SİYASET
ABD’nın HAARP Silahı
Ebu Masum MÜCAHİT
Resmi adı: Yüksek Frekanslı Aktif Auroral Araştırma Programı (HAARP). Bu yapı soyut bir yapılanma değildir ve kuruluş amacını genel hatlarıyla şu şekilde ifade etmektedir.;
1. İklim kontrolü yapmak,
2. Havadan gelen yüksek irtifalı füzeleri imha etmek
3. Denizaltılarla irtibat sağlamak,
3. ABD’nin dünyanın farklı bölgelerindeki birlikleri ile haberleşmesini sağlamak,
4. Gerek görüldüğü durumlarda iletişimi kesmek,
5. Depremlere müdahale etmek,
6. İyonosferi kontrol etmek,
7. Elektronik cihazlara müdahale etmek.
HAARP Neden ve Nasıl Kuruldu?
HAARP, 1993’te Alaska’da ABD deniz kuvvetleri ile hava kuvvetlerinin kontrolü amacıyla kurulmuştur. Bu fikrin mucidi Yugoslavya asıllı Tesla’dır. Tesla, Edison ile beraber elektrik ve ampul çalışmalarında bulunur. Tesla, atmosfere düşük düzeyde manyetik dalgalar göndererek güçlü bir enerji oluşturulabileceğini keşfetmiştir. Tesla’nın asıl amacı elektriği kâr getiren bir kazanım olmaktan çıkarıp havadan tedarik edilebilen ve toplumun tamamının ücretsiz kullanabileceği bir kazanım haline getirmekti. Kapitalist iş adamları buna ilgi göstermediler ve Tesla’nın fikrine destek olmadılar. Tesla’nın fikri diğer devletlerin de ilgisini çekmedi. Tesla projesinin ilgi çekmesi için deprem makinesi icat etti. Deprem makinesini icat etmesi ABD’nin dikkatini çekti. ABD hava kuvvetleri Tesla ile anlaştı ve ortak çalışmaya başladı. Fakat Tesla daha sonraki süreçte ABD hava kuvvetleriyle anlaşamayarak oradan ayrıldı. Sürecin sonunda Tesla, birr otel odasında parasız, pulsuz bir şekilde öldü. Bütün mallarına ABD hava kuvvetleri el koydu.
HAARP’in Özellikleri ve Gücü Nedir?
Aradan yaklaşık elli sene geçti ve ABD Alaska’da HAARP adını verdiği yapılanmayı kurdu. HAARP’in bünyesinde 180 adet anten bulunmaktadır. HAARP, önce deprem ve iklim için planlandı. Ama bu insani değildi. Çünkü bu tesis ABD kamuoyu tarafından askeri bir tesis olarak bilinmektedir. Fakat bu tesis oldukça yüksek derecede manyetik enerji yaymaktadır.
Tesisisin bünyesindeki antenler atmosferin iyonosfer katmanına verdiği az bir enerjiyi yüksek enerjiye çevirmektedir. İyonosfer bu enerjiyi mercek gibi kullanmaktadır. Bu antenlerle ve irtibatlı bazı cihazlarla üretilen enerji istedikleri bölgeye gönderilebilmektedir. HAARP bir saat çalışarak Hiroşima’ya atılan atom bombasını 10 katı enerji üretebilmektedir.
ABD, HAARP teknolojisini silah sanayisi olarak kabullenmektedir. Bizzat ABD tarafından bu teknolojinin deprem üretebileceği, manyetik alan oluşturabileceği ifade edilmektedir. HAARP ile ilgili gemiler her gittiği yere beraberinde felaket getirmiştir. Fakat küresel çete BM’nin bilim adamları HAARP’in yaptıklarını bir türlü kabul etmemektedir. Küresel çetenin beyni diye bildiğimiz BM’ye üye bütün ülkelerin liderleri buna karşı bir önlem almamaktadır. HAARP’in aleyhinde konuşan bilim adamları nedense daha sonra susmakta ya da susturulmaktadır… HAARP illumünati diye bildiğimiz küresel siyonizmin şifrelerinde de işlenmiştir. Niçin? Çünkü illumünati de HAARP de küresel çeteye hizmet ediyor.
