SOSYAL-KÜLTÜR
Çocuklar Tatilde: Bağların Güçlenmesi ve Sağlıklı İlişkilerin İnşası
Ifeoluwa Siddiq Oyelami
Güvenli bir bağlanmanın çocuğun ruhsal esenliği üzerinde büyük bir etkisi olduğunu kabul etmek önemlidir. Araştırmalar, bağlanma stillerinin benlik saygısı ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Örneğin, kaygılı ve kaçınan bağlanma gibi güvensiz bağlanma stilleri, daha düşük benlik saygısı ile ilişkilidir. Yüksek benlik saygısı, bir bireyin değerlerine ve fikirlerine olan dayanıklılığını ve güvenini beslediği bilinen bir faktördür. Müslüman gençler için, çocukluk döneminde gelişen güvenli bağlanma, İslam’a uygun olmayan uygulamaların yaygın olduğu bir ortamda, özgüven temeli sağlamalarına yardımcı olabilir. Başka bir deyişle çocuklara duygusal destek sağlamak, ahlaki açıdan çürüyen bir dünyada sosyal becerilerini geliştirme konusunda yardımcı olabilir.
Tatil zamanındayız ve veliler çocuklarıyla daha fazla vakit geçiriyorlar. Birçok anne baba bu durumu oldukça zorlayıcı ve rahatsız edici olarak algılasa da, gerçek şu ki bu, çocuklarınızla daha güçlü bir bağ kurmanızı ve akranlarıyla sağlıklı bir ilişki geliştirmenizi sağlayan bir fırsattır. Bu dönemde, evde yaşanabilecek tartışma ve gürültülerden uzakta, çocuklarınızın sevildiklerini ve ilgilenildiklerini hissetmeleri önemlidir.
Çocuk ve aile
İslam’ın bir çocuğa bakış açısını ve onların yakın yetişkin toplulukla olan ilişkisini analiz etmeden önce, İslam’ın çeşitli kültürlerin ötesinde mükemmel bir yaşam tarzı olduğunu belirtmek önemlidir. Fakat kendini Müslüman olarak tanımlayan kimi toplumlarda, ebeveynlerin çocuklarına yönelik duygusal ifadeleri bir zayıflık göstergesi olarak algılanması gibi yanlış uygulamalar görülebilir. Ancak böyle durumlar İslam’ın öğretilerine terstir. Bu nedenle, Müslümanlar olarak hayatın diğer alanlarında olduğu gibi ebeveynlikte de ters gelen kültürel uygulamalardan uzak durarak ve İslam’ın prensiplerine odaklanarak önemli bir adım atmalıyız.
İslam'da evlilik, Allah'ın sevgi ve şefkatle lütfettiği bir kadın ve erkek birlikteliği olarak önemli bir yer tutar. Bu anlayış, Allah'ın her çocuğun sevgi, merhamet ve şefkatin yeşerdiği bir ailede doğmasını arzu ettiğini ortaya koymaktadır. Aile, evlilik, ebeveyn-çocuk ve kardeş alt sistemlerini içeren bir sosyal sistemdir ve bu bileşenler birbirleri üzerinde önemli etkilere sahiptir. Örneğin, araştırmalar, ebeveynlerin evlilik ilişkilerinde yaşadıkları mutluluğun ve memnuniyetin, ebeveyn-çocuk ilişkisini büyük ölçüde etkileyebileceğini göstermiştir. Allah’ın eşler arasında merhamet yaratma niyeti, dolaylı olarak, doğacak çocuklara şefkat dolu bir yuva yaratmaya katkıda bulunur. Bu husus, İslam’ın evlilik dışı ilişkilere ve gayri meşru çocuk kavramına karşı tutumunu da göz önünde bulundurduğumuzda özellikle değerlidir. Yine, bu anlayışla ebeveynlerin kendi ilişkilerinde barış ve sevgi için çaba göstermeleri son derece önemlidir, çünkü bu çocuklarının mutluluğunu etkiler.
Çocuk ve Sevgi
İslam’da çocuklara yönelik sevgi ifadeleriyle ilgili öğretilerin kanıtlarını sunmadan önce, çocukların aileleri içinde, özellikle ebeveynleri ve kardeşleri tarafından sevgi ve merhamet bulmalarının beklendiği İslami inancın altını çizmek önemlidir. İslam, anne babanın çocuklarına karşı sadece merhametli ve şefkatli olmalarını değil, aynı zamanda bu duyguları fiziksel ve sözlü olarak ifade etmelerini de güçlü bir şekilde vurgular. Peygamber’in (S.A.V.) birçok hadisi, ebeveynler ve çocuklar arasındaki sıcak ilişkilerin gösterilmesine yönelik örnekler içermekte ve Peygamber’in (S.A.V.) kendi davranışlarıyla veya başkalarını bu şekilde davranmaya teşvik etmesini yansıtmaktadır. Aslında, çocuklarına karşı fiziksel sevgi gösterileri yapmayanları uyardığı durumlar bile mevcuttur.
