Sosyal Medya

TARİH

ŞEHADET YIL DÖNÜMÜNDE SEYYİD KUTUP

ŞEHADET YIL DÖNÜMÜNDE SEYYİD KUTUP

Ebu Masum Mücahit
 
Beyinleri ve ülkeleri işgale uğramış Müslümanları, bu işgalden kurtarmak için mücadele eden fikir ve eylem insanı Seyyid Kutup 9 Ekim 1906 yılında Mısır'ın Asyüt vilayetine bağlı Muşa köyünde dünyaya geldi.  İlk okulu köyünde tamamladı. 1932’da Kahire’deki Dar’ul Ulum (Arapça dili ve İslami bilimler) Fakültesi’nden mezun oldu. Öğretmenlik yaparken bir yandan da edebiyatla ilgilendi.  Düşünceleri edebiyat çevrelerinde hızlı bir şekilde yayılarak kabul gördü. 1945’e kadar farklı siyasi partilerde aktif olarak görev yaptı. Edebi yazılarının dışında sosyal ve toplumsal konularda kaleme aldığı yazıları daha ön plana çıktı. Düşünce ve yazıları İslam coğrafyasında hızlı bir şekilde takip edilmeye başlandı.  20. ve 21. yüzyılda en fazla takip edilen düşünce insanları arasına girdi.
 
Seyyit Kutup kapitalizmi ve Batı sistemini sert bir şekilde eleştirdi. Bu yapıların insanlığa huzur vermeyeceğini en yüksek tondan yazılarında anlattı. 1948’de hükümet tarafından kapitalizmin mabedi olan ABD’ye gönderildi. Bu sayede düşüncelerinden vazgeçeceği zannedildi. Fakat ABD’deki kapitalist sistemin kokuşmuşluğunu yerinde müşahede etme imkânı bulan Seyyit Kutup, Batı ve kapitalizm hakkında daha ağır eleştiriler yapmaya başladı.
 
Seyyit Kutup Batı dünyasının insanlığı sürüklediği buhrandan kurtulmanın tek yolu olarak İslam’ı gördü ve tüm düşünce ve eylemlerinde bu doğrultuda hareket etti. Ona göre İslam’ı insanlığa anlatmamak çok ağır bir vebaldir. Bütün izm’ler ve siyasal akımlar İslam’ın anlaşılmasının önündeki engellerden başka bir şey değildir. Syyit Kutup ABD’den döndükten sonra İngiltere, İsviçre ve İtalya gibi ülkeleri de yakından gözlemleme imkânı bulur ve bu ülkelerde de ciddi anlamda sosyal ve psikolojik bir buhran yaşandığını fark eder.
 
1950'den sonra hür Subaylar grubu ile özellikle Cemal Abdünnasır ile iyi ilişkiler kurar ve onları yoğun bir şekilde destekler.  Cemal Abdünnasır’ın devlet başkanı olduktan sonra Mısır'ı sömüren Batılılara karşı hiçbir çalışma yapmaz. Hatta Müslümanlara yapılan zulümler artar. Bunun üzerine Seyyit Kutup onlardan ayrılır. Daha sonraki süreçte onlarla yoğun bir mücadele içerisine girer.  1954’te Mısır'da İhvan-ı müslimin hareketinin yasaklanması üzerine birçok lider gibi hapse atılır. Halkın yoğun protestolarından dolayı bu liderler serbest bırakılır.  26 Ekim 1954’te güya bazı İhvan mensuplarının Cemal Abdünnasır’a suikast hazırlığında olduğu gerekçesiyle birçok lider ve Seyyit Kutup tekrar tutuklanır. Seyyit Kutup’un tutuklanması şu anda Londra merkezli İhvan hareketinin başına geçen istihbaratçı İbrahim Münir’in şikâyeti ile olur.  Hapiste toplumsal ve sosyal olaylarla ilgili olan Kur’an tefsiri “Fizılal’il Kur’an”ı yazar. Bu eser, İslam dünyasında en çok okunan tefsirlerdendir. Seyyit Kutup, 1964’te Irak devlet başkanının ricası üzerine serbest bırakılır.
 
