Sosyal Medya

SİYASET

Mali ve Güneybatı Afrika'da Neler Oluyor?

2013’te bir bahane ile Mali’ye asker çıkaran Fransa, 2022’de Mali’den askerlerini çıkarmak zorunda kalıyor. Pekiyi ne oldu da Fransa uzun yıllardır sömürgesi olan Mali’yi kaybetmek zorunda kaldı?
03-09-2022 12:28
Ebu Masum Mücahit

2013’te bir bahane ile Mali’ye asker çıkaran Fransa, 2022’de Mali’den askerlerini çıkarmak zorunda kalıyor.  Pekiyi ne oldu da Fransa uzun yıllardır sömürgesi olan Mali’yi kaybetmek zorunda kaldı?

Mali Başbaşkanı Maiga, 2022 Ağustos’unda Macron’a açık bir şekilde “Mali sizin vasalınız değil, artık bizi köleye çeviremezsiniz. Artık bitti.” dedi. Bu sözler; 1800’lü yıllardan beri Mali'yi, Afrika'nın büyük bir kısmını hatta dünyayı sömüren Fransa'yı ve diğer emperyalistleri çok güzel bir şekilde açıklamaktadır.  Mali-Fransa ilişkileri 2022’ye gelinceye kadar hiç bu denli gerilmemişti.  Fransa Büyükelçisi, Mali'nin yönetimine karıştığı gerekçesiyle 3 Şubat 2022’de Mali’den kovulmuştu.
 
Fransa’nın Mali’ye Gelişi
 
Fransa, 2013’te Fransız taraftarı olan dönemin Mali yönetimin isteğiyle, güya Mali’deki terörist grupları yok etmek amacıyla ülkeye gelmişti ve ülkede askeri bir üs kurmuştu. Fransız askerleri ülkede kendi kafasına göre insanları öldürüyor, askeri baskınlar düzenliyordu. Bu faaliyetlerinde genellikle yerli ve milli düşünen, vatansever Malilileri hedef alıyordu. Mali’de yönetim değişene kadar durum bu şekilde devam etti. Mali askerleri darbe yaparak Fransız taraftarı olan yönetimi devirdi ve yerine özellikle İngiltere ve Rusya taraftarı olan bir yönetim geldi. Böylece Fransa’nın desteklediği terörist gruplar da Mali’den çıkmak zorunda kaldı. Bu terör örgütlerini Fransa ve NATO silahlandırmıştı. 2011’te Libya lideri Kaddafi'nin devrilmesi sırasında NATO tarafından halka silahlar dağıtılmış ve bu silahlardan büyük bir kısmı da Mali'nin kuzeyine yerleşen gruplara verilmişti.
 
O gün Fransız taraftarı olan hükümetin onayı ile Mali’ye yerleşen teröristlerin, Mali topraklarının üçte ikisi ele geçirmesine göz yumulmuştu. Tıpkı Irak’ta DAEŞ’e Musul topraklarının teslim edilmesi gibi. Bu gruba öyle silahlar verilmişti ki Libya lideri Kaddafi'nin tankları bile bu grupta bulunmaktaydı.  Bu silahlar tamamen NATO envanterine kayıtlı silahlar ve devrilen Kaddafi’nin silahları idi. Fransızlar, hem teröristleri beslemişler hem de bu teröristleri bahane ederek ülkeyi işgal etmişlerdi.  Besleyip büyüttükleri teröristleri, İslam'a hakaret edercesine “İslami terörist veya Müslüman terörist” şeklinde isimlendirmişlerdi. Tabii ki bütün bunları yerli iş birlikçileri olan makam sevdalısı, satılık liderler aracılığıyla yapmışlardır.
 
Bugün Fransa’nın Mali’den çekilmesiyle birlikte Fransa'nın beslediği teröristler bölgeyi terk etmeye başlamışlardır. Bu terörist gruplar özellikle Güneybatı Afrika ülkelerine doğru hareket etmektedirler.
Macron, önümüzdeki günlerde Güneybatı Afrika ülkelerinde DAEŞ ve El-Kaide gibi terör örgütlerinin -yani kendi besledikleri teröristlerin- eylem yapacağını ifade etmektedir.

Mali’deki Kavganın İç Yüzü
 
Sahi Mali’de niçin darbe olmuştu? Türkiye’nin eski Başbakanlarından Rahmetli Necmettin Erbakan şöyle derdi: “Siyasette hiçbir şey tesadüfi değildir.” Dünyayı sömüren İngiltere ve Fransa arasındaki savaş yoğun bir şekilde devam etmektedir. Özellikle bu savaşta İngiliz oyunu galip gelmekte ve her geçen gün Fransa, Afrika'da sömürdüğü ülkeler tek tek elden çıkarmaktadır. Aslında İngiliz Rothschilt ailesinin kurmuş olduğu Rusya devleti ve Rothschilt’in Rusya'daki silah distribütörleri, İngiltere'nin Afrika'daki çalışmalarına destek vermekte ve Rusya destekli Mali yönetimi oluşmaktadır.
 
Bu mücadele sadece Mali’de değil, tüm Afrika’da devam etmektedir. 1950'li yıllarda Mali'den çıkan Fransa, 2013 yılında nasıl bir bahane ile tekrar Mali’ye döndüyse diğer ülkelerde de aynı akıbeti yaşamaktadır.  Milyonlarca Cezayirliyi öldüren Fransa, Cezayir'den dışlanmış, geçtiğimiz günlerde Cezayir’i ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Cezayir halkı tarafından yuhalanmıştır.   Fransa’nın yanında yer alan Fas yönetimi, Moritanya ve Cezayir topraklarının kendisine ait olduğunu ifade etmişti ve bu düşüncesini kukla bir alim olan İslam Alimler Birliği başkanına söylettirmişti.

Görünen odur ki bu kör mücadele artarak devam edecek. Fakat kaybedenler hep kendileri bir taraf oluşturamadığı için birilerinin tarafında yer almak zorunda olan bölge halkları olacaktır. Bu durumda ağıtlar hep bölge halkları tarafından yakılacak, bölgenin nimetlerinden istifade edenler de emperyalist güçler olacaktır.
 
Bu nedenle bölge halkları ne Rusya ne de İngiltere tarafında yer almamalıdır. Halklar kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmek zorundadır. Diğer türlü bölgedeki sömürü artarak devam edecektir. Bu nedenle yapılması gereken ilk iş Müslümanların bölgede bir birlik oluşturmalarıdır. Böylece Hak gelecek ve batıl zail olacaktır. Yoksa Fransa’nın bölgeden gitmesi hiçbir şeyi değiştirmeyecek, onun yerine gelen sömürgeci emperyalistler aynı senaryoyu devam ettireceklerdir. Bu nedenle bölgeye sadece İslam geldiğinde huzur gelecektir. Selam ve dua ile…

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.