SİYASET
LİBYA VE TÜRKİYE'NİN HİDROKARBON ANLAŞMASININ YANKILARI
Ebu Masum Mücahit
İki Akdeniz ülkesi küresel kutuplaşmanın olduğu, dünyada iplerin gerildiği bir dönemde anlaşma yaparak Doğu Akdeniz'de tansiyonun yülkselmesine neden oldu. Libya'ya 2011'de NATO güçlerinin saldırması, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin emperyalist Batılıların oyunlarına gelen isyancı halk tarafından öldürülmesi üzerine Libya kendi içinde ikiye, özelde ise üçe ayrılmıştı. Libyadaki iç savaş özellikle Bingazi ( Fransız blok) , Trablusgarb ( İngiliz blokları) arasında uzun süre devam etmiş, ateşkes olmasına rağmen hala devam etmekte. Her ne kadar seçimler yapılıp yeni bir hükümet kurulmuş olsa da iptal edilen seçimlerden dolayı ulusal cephe hükümeti ile Türkiye bir anlaşma yaptı. Bu anlaşmayı Türkiye dışişleri dünya kamuoyuna duyurdu. Bunun üzerine özellikle bölge ülkelerinden sesler yükseldi. Gergin olan dünyada gerilme biraz daha arttı. Tansiyon giderek yükseliyor.
Hidrokarbon anlaşması ne anlama geliyor? Niçin iki ülke arasındaki bir anlaşma üçüncü ülkeleri rahatsız ediyor? Doğu Akdeniz özellikle Libya karasuları ile Türkiye karasuları petrol ve doğalgaz yatakları bakımından zengin. Bu zenginlik Fransa başta olmak üzere Yunanistan, Mısır, İsrail'in de aralarında bulunduğu bir bloğun da iştahını kabartmakta. Bu anlaşmayla Yunanistan ve Mısır'ın Libya karasularınadaki petrole ulaşamayacağı anlamına gelmektedir. Libya varolan petrolünü Türkiye aracılığı ile çıkaracak. Libya kazanırken Türkiye de kazanmış olacak. Kazan Kazan.
Türkiye Ekim 2022 başında kalabalık bir diplomatik heyetle Libya'ya gitti. Bu heyette Dışişleri Bakanı ve Milli savunma bakanı aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın da vardı. Milli mutabakat hükümeti başbakanı ile bir anlaşma yapıldı. Diplomatik heyette milli savunma bakanının bulunması üçüncü ülkelere bir gözdağı, Libya hükümetine ise güven anlamına gelir. Bu anlaşmayı Türkiye Dışişleri Bakanı dünya kamuoyuna duyururken iki tarafın kazançlı çıkacağı bir anlaşma dedi. Özellikle THY artık Bingazi ve Trablusgarb'a sefer düzenleyecek. İki ülke arasındaki ticaret gelişecek, Bingazi'ye de ileride büyükelçi atamayı dillendirmesi Bingazi tarafına da bir zeytin dalı uzatılması anlamına gelir. Bizim anlaşmamız üçüncü bir ülkeyi ilgilendirmez dedi. Buna Mısır, Yunanistan, Fransa hemen karşı çıktı, seslerini yükselttiler. Aslında Bingazi ve Trablusgarp'taki kuvvetler aralarında ateşkes yapıp milli mutabakat hükümeti kurmuşlardı. Türkiye tarafsızlığını ilan etmişti. Fakat bu anlaşmayla Trablusgarp tarafında olduğunu, Hafter'e karşı olduğunu beyan etmiş oldu. Ama Hafter'le de ikili görüşmeler yapılacağını, Hafter Türkiye ile iyi ilişkiler içine girer, anlaşmaya itiraz etmezse THY'nin o bölgeye de uçuş yapabileceğini ilan etti. Türkiye bu anlaşmayla araları kıta sahanlığından dolayı sorunlu olan Yunanistan'ı köşeye sıkıştırmış oldu. Bu anlaşma olası bir Yunan - Türk savaşında da önemli olacak. Çünkü bu Türk uçaklarının Libya sahasını da kullanıp Yunanistan'ı beklemediği yerden köşeye sıkıştıracağı anlamına gelmektedir. Fransa ve Yunanistan'ın çıkışlarının arkasında sadece petrol değil stratejik bir anlaşma olması, Yunanistan'ı ve Fransa'yı olası bir durumda buradan da köşeye sıkıştırması anlamına gelmektedir.
