganistler ne başkası bize zarar veremez.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.