Sosyal Medya

SİYASET

İnsansız Hava Araçları (İHA): Dünya Askeri Yarışında Kim Nerede?

Boubacar Amadou CISSE
 
Süper güçlerin jeopolitiğin kontrolü için savaştığı günümüz dünyasında, askeri ilerleme dürtüsü fark edilmekten çok uzaktır. Son yirmi yılda, birçok ülke modern askerî teçhizat için teknolojik araştırmalara dev yatarımlar yaptı. Yeni geliştirilen silahlar arasında yaygın olarak dron olarak bilinen İnsansız Hava Araçları (İHA'lar) özel bir ilgi gördü. ABD gibi ülkeler liderliği ele geçirmiş gibi görünürken İran gibi diğer birçok devletin de arayı kapatmaya çalıştığı inkâr edilemez bir hal aldı. Şimdi asıl soru, araştırmanın bizi nereye götüreceği ve sektöre hangi ülke veya ülkelerin hâkim olacağıdır.

Öncelikle bilinmesi gerekiyor ki dronlar, insansız hava aracı ile iletişim kuran bir yer kontrolörü içeren İnsansız Hava Aracı Sistemi (UAS) adı verilen kompleks bir silah sisteminin bileşenleridir. Ayrıca dronlar, tarım, araştırma ve eğitim, eğlence vb. savunma dışındaki sektörlerde de kullanılmaya müsaittir.
 
Kısa Tarihi

Savaşta kullanılan insansız bir hava aracının ilk nüvesi aslında, bir balon taşıyıcısı (uçak gemisinin öncüsü) olarak hizmet verdiği Temmuz 1849’da kullanılmıştır. Bu, deniz havacılığında hava hücumunun ilkidir. Venedik'i kuşatan Avusturya kuvvetleri, her biri kuşatma altındaki şehrin üzerine bir zaman fitili ile balondan atılacak 24 ila 30 kiloluk bir bomba taşıyan yaklaşık 200 yangın çıkaran balonu uçurmaya çalıştı. Terimin gerçek anlamıyla İHA’lar ilk olarak I. Dünya Savaşı sırasında İngiltere ve ABD tarafından üretilmiştir. İngiltere, Mart 1917'de Aerial Target adlı küçük radyo kontrollü uçaklarını test ettiği ertesi yılın Ekim ayında ABD de Kettering Böceği olarak bilinen hava aracını test etti. Her ikisi de uçuş testlerinde iyi bir performans sergilemiş olsa da savaş sırasında hizmete gönderilmemiştir. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya, Argus As 292 ve jet motorlu V-1 uçan bomba dahil olmak üzere birçok insansız hava aracı (İHA) modeli geliştirdi ve konuşlandırdı.

2. Dünya Savaşı sonrası dönemde, başta İngiltere ve ABD olmak üzere birçok ülkeden gelen yatırımlar nedeniyle İHA'ların gelişiminde bir artış görüldü. Üstelik ABD, Vietnam Savaşı'nı kazanma çabalarında çeşitli uzaktan kumandalı uçaklar kullanmaya çalıştı. 1970'lerde, savaşta jetleri Arap ülkeleri tarafından düşürülen İsrail, İHA projelerine girişti ve nispeten gelişmiş İHA'ları geliştirdi. Ta ki, 1982 Lübnan Savaşı'nın başlarında Suriye hava savunmasını tamamen etkisiz hale getirmek için İHA'ları kullanana kadar. 1980'lerde ve 1990'larda daha küçük askeri donanım geliştirmeye başlayan ABD, planının bir parçası olarak insansız hava araçları (İHA'lar) üretimini genişletti. ABD ve İsrail firmaları geçmişte çeşitli yapımlarda işbirliği yaptı. Sonuç olarak, 1990'larda ABD’de İHA üretiminde bir patlama gördük.
ABD’nin 2001 yılında Afganistan'daki savaşında İHA’ları kullanmaya başlamasıyla İHA'lar dünyaca ilgi görmeye başladı. Çok sayıda gözlemci, bu savaştaki ilk insansız hava aracı saldırısının, yedi kişiyle birlikte El Kaide'nin üst düzey askeri komutanı Muhammed Atef'i hedef alan saldırı olduğu görüşünde. Bu saldırıda kullanılan dron ise ABD'nin Predator'udur. 1995 yılında hizmete giren bu İHA sistemi, Afganistan, Pakistan, Bosna, 1999 NATO'nun Yugoslavya'yı bombalaması, Irak Savaşı, Yemen, 2011 Libya iç savaşı, 2014 Suriye müdahalesi ve Somali gibi yerlerde kullanılmıştır.

