Sosyal Medya

SİYASET

Uygur Zulmü ve Çin'in Sahte Propagandası

Videoyu eleştiren Uygur Hareketi Başkanı Bayan Roshan Abbas, Çin’in bu propaganda sayesinde kendini birçok defa kınayan Avrupa ve Müslüman ülkelerinin gönlünü kazanmak istediğini belirtti.

Yusuf Hamdi

Çin hükümetinin uluslararası medya kuruluşlarından biri olan ve 1,8 milyondan fazla Youtube abonesi bulunan China Global Television Network (CGTN), geçtiğimiz günlerde Youtube'da Uygur bölgesinden Çin illerindeki fabrikalara götürülenlerin hayatlarını anlatan "Nadir Sincan Haberleri" başlıklı toplam sekiz bölümden oluşan bir video yayınladı.  Sözde belgeselde Çin anakarasındaki çeşitli fabrikalarda çalışan Uygur, Kazak ve Kırgız gençlerle konuşarak orada onların  "mutlu yaşamları" anlatıldı. 


Bu videolarda elektronik fabrikalarında çalışan bazı genç kızlarla röportaj yapıldı. Bunlar, gazetecilere hayat zorluklarına karşı ayakta kalabilmek, ailelerine yardım etmek, bağımsız yaşamak gibi sebeplerden dolayı kendi şehirlerini terk ederek bulundukları şehrin fabrikalarında çalışmaya geldiklerini söylediler.  Bu gençler, ayda 4.000 ila 5.000 Yuan kazandıklarını, bir kısmını ailelerine gönderdiklerini ve aileleriyle mutlu yaşadıklarını,  hatta mevcut yaşamlarından gurur duyduklarını söyledi.


Birçok analist, videolarda söylenenlerin tamamen bir Çin propagandası olduğunu ileri sürüyor. Zira videodaki gençler,  ne kendilerinin ne de ailelerinin rızası ile çalışıyorlar. Analistler bu gençlerin iyi bir eğitimden  mahrum bırakıldıklarını ve  yerli fabrikalarda çalışmaya zorlandıklarını belirtiyorlar. Ayrıca gençlerin videoda belirttikleri açıklamaların içten olmadığını, bu ifadelerin onlara zorla söyletildiğini öne sürüyorlar. 


ABD merkezli aktivist Ilshat Hassan, bu propagandanın, Uygur soykırımı ve zulmünü örterek gurbetteki Uygurların ve insan hakları gruplarının anlatımlarıma yönelik bir aldatmaca olduğunu söyledi. Videoyu eleştiren Uygur Hareketi Başkanı Bayan Roshan Abbas, Çin’in bu propaganda sayesinde kendini birçok defa kınayan Avrupa ve Müslüman ülkelerinin gönlünü kazanmak istediğini belirtti. 


Siyasi gözlemci Ilshat Hassan, Çin'in bu videoları yayınlayarak Stalin dönemi Sovyetleri gibi suçlarını örtbas etmeye çalıştığını vurgulayarak Çinli gazetecilerin realite ile uyuşmayan hikâyeler anlattığını ifade etti.  İlshat Hassan, "Çin gerçekten mutlu olduklarını göstermek istiyorsa, durumu anlatmak yerine insanlara izin versin onlar gerçek durumu görsünler" dedi.  "Bırakın gazetecileri, kapıyı açın kendileri oraya gitsin tek başına kontrol etsinler"  diye ekledi.


Ilshat Hassan, Naziler ve Komünistler tarafından bırakılan ve Çin'in şu anda devam ettiği bu tür hileli propagandanın artık inandırıcılığını kaybettiğini söyledi.  Bayan Roshan Abbas da Uygur İşgücü Önleme Yasası'nın geçiş sürecini önlemek için böyle bir propaganda yapıldığını ifade etti.


Bu yılın başlarında bazı medya evleri,  Apple ve Nike gibi dev şirketlerin Çin'in sistematik köle sisteminden yararlanarak Uygur Müslümanlarının hizmetini sömüren tedarikçileri kullandıklarını bildirdi. Bunlarla birlikte 24 Eylül'de, Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI) 'Sincan Veri Projesi' adlı bir proje başlattı. Bu proje kapsamında enstitü, 2017'den beri Çin’in Uygur Müslümanları için inşa ettiği veya genişlettiği “eğitim kampı”, toplama merkezi ve hapishane düşündüğü 380 adet yeri haritalıyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.