HAARP iklim değişikliği yapabiliyor. İklim değişikliği sponsorları olan Bill Gates ve Elon Musk, aynı zamanda HAARP’in finansmanlarından ve ortaklarından. Bu küresel çete İklim değişikliği üzerinden toplumları aç bırakıp öldürmeyi ve dünya nüfusunu azaltmayı planlamaktadır. İnekler küresel ısınmaya neden oluyor diye hayvanları öldürme planları yaparak yapay et üretimini teşvik etmektedirler.
Küresel ısınma diye dünyanın ormanlarını Elon Musk’ın starlink uyduları ile yakmadılar mı? (Bu konuda bkz: İdrakpost’taki “Ormanlarımızı Kim yakıyor? adlı yazı) Bu sene yine uydularla çiftçilerin Avrupa’da, Afrika’da, Asya’da buğdaylarını yakmadılar mı? Sahi pandemiye ne oldu, virüs nereye gitti? Yine bunlar BM çetesinin karakolu olan DSÖ’yü kullanarak dünyayı bir buçuk sene eve hapsetmediler mi? Ne çabuk unutuyoruz bunları. Bill Gates değil miydi pandemi ve Paris İklim Anlaşması’nın sponsoru. Bu çetenin yaptıklarına kim dur diyecek? Bunların yaptıklarını unutup yeni yapacaklarına boyun eğiyoruz. HAAR’in sponsoru Bill Gates pandemi döneminde “İnsanlar mezbahaneye koşar gibi ölüme koşacak. Dünya nüfusunu 700 milyona düşüreceğiz.” demiyor muydu?
HAARP’in Daha Önce Ne Gibi Faaliyetleri Oldu?
HAARP in yaptığı işler ile ilgili birçok olay var. 2010 yılında tarihte olmamış bir şekilde Rusya’da sıcaklıklar yükselmişti. Rus Fizik bilginleri bunun HAARP’in işi olduğunu söylemişti. HAARP yine Arizona’da yapay kar oluşturmuştu. Bundan önceki ABD seçimlerinden bir hafta önce Sandy kasırgası olmuştu ve ABD enerji bakanlığı bunun insan yapımı bir kasırga olduğunu söylemişti.
Türkiye’deki depremden kısa bir süre önce, HAARP teknolojisi ile donatılmış, 350 m uzunluğunda, 45 bin alıcısı olan, 6 adet 3.6 MW jeneratörle beslenen, 2800 menzile sahip bir ABD savaş gemisi Nidze (ddg94) İstanbul Boğazı’na geliyor ve ardından depremler oluyor. Bu durum akıllara ciddi şüpheler getirmektedir.
Bu gemi HAARP deprem teknolojisine sahip bir gemi idi. ABD yönetimi ukalaca ve kibirlice bir tavırla büyük bir ABD bayrağının karşısına oldukça küçük bir Türkiye bayrağı astı.
Bu gemi daha önce 2014 savaşında Yemen’de görev almış bir gemi. 1999 Gölcük depreminde ABD gölcük üssüne gelmiş ve tarihi 7.4’lük Marmara depremi olmuştu. Aynı gemi 2020 yılında İzmir’de meydana gelen 6.6’lık deprem sırasında da Ege’nin uluslararası sularında idi. Yine bu geminin Türkiye’ye geliş zamanı, ABD’nin terör bahanesi ile İstanbul başkonsolosluğunu ve aynı zamanda diğer Avrupa ülkelerinden 8 tanesinin konsolosluklarını kapattığı ana denk geliyordu.
