Sosyal Medya

Ebü Masum Mücahit

İklim Değişikliği ve Sömürü

Ebu Masum Mucahit

20. yüzyılda bütün insanlık Batı anlayışı diye bildiğimiz kapitalizmin düşünce yapısını benimsedi.  Bu düşünce yapısına karşı olduğunu iddia eden sosyalizm, faşizm vb. bütün izm’ler esasında kapitalizmin şubelerinden biridir. Yöresel ve bölgesel anlamda ortaya çıkan ve Batı sömürgesine karşı olduğunu iddia eden panafrikaizm, pantürkizm, panarabizm gibi akımlar da kapitalizmin vahşi döngüsü içerisinde hareket etmektedir. Çünkü kapitalizm bir yaşam tarzı şeklinde kitleleri kuşatmaktadır. Bu nedenle zikredilen düşünce yapılarının tamamında Avrupai tarzda bir yaşam şekli hedeflenmektedir.

Yaşadığımız çağda kapitalizme bilinçli olarak karşı çıkan az sayıdaki insanlar ise “demokrasi ve özgürlük” karşıtı olarak gösterilmekte ve kitlelere yok edilmesi gereken düşmanlar olarak sunulmaktadır.

Bu anti-kapitalist çevrelerin mensupları, boyalı basın ve gönüllü uşaklar aracılığıyla dışlanmakta, liderler öldürülmekte, ülkeleri yağmalanmaktadır.  Küresel sömürü sisteminin dayatıcıları Birleşmiş Milletler ve siyonizm, paganizm gibi anlayışların jandarmalığını yapan NATO aracılığı ile ülkelerin kapitalist sistemin emrine girmeye zorlandığına, insanların öldürüldüğüne hep beraber şahitlik etmekteyiz. Irak’ın, Libya’nın, Afganistan’ın işgali ve sonrasında yaşananlar bu şahitliğe sadece birkaç örnek…

Küresel kapitalizmin gözü hiç doymamakta, hep daha fazlasını istemektedir.  20. yüzyıl maalesef onların yüzyılıdır. Onlar insanlığa özgürlük ve refahı vadetmiş fakat insanlık onların yüzünden üç büyük buhran, iki büyük küresel savaş yaşamak zorunda kalmıştır. Dünya gelirinin %98 ini ellerinde bulundurmaları onları tatmin etmemektedir. İnsanlığın sömürebilmek için yeni yeni hileler ve tuzaklar kurmaktan geri durmamaktadırlar.

Bu tuzaklarından biri de küresel ısınma ve iklim değişikliği söylemleridir.  1970'li yıllardan sonra bu söylemler sık sık gündeme getirilmiş, özellikle 2000'li yıllardan sonra daha açık bir şekilde ifade edilmeye başlanmıştır. 2014 ve 2020 yılları arasında ülkeler bu konuda ciddi anlamda zorlanarak (sözde) önlemler almaya zorlanmıştır. Okullarda küresel iklim değişikliği ile alakalı konular okutulmaya başlatılmıştır. Çünkü okul müfredatlarını da bu yapılar belirlemektedir. Bıden’ın Babüşşark ziyaretinde “Bizim yaşam tarzımız, sizin yaşam tarzınınızdır. Kadınlara özgürlük verin, İsrail’in aleyhinde kitaplarınızda bilgi olmasın, yoksa özgürlüğe karşı olmuş olursunuz.” gibi sözleri bu anlamda oldukça manidardır.

Küresel iklim değişikliği konusunda filmler ve belgeseller çekilmiş, önlem alınmadığı taktirde insanlığın yok olacağı tarzında söylemler geliştirilerek dünyaya korku pompalanmıştır.

İklim Değişikliği Nedir?

İklim değişikliği esasında gayet normal bir durumdur.  Ortalama düzeyde coğrafya bilgisi olan insanlar, iklim, bir bölgedeki yaşanan hava olaylarının 30-35 yıllık ortalamasıdır. İklim, 12 yılda bir döngü içerisinde değişmektedir. Teknolojik gelişmelerin artması, sanayi devrimi, karbon salınımı iklimde bir kısım değişikliklere neden olmuştur. Buzullar erimiş ama eriyen buzullar 2022 yılında tekrar eski halini almıştır. Bu durumda iklim değişikliğinden daha doğrusu küresel ısınmadan bahsedilebilir mi?

Değişimler küreselcilerin ifade ettiği gibi çok yoğun bir değişim değildir. Gözü dönmüş Batı, paganistler, kapitalistler ve sömürgeciler bu düşüncelerden faydalanarak insanları daha fazla sömürmek, yok etmek için planlar yapmaktadırlar. Aslında astronomik takvimler olan Celaleyn takvimi ve 12 hayvanlı takvim -insanlığın çok uzun süreden beri kullanmış olduğu takvimler- bu sömürgeci vampirlerin söylemlerini çürütmektedir.

