Sosyal Medya

SİYASET

Şangay İşbirliği Örgütü nedir ?

Ebu Masum Mücahit

1996 yılında Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından Şangay şehrinde kuruldu. 2001 yılında Özbekistan'ın katılması ile Şangay beşlisi artık Şangay örgütü oldu. Hindistan ve Pakistan'ın 2005 yılında gözlemci olarak katılmaları, 2017 yılında tam üye olmaları ile Şangay İşbirliği Örgütü nüfusunu ve etki alanını genişletmeye başladı. ABD'nin 2005 yılında gözlemci olarak katılmak isteğini örgüt kesin bir dille  reddetti.


Üye ülkeler bugün Dünya nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturmakta. ŞİÖ neden kuruldu ?  Asıl amacı nedir? Görünen amacı ile gerçek amacı arasında fark var mı? Sömürgeciler  görüntüde her şeyi alıp kullanır.  Demokrasi, özgürlük, hürriyet denen ifadelerin arkasından halkların ezilmesinin ve insanlığın katledilmesinin çıktığı gibi aslında ŞİÖ'nün arkasında da bu yatmaktadır.

SSCB'nin dağılmasından sonra özellikle Müslüman halkların kendi başlarına bırakılmaması gerekiyordu. Bunların kontrolleri iyi bir şekilde tutulmalı. Bu halklar bir gün tam bağımsız olurlar ise kendileri ekonomik olarak çok zayıflarlar.  Rusya ve Çin'in sömürmüş olduğu yerler Müslüman halkların yaşamış olduğu topraklardır. Çin ve Rusya'nın çıkarmış olduğu bütün madenler Müslümanların yaşamış olduğu coğrafyada.  Müslümanlar kendilerine gelirse Çin ve Rusya artık ekonomik bakımdan güçsüz duruma düşecek.  Üretimleri azalacak, hammadde bakımından dışa bağımlı hale gelecekler. Rusya ve Çin petrol, doğalgaz, kömür, alüminyum, elmas, altın, gümüş madenlerinin tamamına yakınını müslüman halkların yaşadığı yerden çıkarır ve satar.

Nitekim örgütün asıl amacının da terörle mücadele konusunda işbirliği olduğu ifade edilmektedir. Hangi terör? Güya  İslami terör. Açıkça yazmakta. Terör ve İslam anlam olarak hiç uyuşmaz halbuki.  Barış dini olan İslam'a yakışmayacak bir ifadedir bu. Her sömürgeci için hakkını arayan, vatanını koruyan, ülkesini savunan insan, terörist olarak ifade edilmektedir.  Bu emperyalistler  Müslümanların ülkelerini sömürürken, namuslarını kirletirken, birbirleriyle savaşa tutuştururken, Müslüman insanların haklarını korumalarını, malları ve canlıları için yaptıkları mücadeleyi terörizm olarak ifade etmektedirler. İşte ŞİÖ'yü iki büyük emperyalist Rusya ve Çin, İslam'ın ve Müslümanlar'ın uyanmaması için kurmuştur. Örgütün ikinci kurulma nedenini uyuşturucu ile mücadele etme düşüncesi oluşturur. Bu noktada örgüt tamamen siyasi bir yapı için kurulmuştur. Örgüt üyesi ülkeler başka ülkelerin sınırlarına rahatça girebilmekte ve girdikleri ülkelerde kendilerini rahatsız eden insanları terörist olarak ifade etmekteler. O insanları alıp sorgusuz sualsiz ülkelerine götürmektedir.  Nitekim örgütün 4 üyesi İslam medeniyetinin kurulmuş olduğu Orta Asya'nın Mavereunnehir   bölgesindeki ülkelerdir.  İslam'ın bir zamanlar beşikliğini yapmış olan ülkeler bağımsızlığını yeni kazanmış ama hala bürokratik haklarını istemeyen insanlardan oluşuyordu. Bundan dolayı bu insanlar kendi ülkelerinin haklarını koruyamamaktadırlar. Nitekim örgüt kurulduktan kısa süre sonra Özbekistan'da düzmece bir ayaklanma çıkarılmış ve Orta Asya'da Müslümanların en güçlü olduğu, Müslüman halkın en bilinçli olduğu Özbekistan Müslümanları yaklaşık 15 yıl baskı altında tutulmuş, birçoğu öldürülmüş ve kaybolmuştur. 


Pakistan ve Hindistan'ın, daha sonra İran'ın örgüte katılması ile örgüt siyasi bir örgüt olmaktan yavaş yavaş çıkmaya  başlamış ve ekonomik bir örgüt olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. 16 Eylül 2022 Cuma günü Özbekistan'ın Semerkant ilinde düzenlenen ŞİÖ toplantısına Türkiye de katılmış ama üye olarak değil gözlemci vasfıyla.  Dünyada 2010 yılından sonra emperyalist ülkelerin lideri olan İngiltere ve Fransa arasında başlayan savaş ŞİÖ'yü de değiştirmeye başlamış ve ŞİÖ artık  ekonomik bir örgüt haline gelmiştir.  16 Eylül Cuma günkü toplantıda tamamen ekonomi konuşuldu. İngiltere, Rusya aracılığı ile Avrupa'yı döverken onlara doğalgaz vermiyor. Rusya'nın da ekonomisinin zayıflamaması için hammadde satışının gerçekleşmesi, Rus bankalarının güçlendirilmesi gerekiyordu. ŞİÖ toplantısında özellikle ruble üzerinden ticaret yapılması ve gazın ŞİÖ ülkelerine %25 indirimli olarak verilmesi kararlaştırılıyordu. Ama ŞİÖ içerisinde bir ihtilaf mı çıkmıştı!? Bu ihtilaf ABD'nin Çin'e uygulamak istediği baskı ve çıkarmak istediği savaşın mı etkisiydi? Çünkü İngiltere'nin etkisindeki Rusya yavaş yavaş tavrını İngiltere'nin lehine Çin'in aleyhine mi oluşturmaya başlıyordu?