Libya nasıl bu duruma geldi? 11 Eylül olayında ABD Başkanı oğul Bush yeni Haçlı seferini başlatıyoruz demişti. Haçlı seferleri doğunun doğal kaynaklarını Batı'nın yağmalama seferleri idi. ABD başkan yardımcısı Condelazza Rays 2001 yılnda Fas' tan Endonezya'ya kadar 48 ülkenin sınırlarını değiştireceğiz diyordu. Bu projeyi Büyük Orta Doğu Projesi olarak açıklıyordu. Bu emperyalizmin petrol bölgesini yeniden sömürmesi anlamına geliyordu. Bush yine bir damla petrol için bir damla kan akıtırım diyor. Afganistan, Irak sonra Arap baharı ve Libya'nın işgali başlıyordu. Kaddafi Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin seçimleri kazanması için 50 milyon dolar bağışlıyor ama Sorkozy Libya'ya ilk saldıran oluyordu. Çünkü siz onların dinine girmedikten sonra onlar asla sizden razı olmazlar. Libya petrolden dolayı işgal edilir ve petrol kuyuları işgalciler tarafından işletilir ve Libya halkı eften püften bahanelerle birbirini öldürmeye başlar. Petrol NATO'ya sıkıntı. Türkiye Trablusgarp'taki guruplarla arasını iyi tutar ve onları bu süreçte destekler. Bundan dolayı NATO'nun gemileri Türkiye'nin lojistik gemilerini durduruyor. Arama yapıyordu hem de uluslarası sularda. Bugünkü olaylar o zaman başlamıştı. Fransa, Yunanistan o zamanlarda müttefiği Türkiye ile mücadele ediyor.
Allah petrolü, doğalgazı, altını, gümüşü, coğrafi konumu her şeyi Müslüman'a vermiş, bu değerlere sahip olmak bedel istiyor. İslam ümmeti özellikle 19 yy.dan sonra bedel ödemeyi bırakmış, şuurunu kaybetmiş ve düşmanları leş kargaları gibi yerli işbirlikçiler ile saldırmış. Vatanları gitmiş, namusları çiğnenmiş, doğal kaynakları alınmış. Müslümanlar Allah'a ve Resul'üne tabi olup en kısa sürede bir alimler (Siyaseti, ekonomiyi, fıkhı bilen) birliği kurmalı. Bir birlik stratejisi geliştirmeli.
İslam NATO'sunu kurmalı. Çünkü kafirler için güçlü gözükmeliyiz. Heybetimizden gözlerini kamaştırıp kalplerine korku salmalıyız. İçimizdeki kafir aşıklarını ve makam hırsı olanları yönetimlerden uzaklaştırmalıyız. Bunların hepsinin olması için Darül erkamlarda beyni ve kalbi temiz nesiller yetiştirmeliyiz.
Yalta Konferansı'nda dünyayı bölüşenler kavgaya tutuştu. Fransa (Feller ), İngiltere (Roltşilt ) bunlar birbirini yerken biz birbirimizle anlaşmalıyız. Mısır Yunanistan'la beraber olmayıp Türkiye Libya arasında anlaşma yapmalı, daha karlı olur uzun vadede. Dün Sarky'ye yardım eden Kaddafi'yi o öldürtmüştü. Yarın Yunanistan Mısır ve Sisi'nin kuyusunu kazmayacak mı? Müslümanlar için kafirlerin bu savaşı bir nimet olabilir. İyi bir strateji yapıp uygulayabilirsek. Yoksa bizi daha kötü günler bekliyor. Hak geldi batıl zail oldu. Ne İngiliz, ne Fransız yalnız Allah olmalı.
Henüz yorum yapılmamış.