Sosyal Medya

Ömer Arif

Toplumsal Huzurun Dinamikleri

Ömer Arif 

İçtimai huzurun temin edilmesi bir takım ruhi dinamiklerin harekete geçirilmesiyle ancak mümkün olur. İslam toplumunun huzur mihengi daima ahlaki perspektif olmuştur. Sadece zahiri polisiye tedbirlerle toplumun huzurunun sağlanamadığı günümüzde gün ışığı kadar aşikâr bilinen bir gerçek olmuştur.

1-Irk ve Dil Ayrımcılığı Yapılmaksızın “Din Kardeşliği” esastır.

 “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurat 10)  

“Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” (Ali İmran 103) 

2-Başkalarına Karşılık Beklemeden İyilikte Bulunmak.

“Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.” (Kasas 77)

 3- İyilikte Mümin Kardeşini Kendi Nefsine Tercih etmek. Kendisi Muhtaç İken Bile Başkalarını Düşünmek.

 “Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir” (Haşr 9)

 “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.” (Ali İmran 92)

4-Emaneti Ehline Vermek

 “Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.” (Nisa 58)

 “Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler” (Müminun 8)

5-Karşılıklı Merhamet

“Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden olmaktır.” (Beled 17) 

 “Muhammed Allah'ın elçisidir. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler...” (Fetih 29)

6-Kişilerin Aralarını Düzeltmek

 “Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, âdil davrananları sever.” (Hucurat 9)

 “Sana savaş ganimetlerini soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber'e aittir. O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah ve Resulüne itaat edin” (Enfal 1)

7-İyilik ve Takvada Yardımlaşmak, Günah ve Düşmanlıklara Fırsat Vermemek.

  “…İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çetindir."(Maide 2) 

 “Ey iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın. İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun” (Mücadele 9) 

“Bir haksızlığa uğradıkları zaman, yardımlaşırlar” (Şura 39)

8-Selamlaşmak ve Selamı Yaymak

 “Bir selam ile selamlandığınız zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayın yahut aynı ile karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını arayandır."(Nisa 86)

 “Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki: Selâm size! Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazdı. Gerçek şu ki: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir” (En’am 54) 

9-Adalet ve İnsaf Sahibi Olmak

 “Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendini, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun. (Haklarında şahitlik ettikleriniz) zengin olsunlar, fakir olsunlar Allah onlara (sizden) daha yakındır. Hislerinize uyup adaletten sapmayın, (şahitliği) eğer, büker (doğru şahitlik etmez), yahut şahitlik etmekten kaçınırsanız (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan haberdardır” (Nisa 135)

 “Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyla bilmektedir” (Maide 8)

10-Affedici Olmak

“(Resulüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.”(A’raf 199) 

 “Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez” (Şura 40)

 “İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar, feragat göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.” (Nur 22) 

11-Güzellikle Aracı Olmak

 “Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir” (Nisa 85) 

12-Karşılıklı Kefil Olmak

 “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır.” (Bakara 267)

 “Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.” (İnsan 8) 

  13-Cömertlik

 “Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir.” (Bakara 261)

 “Allah'ın rızasını kazanmak ve ruhlarındaki cömertliği kuvvetlendirmek için mallarını hayra sarf edenlerin durumu, bir tepede kurulmuş güzel bir bahçeye benzer ki, üzerine bol yağmur yağmış da iki kat ürün vermiştir. Bol yağmur yağmasa bile bir çisinti düşer (de yine ürün verir). Allah, yaptıklarınızı görmektedir.” (Bakara 265)

14-Sözünde Durmak

 “Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.” (İsra’ 34)

15-Kötülük Yapana İyilik ile Karşılık Vermek

 “Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz” (Mü’minun 96)

 “İyilikle kötülük bir olmaz, sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur” (Fussilet 34)

 “Buna (bu güzel davranışa) ancak sabredenler kavuşturulur; buna ancak (hayırdan) büyük nasibi olan kimse kavuşturulur.” (Fussilet 35)

16- Hayra Çağırıp, Kötülükten Men Etmek

 “Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.” (Lokman 17)

 “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir” (Ali İmran 104)

17-İlmi Yaymak

 “Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir!”(Hicr 94)

 “Allah, kendilerine kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!”(Ali İmran 187)

18-Doğru Şahitlik Yapmak, Yalancı Şahitlikten Sakınmak.

 “Yolculukta olur da yazacak kimse bulamazsanız (borca karşılık) alınmış bir rehin de yeterlidir. Birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve (bu hususta) Rabbi olan Allah'tan korksun. Şahitliği bildiklerinizi gizlemeyin. Kim onu gizlerse, bilsin ki onun kalbi günahkârdır. Allah yapmakta olduklarınızı bilir” (Bakara 283) 

Şüphesiz ki dünya, ahiret için yolculuk yurdudur; ebedi kalınacak bir yer değildir. Bir geçiş yeridir; oyalanacak bir yer değildir. Mü’minin bu dünyada yolcu gibi olması, mutlaka gerçekleşecek olan yolculuğa ahiret azığını, hazırlığını   yapması gerekir.

Said kişi, bu yolculuk için kendisini Allah’ın rızasına ulaştıracak, Cenneti elde etmeye ve Cehennem’den kurtaracak olan azığını, hazırlayan kişidir. Dünya ancak Cennete veya Cehenneme giden bir yol mesabesindedir. Geceler, insanların ticaret yaptığı bir yerdir; gündüzler bir çarşı, pazardır. Huzur, huzuru ilahide huzuru bulan bahtiyarlardır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.