Türkiye İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, geminin Türkiye’ye gelmesinden kısa bir süre önce ABD Türkiye Büyükelçisi Jeff Flake’ye “Çek pis ellerini ülkemizden.” demişti. Gemi Dolmabahçe Sarayı’nın önünde, büyükelçi ise bayraklar arkada olacak şekilde poz veriyordu. Gemi Gölcük tersanesine geçiyor. Ardından 5 Şubat’ta fay hattının olmadığı İstanbul / Kağıthane’de 3 büyüklüğünde bir deprem oluyordu. Birçok bilim adamı bu depremin insan eliyle oluşturulduğunu söylemektedir.
Deprem uzmanları İstanbul’da enerji birikmesi olduğunu birkaç yıldır söylemekteler. Bu gemi deprem oluşturmaz, yalnız biriken enerjiyi tetikleyebilir. Birikmiş bir bölgeye gönderilmekte ve yerin altında biriken enerji tetiklenerek açığa çıkmaktadır. Bu da deprem oluşturmaktadır. İstanbul’da deprem başarılı olmayınca bu sefer enerjinin biriktiği başka bir yerdeki deprem tetiklendi. Bu tetikleme Güney Doğu Anadol’da tam 10 ilde etkili oldu ve arkası arkasına 7.7 ve 7.6 şiddetinde ana iki deprem yaşandı. Bu iki deprem 30 km mesafe ile gerçekleşti. Bu depremlerin artçıları bile ana deprem gibi hissedildi. HAARP başarılı oldu gibi gözüküyor. Türkiye’de binlerce bina yıkıldı. Ama bilmiyorlar ki bizi tarih boyunca tehditlerle dize gelmiş bir millet değiliz.
Türkiye’deki Deprem Üzerinden Oynanmak İstenen Oyunlar
Deprem bitti ama bu gemi ve onların uşaklarının işleri bitmedi. Bot (sahte sosyal medya) hesapları ile depreme kimse müdahale etmiyor, devlet yok, yardımlar gelmiyor, şu ilde kimse yok gibi söylemlerle algı oluşturulmaya çalışıldı. Ardından da birkaç münferit yağmalama olayı oldu diye mültecilere karşı bir hareket içerisine girildi. Türkiye İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, ABD büyükelçisine diyordu ya: “Ben senin kimle görüştüğünü, ne yapmak istediğini biliyorum.” Yani Türkiye devleti bunlara karşı önlem almıştır. Ama bunlar boş durmayacaklar. Çünkü 1 Mayıs 2022’de BM’nin İnsani İşler Eşgüdüm Ofisi OCHA Newyork’tan sonra sadece Türkiye de ofis açmıştır. Bu ofisin adı bu ama bu ofis iç savaş durumlarında halkın psikolojisini araştıran bir ofis. Hangi iç savaş hangi psikoloji?
Bu kafirler yıllar sonrası için plan yapıyorlar. Kahramanmaraş depreminin olduğu gün The Ekonomist dergisinin attığı: “Kötü yapılaşma ve iç çatışma ölü sayısını arttıracak.” şeklindeki başlık da tesadüf diyebilir miyiz? Nereden biliyor bunlar iç savaşı? Demek ki kendi uşakları aracılığıyla böyle bir şey yapmayı planlıyorlar.
ABD’nin savaş gemisinin ne işi var doğal afette? Onlar mı çıkaracak göçük altındaki insanları? ABD Başkanı Biden ABD savaş gemisi Türkiye’ye yardıma hazır diyor. Yine ABD’nin Türk dostu uzmanlarından CIA ajanı Miheal Rubin: “Türk hükümeti Kürt kasaba ve köylerine yardım yapmazsa ABD bunu doğrudan yapmalıdır.” diyor. Ne demek bu? Sana ne Kürtlerden? Kürtler bizim kardeşimiz. Hepimiz Kürdüz hepimiz Türküz. Nerden biliyorsun sen Türkiye’nin yardım yapmayacağını? Türkiye iç işleri bakanı dediği gibi: “Sen dostsan kimin saldıracağını bize bildir? Yoksa senin kiralık örgütlerin mi iş yapacak?