İHA Yarışı

Küçüklüğüyle beraber insansız hava araçlarının gelişimi, asker hayatını riske atmadan ve daha düşük maaliyetlerle orduların savaş bölgelerine erişmelerine olanak sağlamaktadır. Gelişmiş kameralar ve sensörler ile keşif ve gözetleme görevlerinde de kullanılırlar. Bazıları uzaktan kumandalı, diğerleri ise programlanmış hedeflere yönelik tasarlanmış olmasına rağmen çoğunlukla atışlarında inanılmaz derecede isabetli olmaktadır.

Günümüzde teknolojinin tüm dünyaya yayılmasıyla birlikte birçok ülke tarafından savunma sistemlerinde insansız hava araçları kullanılmaktadır. ABD hala ligde lider durumda, ancak diğer birçok ülke özel dron programları girişimindedir.
Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma, savaş alanında insansız hava araçlarının ne kadar gerekli olduğunu gösterdi; ayrıca bazı ülkelerin teknolojik ilerlemesini de ortaya çıkardı. İran'ın Rusya'ya insansız hava aracı tedarik etmesi gündeme geldiğinde birçok insanı şaşırttı. Ancak 1985 yılında Irak'a gönderdiği casus dronlarla teknolojiye yatırım yapmaya başladı. O zamandan beri, pek çok zorluğa rağmen İHA teknolojilerini geliştirdi. Olay ayrıca, saldırmadan önce bir hedef konumun yakınında bir süre sessizce bekleyip sonra hedefini gördüğü anda füze gibi fırlatan “İntihar dron” veya “Kamikaze İHA” olarak bilinen mühimmatlar kavramına da dikkat çekti.

Yine, Rusya-Ukrayna savaşında tarafsız konumunda olan Türkiye’nin, bu duruşuna karşın Ukrayna’ya İHA sağlaması, onun hızla büyüyen insansız hava aracı (İHA) sektörüne de dikkat çekmiştir. 1989-2007 yılları arasında ABD, Almanya ve İsrail'den İHA satın alıp kiralamasına rağmen Türkiye, bir dizi sabotaj, uyumsuzluk ve ulusal egemenliğine yönelik tehdit sonrasında ısrarla bağımsızlığını aramıştır. Kısa sürede Baykar, TUSAŞ gibi yerli firmaların çabaları sayesinde Türkiye artık dron üreticileri listesinde yer alıyor.

2019 yılında New York'taki Bard College'nin yayınladığı bir araştırmaya göre, dünyada her ne kadar teyit edilen 21.000 İHA olsa da gerçek rakamın 30.000'den fazlayı bulabileceği tahmin ediliyor. Rapora göre, 63 ülkenin neredeyse yerli veya tamamen yurt dışında üretilen sistemlerden oluşan bir insansız hava aracı sistemleri envanteri işlettiği biliniyor. 2019 yılı itibarıyla 32 ülkede Çin yapımı, 39 ülkede İsrail yapımı ve 49 ülkede ABD yapımı İHA kullanılıyor. Sonuç olarak bu üç ülke sektörün listesinin başında yer alıyor. Yabancı yapımı bir insansız hava aracına sahip olmanın sorunlarından biri, fotoğrafların menşe ülkeye iletilmesiyle o ülkenin çıkarlarına karşı çıkmayı zorlaştırmasıdır. Dolayısıyla Pakistan, Türkiye, İran, Rusya, Tayvan ve Hindistan da dahil olmak üzere birçok ülke farklı derecelerde başarı ile dron üretimini denemiştir. Şu anda sadece yedi ülke aktif Sınıf III / Orta İrtifa Uzun Dayanıklılık (MALE) sistem İHA'ları üretiyor; 1.000 milin üzerinde menzil, 24 saat veya daha fazla dayanıklılık ve saatte 300 kilometre veya daha fazla azami hız. Bu ülkeler, ABD, Çin, İsrail, Fransa, BAE, İran ve Türkiye’dir.