İklim bir döngü içerisinde hareket etmektedir, bu yüzden iklimler sürekli değişim göstermektedir. Döngü olmasa, sürekli yağışlar fazla olsa, otlar fazla olur. Otların fazla olması ot oburları artırır. Otobur hayvanlar artınca etoburlar artar. Dünya insanın yaşamayacağı bir şekle gelir.  Allah dünyayı ve içindekileri insana hizmet etmek için, insanın faydalanması için yaratmıştır.  Mesela yağışlar çok olsa bal fazla olur. Bal artınca arılar artar ve her taraf arı kolonisi olur. İnsanın yaşamı zorlaşır. Şüphesiz Allah her şeyi bir ölçü ve denge içinde yaratmıştır (Kamer suresi 49. ayet). Allah ‘ın (c.c.) yeryüzünde insan yaşamına uygun bir ekosistem veya ekolojik denge kurduğunu görmekteyiz.  12 hayvanlı takvimde veya astronomik olarak yapılan ve her alanda -ekosistem, astronomi, tarım, hayvancılık vb.- insanlara faydalı olan Celaleyn takviminde bu döngüden bahsedilirdi. İklimin yıllara göre nasıl olacağı bilgisi verilir ve insanlar ona göre önlem alırdı. Kapitalizmin kullandığı miladi takvimin aslında ne astronomik olarak ne de tarım ve hayvancılıkta kullanacak bir özelliği bulunmamaktadır. Miladi takvim sadece devletlerin kullandığı bir takvimdir. Çünkü Batıdan gelen her şey insanlığı sömürmek için gelmiştir. Bu miladi takvim de onun için vardır.

Materyalist sömürgeci zenginler daha fazla zengin olabilmek, daha fazla sömürebilmek için işlerine yarayacak her türlü bilgiden faydalanmakta ve buna göre planlar yapmaktadır. İklimdeki bazı yıllardaki sıcaklık artışı da kullandıkları bu bilgilerdendir.  Bu zenginlerin başında 20. yüzyıl zengini olan Bill Gates’i görüyoruz. Bu şahıs BM’nin iklim değişikliği sponsorudur. BM iklim değişikliği Bill Gates tarafından kurgulanmakta ve desteklenmektedir.  Çünkü Bill Gates’in daha zengin olabilmesi için yeni bir alan oluşturması ve var olan alanların yok edilmesi gerekmektedir. Alternatif enerji öbür sömürgeci Rockefeller ve Rothschilt’lerin elindedir. Bu canilerin para kazanması için yeni alanlar oluşturmaları gerekmektedir. Yapay et projesi, alternatif enerji Bill Gates’i zengin yapacak. Bunun için yapay et Bill Gates’in projesidir ve bu projeyi gerçekleştirmek için hayvanları ve tarımı yok etmesi gerekmektedir.

2021 yılının ağustos ayında aynı anda 50 ülkede yangın çıkaranlar ve büyükbaş hayvanlar metan gazı çıkarıyor diye yok etmek isteyenler ile 2022 yılında tarım alanlarını yakarak gıda sıkıntısı çıkaranların aynı insanlar olduğunu görmekteyiz. Batıdaki birçok ülkede insanların bu konularda farkındalık kazanmaya başladıklarını söyleyebiliriz. 2022'nin temmuz ayında Hollanda'da Elon Musk’a ait fabrikaların halk tarafından yakılması bu farkındalığın bir yansımasıdır.

Halkın bilinçlenmesi elbette ki gereklidir.  Bilinçlenen halkın devletler tarafından korunması gerekir.  Ancak bugün devletler Birleşmiş Milletler ve onların yan kurumları tarafından kontrol altına alınmakta. Halkları borçlandırılarak ve işsiz bırakarak kontrol altına alabilirisiniz. (Haim Nahum Doktirini; Eski Mısır Hahambaşı)  

Bugün halkı Müslüman olan ülkelerin büyük çoğunluğu siyonist IMF’den ve Dünya Bankası’ndan borç almışlardır. Bu yüzden istemeseler de bu siyonistlerin dediklerini yapmak zorunda kalmaktadırlar.

Paris İklim Değişikliği Anlaşması; 2015 yılında 191 ülkeye, daha sonrada diğer ülkelere imzalattırılmıştır. Anlaşmayı imzalayan ülkeler borçlu olduğu için BM’den az bir para almak için imzayı atmışlardır. Mesala Türkiye anlaşmayı imzalayınca 3 milyar 157 milyon dolarlık para almaya başlamıştır. Paris İklim Anlaşması’nı imzalayan ülkelerde mazotun fiyatı yükseltmiştir. Ulaşım araçları, tarım araçları mazotla çalıştığı için her ürünün fiyatı dünyada yükselmiştir. Bu da halkı daha fakir hale getirmektedir. Mazotun fiyatının yükselmesi tarım ürünlerinin fiyatını yükselmesine, hayvan bakımının zorlaşmasına neden olmaktadır. Hayvan bakımının zorlaşması, tarımsal üretimin azalmasına ve hayvanların sayısının azalmasına neden olacaktır.  İklim değişikliğini bahane eden bu zalimler kendi ürettikleri yapay etleri satabilecekleri bir ortam oluşturarak insanları daha fazla sömürmeye gayret etmektedirler.