Sözgelimi Ebu Hureyre’nin rivayet ettiği bir hadiste, el-Akra b. Habis’in Hazreti Muhammed’in torunu Hasan’ı öptüğünü gözlemlediği anlatılmaktadır. Bu duruma şaşıran el-Akra, on çocuğu olmasına rağmen hiçbirini öpmediğini belirtmiştir. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Evlatlarına merhamet etmeyene merhamet edilmez” şeklinde anlamlı bir söz söylemiştir (Sahih Muslim 2318a). Bunun gibi örnekler, ebeveynlik görevinin sadece maddi destek sağlamayı değil, aynı zamanda duygusal destek verme gerekliliğini de ortaya koymaktadır. Birçok çocuk psikolojisi çalışması, bakıcılığın sadece beslenmeyle ilgili olmadığını gösterirken, bu uygulamaların, duygusal refah, sosyal beceriler ve sağlıklı ilişkiler için sağlam bir temel oluşturan güvenli bağlanmanın gelişimine katkıda bulunduğunu göstermektedir.
Güvenli bağlanma, sosyalleşme ve dindarlık
Tatil dönemlerinde, çocuklar genellikle dışarı çıkmayı ve akranlarıyla vakit geçirmeyi isteyebilir. Bu, çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine ve ilişki kurmayı öğrenmelerine yardımcı olduğu için, gelişimlerinin heyecan verici ve önemli bir parçasıdır. Sosyalleşme, çocukların ruhsal ve psikolojik iyi oluşlarının şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Yalnız Kuran’da belirtildiği gibi, sağlıklı arkadaşlıklar bu noktada çok önemlidir: “Ey iman edenler, Allah’tan korkun ve doğrularla birlikte olun” (Tevbe 9:119). İyi arkadaşlar seçmek, karakterimiz ve inançlarımız üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” diye ifade etmiştir. Bu konuda günümüz dijital çağında bulunduğumuzu dikkate alacak olursak özellikle birçok genç bireyin gerçek hayattaki etkileşimler yerine çevrimiçi sosyal ortamlara yönelmeleri nedeniyle, sağlam bir ebeveyn-çocuk bağının beslenmesi giderek daha da önemli hale gelmektedir.
Çocukları sağlıklı sosyalleşmeye teşvik etmek, sosyal ve ruhsal gelişimlerini destekleyerek arkadaşlığın faydalarını deneyimlemelerini sağlar. Çocukların akranlarıyla keyifli etkileşimler yaşamaları son derece önemlidir, ancak ebeveynler aynı zamanda onlara iyi bir arkadaş seçme konusunda rehberlik etmelidir. Anne babalar, pozitif ilişkileri teşvik eden bir ortam oluşturarak, çocuklarının dünyada uyumlu bir şekilde hareket etmelerine ve değerlerini korumalarına yardımcı olabilirler. Bu nedenle çocuklar, akranlarının arkadaşlığından keyif alırken, kendi değerlerine uygun olan ve onların en iyi yönlerini ortaya çıkaran arkadaşları seçmeye dikkat etmelidirler.
Sonuç
Sonuç olarak, tatil dönemi, ebeveynlerin çocuklarıyla bağlarını güçlendirmek ve akranlarıyla sağlıklı bir ilişki geliştirmek için ideal bir zaman sunmaktadır. Bu süre zarfında, sevgi dolu ve güvenli bir ilişkiyi destekleyen pratik stratejilere odaklanmak son derece önemlidir. Her gün kaliteli zaman ayırarak çocuklarınızla birlikte oyun oynamak, birlikte okumak gibi aktif faaliyetlerde bulunmak önemlidir. Peygamberimizin (S.A.V.) öğrettiği gibi, fiziksel temas, sözel sevgi ifadeleri ve cesaretlendirme yoluyla sevginizi ifade etmek önemlidir. Aktif dinleme becerisini geliştirin ve çocuklarınızın düşüncelerini ve duygularını paylaşmaları için güvenli bir ortam yaratın. Ortak ilgi alanlarını keşfedin ve aile olarak birlikte katılabileceğiniz etkinliklere odaklanın. Allah’a sevgi, saygı ve kulluk gibi değerleri göstererek örnek olun ve çocuklarınızın sağlıklı bağımsızlığını destekleyin. Ebeveynler, bu şekilde hareket ederek çocuklarının bütünsel gelişimine katkıda bulunabilir ve onları, toplumlarına olumlu etkide bulunan, kendine güvenen, ahlaki temellere sahip bireyler olarak yetiştirebilir. Son olarak, günümüzde sanal keşfin genellikle evdeki deneyimlerin önüne geçtiği bir dünyada, anlamlı bağlantılara öncelik vermenin ve çocuklarımızın hayatlarında birlik duygusunun geliştirilmesinin daha da önemli olduğunu unutmamak gerekir.
Henüz yorum yapılmamış.