Birçok ülke, çeşitli terörizm biçimlerinin damgasını vurduğu bir çağda insansız hava araçlarına sahip olmak için para harcıyor. ABD, İsrail ve Çin şimdilik sektöre hâkim olsa da, Türkiye özellikle Afrika ve Müslüman dünyasında zorlu bir rakip olarak hızla ortaya çıkıyor. Daha geçen ay Fransa’ya karşı çıkan Mali, Türkiye'den üç adet Bayraktar TB2 SİHAsı’nı telim alarak ülkenin 27. müşterisi oldu.

Gelecek

Teknoloji sektörü en hızlı gelişme oranlarından birine sahiptir. Modern dronlar, askeri bir çatışmanın sonuçlarını belirleyebilir. Bununla birlikte, yapay zekâ teknolojisinin hızlanarak büyümesi, dronların geleceğinin nerede olduğuna dair fikirler vermektedir. İHA'lara ek olarak, askerî açıdan gelişmiş bazı ülkelerde insansız uçak gemilerinin de üretildiği bildiriliyor; bu askerî güç için büyük destek olacaktır. Denizde uzaktan kontrol edilecekler ve önemli görevler üstlenebilecekler.

İHA ticareti menşe ülkelerin kasalarına milyonlarca dolar getirirken, bu ülkelere sağladığı siyasi avantajlar genellikle hafife alınıyor. Bununla birlikte birçok ülkenin gelişmiş bir savunma sistemi geliştirmek için araştırma ve teknolojiye büyük yatırımlar yaparak ABD ile aradaki farkı kapattığı reddedilemez. Bugünün diplomatik kargaşasıyla, askeri çatışmalar sürekli gündeme getiriliyor. İHA gibi modern silahlar, çatışma bölgelerinde giderek daha fazla kullanılıyor. Belki insanlık adına üzücü bir gelişme olarak değerlendirilebilir fakat çatışmanın insanlık tarihinin bir parçası olduğu ve savaşa hazırlanmanın barışın en büyük garantörü olduğu düşünülürse ülkelerimizin bu teknolojilere girişmesi gerekiyor. Zira, askeri kapasite oluşturmak artık iri yapılı adamlara ve devasa donanıma sahip olmakla sınırlı değil; artık zeki insanlara sahip olmaya ve onların yeteneklerini kullanmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor.

Bu arada, İHA'ları savaşta kullanmanın etiğinden bahsederken, özellikle Kamikaze İHA'larında olduğu gibi saldırıları kendileri gerçekleştirebilecekleri zaman, yetkililerin bunlara dikkat etmesi ve gerekli düzenlemeleri ve iyileştirmeleri yapması gerekiyor. Ek olarak, ABD'nin İslam Dünyasında birkaç kez yaptığı gibi, dronların kötüye kullanılmasına karşı konuşulmalıdır. Saldırıların, en iyi ihtimalle, insanlara daha fazla ıstıraba neden olması için değil, daha fazla barış sağlaması beklenir.

Son olarak, dronların askeri operasyonlar dışındaki pratik uygulamalarını tartışmalıyız. Dronlar, artık insanlar için fiziksel olarak imkânsız olan görevleri yerine getirebilecekleri bir noktaya geldi. Yangınla mücadele operasyonlarını, tarımsal üretkenliği, acil tıbbi bakımı etkin bir şekilde desteklemek, çevresel düzenlemeleri uygulamak ve suçla mücadele etmek için kullanılabilir. Kanaatimizce ülkeler, muhtemelen askeri İHA'lardan daha fazla, sektörün bu alanlarına para yatırmalıdır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.