ABD 10 Şubat 2023’te Adana İncirlik üssündeki askerlerine çarşı izni veriyor. Türkiye’de deprem oldu. Türkiye’de terör var. O zaman niye askerlerine çarşı izni veriyorsun? Yoksa bu askerler mi çatışma çıkaracak? Hadsiz ABD... İstanbul’daki konsolosluğu güvenlik gerekçesi ile kapatıyorsun. Pekiyi güvenli olmayan bir yere nede gemini gönderiyorsun? Büyükelçin güvenli olmayan bir yerde açıklama yapıyor. Kim inanır bunlara? Ya şu Charlie Hebdo denen ahlak yoksununa ne demeli? Türkiye’ye tank göndermeye gerek yok. Zaten deprem yaptı yapacağını şeklinde bir çizim yapıyor. Ahlaksızlığın bile bir seviyesi vardır. Şu kış gününde binlerce insan evsiz kalmış, binlerce insan ölmüş bunların umurunda mı? Özgürlükçü, hürriyetçi, demokrat Batı!!! Sen tek dişi kalmış canavardan başka bir şey değilsin.
Pekiyi ABD’nin her fırsatta müttefik olarak nitelendirdiği bir ülke olan, İklim Anlaşması’nı onaylayan, İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyan, NATO’da aktif görev alan Türkiye’de bunlar neden yaşanıyor? Türkiye’ye bu yapılanlar üçüncü dünya savaşının habercisi mi? Yoksa İngiliz- Fransız savaşında İngiliz Rothschildlerin yanında yer alan Türkiye’yi pembe devrimlerle taraf değiştirmeye zorlamak mı? Türkiye artık Rocke Feller ve (tapınakçı, mason ve Arz-ı mevutdçu) AB ile hareket etmiyor.
Sonuç
İnşallah millet ve ümmet olarak bunları atlatacağız. Bölge halkı kesinlikle provakasyonlara gelmemelidir. 1000 yıldan beri kardeşçe yaşayan bu milleti Kürt-Türk, Alevi-Sünni diye ayıramazsın. Bu milletin içinde de elbette hainler, görevini ihmal edenler vardır. Ateş düşerse hepimizi yakar. Yaraları beraber saracağız. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Gördük ki bu depremde ilk yardıma koşanlar Müslüman halklardı. Kafir savaş gemisi ile gelirken sadece Katar bütün Avrupa’nın 4 katı yardım yaptı. Türkiye’deki köy dernekleri bile yardım kampanyası başlattı. Unutmayalım Allah’ın da var bir hesabı. Devlet önlemlerini almıştır. Aynı şeyleri gezide de denediler, 15 Temmuz’da da. Ölenlere Allah rahmet etsin, kalanların yarasını bu millet ve bu ümmet saracaktır. Bakın İslam ülkelerinin yaptığı yardımlara. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. Allah intikam sahibidir. Onların HAARP’i depremi tetikleyip uşakları kaos çıkarmak için plan yapıyorsa bizim Allah’ımız var. Onların şer bildiği şeyler hayra vesile olacak inşallah.
Deprem geçer, yaralar sarılır. Dost kim düşman kim belli olur. Ondan sonra biz bu düşmanlarımızla el sıkışır, onlarla olan müttefikliğimizi devam ettirirsek asıl problem o zaman devam edecektir. Bizim onların gözlerini korkutmak için besili atlarımız (güçlü silahlarımız) olmak zorunda. Kalplerimizde Allah sevgisinin dışında hiçbir sevgi olmamalı ve dostluklarımız Allah için olmalıdır. Müminler ancak kardeştir. Velilerimiz müminler olmalı. Müminler olarak iki iyilikten birini istemeye devam edeceğiz. Ya gazi veya şehit olma arzusunun dışında arzumuz olmayacak. Bizim imanlı yüreğimizi ne HAARP, ne top ne de füzeleri sindirebilir. Selam ve dua ile…
Henüz yorum yapılmamış.