Kutup, 1965’te ise Müslümanların İslam'dan irtidat etmesini, sekülerleşip İslam’dan uzaklaşmalarını önlemek için “Yoldaki işaretler” adlı kitabını yazmıştır. Bu kitaptan dolayı 1965’te tekrar tutuklanmıştır. Çünkü bu kitap “Kelime-i şehadet”i anlatmaktadır. İman ettim demenin kuru bir sözden ibaret olmadığını, Tüm ilahları reddederek sadece Allah’ı ilah olarak kabul etmek gerektiğini ifade eden, Allah’ın sosyal, ekonomik, siyasi vb. bütün alanlarda hüküm sahibi olduğunu vurgulayan bu eser Müslümanlar üzerinde hareketi geçirici vurgular taşıdığı için İslam düşmanlarını ciddi anlamda korkutmuştu. Allah'ın dışındaki bütün kanun koyucuların reddedilmesi Mısır'da kendini Allah yerine kanun koyucu olarak görerek ilahlığa soyunan modern firavunları rahatsız etti Seyyit Kutup 29 Ağustos 1966’da önce hapsedildi. Daha sonra arkadaşları Muhammed Yusuf ve Abdülfettah İsmail ile birlikte idam edilerek şehadete ulaştı.  Birçok İslam toplumu bu idama tepki gösterdi.  Bu tepkiler, Müslümanların hakkını koruyan bir İslam devleti olmadığı için, Müslümanların can emniyetini sağlayan bir halife olmadığı için bugünkü gibi göstermelik tepkiler ve kınamalar olarak tarihe geçti.     
       
Seyyid Kutup, Ebul Ala-el Mevdudi'den ve Hasan Nedvi'den çok etkiledi.  Ümmet coğrafyalarının işgalden kurtulmasının öncelikli olarak beyinlerin işgalden kurtarılmasından geçtiğini savundu. Müslümanların komünizm ve kapitalizmle mücadele etmesi gerektiğini anlattı. Seyyit Kutup eserlerinde Müslümanların sosyal ve toplumsal hayatına yönelik problemlere İslami çözümler üretmiştir. Onun idam edilmesinin en önemli nedeni budur. Yoksa günümüzdeki bazı alim görünümlü “Bel’am” lar gibi tatlı su Müslümanlığı yapsaydı idam edilmezdi.
 
Yoldaki İşaretler kitabı dünyada en fazla okunan kitaplardan birisidir. Özellikle dünya küresel siyonist sistemini kuran güncel Firavunları ve Ebu Cehilleri rahatsız ettiği için bu kitap bugün bile birçok ülkede hala yasak. Küresel sistemin beslediği bazı Müslüman cemaatlerde bile bu kitabın okunması hala yasak.
 
Müslümanların ne derece İslam'dan uzak olduğunu gerçek bir hikâye ile anlatmak daha güzeldir.  Seyit Kutup idama götürülürken şafak vaktinde Ezher’den bir imam gelir ve ey Seyyid “Kelime-i şehadet getir” der.  Seyyid Kutup İmam'a bakar ve acı acı tebessüm ederek: “Ne garip bir dünyada yaşıyoruz, ben bu cümleyi anlattığım için idam ediliyorum. Sen bu cümleyi söylediğin için maaş alıyorsun.”
 
Seyit Kutup’un idamında onun ilah kavramını açıklaması ve anlatması etkili olmuştur. O uluhiyet anlayışı üzerine inşa edilen hakimiyet fikrini anlatmıştır. Buna göre tek hüküm koyucu olanın Allah'tır.  Allah'la irtibat olmayan yönetimler tağuti yönetimlerdir. İslam toplumu Allah'a kul olan ve onun emirlerine göre hayatını düzenleyen bir toplumdur. Bunun zıddı cahiliyedir, zulüm ve sömürü düzenidir. Dolayısıyla her Müslüman böyle bir sisteme karşı dimdik durmalıdır. Seyyit Kutup ABD’de sosyoloji eğitimi almış ve bu alanda yüksek lisans yapmış bir aksiyon adamıdır. Toplumsal ve bireysel sorunları çok iyi analiz eden Seyyit Kutup, insanlığın buhrandan kurtulmasının ancak İslam ile mümkün olacağını ifade etmiştir. Bu yüzden onun kitapları daha çok emperyalizmin etkili olduğu ülkelerde yasaklanmıştır.
 
20. yüzyılın yetiştirdiği ilim insanı, lider, muvahhit ve mücahit Şehit Seyyit Kutup… Allah ondan razı olsun. O, Allah'a verdiği sözü yerine getirip onun yolunda şehit oldu. Allah tüm Müslümanlara bu şekilde bir mücadele verebilmeyi nasip eylesin. Günümüzde İslam dünyasının yetiştirdiği düşünce insanları, aksiyon adamları ve siyasi liderler bir arada olup toplu bir şekilde hareket etmediği için Müslümanlar olarak kaybediyoruz. Müslümanlar ve onların savunduğu değerler kaybedince aslında tüm insanlık kaybediyor. Bu yüzden bir an önce Müslüman halklar can, mal, din, namus ve akıl emniyetini sağlayan, emperyalizmin kuklası olmayan ve derdi sadece Allah rızası olan liderler ve yönetimler ortaya koymak zorundadır. Ömrünü bu idealler uğruna yaşayan ve şehadet ile taçlandıran Seyyit Kutup’u  vefat yıldönümünde bu vesileyle bir kez daha rahmetle anıyoruz. Selam ve dua ile…
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.