Toplantı devam ederken iki kurucu ülke arasında savaş çıkıyordu: Kırgızistan ve Tacikistan. Hani örgüt üyesi ülkeler birbirleri ile iyi ilişki kuracak ve birbirleri ile anlaşacaklardı.  Müslümanların şu düsturu hiçbir zaman unutmaması gerekiyor: Küfür tek millettir. Biz  onların her emrini yerine getirsek de onlar asla bizden razı olmayacaktır. Aynen Moğol saldırıları sırasında Moğollara yardım eden Kıpçakların bir gece baskınında hepsinin öldürülesi gibi. Müslümanlar bugün küfrün sunduğu imkanlardan faydalanmak için kafirlerle  beraber hareket etseler de kafir asla Müslümanlardan razı olmayacaktır.  Aynı toplantıya katılmasına rağmen Tacikistan ve Kırgızistan'ın toplantı anında iken savaşa başlamasını bir örnek olarak görüp unutmamamız gerekmektedir.


Allah bazen kafirlerin eliyle Müslümanlara yardım eder. Bugün emperyalist kafirler kendi içlerinde bir çıkar çatışmasına girmişlerdir. Bu çıkar çatışması özellikle Müslümanlar için daha faydalı bir hale gelebilir.  Çin, Hindistan ve Rusya, ŞİÖ'nün üç  büyük ülkesinin ortak özelliği ülkelerindeki Müslümanlara baskı yapmaları,  toplu katliam yapmaları ve türlü bahanelerle Müslümanların canlarını mallarını ve e namuslarını çiğnemeleridir.   Üç ülkenin kendi içinde bir çıkar çatışması bulunmaktadır.  Müslüman halkların liderlerinin,  bunların kendi içerisindeki çıkar çatışmasından faydalanıp özellikle kendi halklarının haklarını koruması gerekmektedir.  Bugün Fransa, İngiltere ile savaşırken Fransa ve İngiltere'nin bloklarında bulunan ülkeler belki Müslümanlara yardım etmek isteyeceklerdir. Düşmanımın düşmanı benim dostumdur diyerek bağımsızlıklarını ilan etmeleri ve Müslüman halkların haklarını korumaları gerekmektedir.  Müslümanların haklarını koruyabilmesi için önce stratejik araştırma yapısı kurulmalı,  istişare heyetleri korunmalı, bir lider kadrosu oluşturulmalı, halklarının emperyalistler tarafından kullanılmaması için onlar müslüman olarak bilinçlendirilmeli.


ŞİÖ ile  D8 aynı dönemde kurulmuştur.  ŞİÖ emperyalizme katkı olsun diye, D8 ise ezilen halkların ezilmesini önlemek için kurulan iki farklı örgüt. Pakistan, İran ve Türkiye kendi liderliklerinde ve kendi halklarının ekonomik ve siyasi bağımsızlığını elde etmek için kurulmuş olan D8'leri geliştirmek yerine emperyalizmin kılıcı olan müslümanlara zulüm için kurulan böyle bir örgütün içerisinde niçin varlar? İnsan kendini düşünmekten ve hayıflanmaktan alıkoyamıyor. Bu, halkı müslüman olan ülkeler acilen bu örgütün Müslümanlara karşı yaptığı baskıyı azaltacaklar veya acilen bu örgütün içinden çıkacaklar. Çünkü ŞİÖ'nün en büyük üç ülkesinde zulüm en yüksek düzeydedir. Çin’in Doğu Türkistan içinde var olan 400 milyon Müslümana yaptığı zulüm. Hindistan'ın 450 milyon Müslümana zulmü devam ederken bu örgütten İran, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Pakistan ve Türkiye  nota verip acilen ayrılmalıdır. D8'leri yeniden canlandırıp lider ülkeler olmalılar.
                        

1 Yorum

  1. mustafa O

    Eylül 22, 2022 Perşembe 10:43

    Yazınız için teşekkür ediyorum. D8'i güçlendirmek konusunda tamamen size katılıyorum.Fakat Şiö den ayrılmak konusunda sizden farklı düşünüyorum.Bu tür birliktelikler içerisinde bulunmalıyız.En azından biz varken,bizim yanımızda müslümanlar aleyhine bir karar alamazlar.Yeri geldiğinde şiö içerisindek zalimlerin de bize işe düşücektir.işi düştüklerinde veya toplantılarda yaptıkları zulümler konusunda onları uyarabiliriz.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.