Dünya nüfusunun yaklaşık olarak yarısı Müslümanlardan oluşmaktadır. Üç buçuk milyarı aşkın nüfusuyla Müslümanlar bilinçlenirse bu küresel emperyalistlerin yaptığı bütün oyunlar bozulacaktır.  İlk emri oku olan bir kitaba inanan Müslümanlar, İslam’ın kalk ve uyar sözüne icabet ederek yeryüzünde küresel emperyalizme karşı bir mücadele başlatmak zorundadırlar. Küreselcilerin ve sömürgecilerin hain planları bozmanın tek yolu Müslümanların inançlarının gereğini yerine getirmeleridir. Bu sayede Hak gelecek ve batıl zâil olacaktır.

İnsanlar bilinçlenirse 12 hayvanlı takvimi veya Müslümanların yapmış olduğu Celali takvimini esas alarak iklim olaylarını okumaya başlayacak ve küresel emperyalizmin pompaladığı korkuların yersiz olduğunu fark edeceklerdir.

12 hayvanlı takvimi İnsanlığın en uzun zamandan beri kullanmış olduğu bir takvimdir. Bu takvimde her yıla bir hayvan simgesi konmuştur ve bu simgenin ifade ettiği yıllarda iklimin özellikleri ifade edilmiştir.

1. Yıl sıçan yılı sıçan yanında kışlar soğuk geçer yıl ortalaması genel ağırlıkta yağışlıdır.

2. Yıl öküz yılı 2021 yılını gösterir Havalar soğuk kar yağışlı yağışlar az tarım ürünleri verimliliği azdır

3. Yıl Pars yılı bu yıl da yağışlar artar kuru Deler dereler bile Coşar suyla dolar Bereket artar.

4. Yıl tavşan yılı.  iklim ılımandır. Kışlar soğuk değil yazlarda sıcak değildir.

5. Yıl balık yılı. Yağışlar bol verim fazla iklim normaldir.

6. Yıl yılı. Kuraklık fazla yağışlar azdır vereyim azdır.

7. Yıl adını iklim ılımandır.

8 . Yıl koyun yılı. Yazı sıcak soğuk kışın ve uzundur.

9 . Yıl maymun yılı. Yazı yağışlı kışı kar yağışlıdır.

10 . Yıl tavuk yılı. Yılın başı ve sonu soğuktur.  Bereket fazladır.

11 . Yıl köpek yılı. Yazı kurak kışın ılık geçer.

12 . Yıl Hınzır yılı. Kar yağışları artar. Hava çok çok soğuk olur.

12 hayvan takvimine göre yılların özelliğini bilenler bu zalimlerin tuzağına düşmezler. Bilmek yetmez, kalkıp insanları uyarmak gerekmektedir. Yeryüzünde Allah’tan başka hüküm koyan olmayıncaya kadar o zalimlerle mücadele etmeliyiz. Allah’ın koyduğu kuralları değiştirmek isteyen bu güncel Firavunlara karşı erdemli her insan mücadele ermelidir. Bu mücadele önce sistemi değiştirerek başlanmalıdır. Türkiye’nin önceki dönem Başbakanı rahmetli Prof.  Dr. Necmettin Erbakan’ın dediği gibi insanlar sistemin önemini anlasalar önce sistemi değiştirirler. Bu siyonist BM sistemini değiştirmeden Hak ve Haklının yanında, zalimin karşısında olamayız. Sistemi değiştirmediğimiz için de nesillerimiz, canlarımız, mallarımız tehdit altındadır. Yüce İslam dini “İçinizden insanları iyiliğe davet eden kötülükten uzaklaştıran bir topluluk bulunsun.” buyruğunu her Müslümana bir düstur olarak sunmaktadır. Dünya kendini düşünen insanlarla dolu. Kendini düşünen insanın gözünü hırs bürümüştür. Hırslı insan menfaatı için komşusunun evini akabilir.

İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Peygamberi mücadeleyi iyi bilirsek nefsimiz için değil dünyada Allah için yaşarız. Bizim için iki iyilikten biri vardır: Ya gazi ya da şehit olmak.  Müslüman dünyayı bu kötülere emanet vermeyecektir. Onları söz ve iktidar sahibi yapmayacaktır.  Yeryüzündeki görev ve sorumluluğunu yerine getirmeye çalışacaktır. Selam ve dua ile…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.