Sosyal Medya

SİYASET

Nijeryalı Hıristiyanlar Neden İşgalci İsrail’i Destekliyor?

Ifeoluwa Siddiq Oyelami*

Hristiyanların Kutsal kitabında şöyle buyuruluyor: “İyilik yapmayı öğrenin; adaleti arayın, zulmü düzeltin; öksüzleri savunun, dul kadınlar için yalvarın.” (Yeşaya 1:17). Kitab’ı okuyan ve uygulayan bir Hıristiyan için adalet ve merhamet ilkeleri büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple, zulmü ya da zalimleri desteklemek Hıristiyanların temel inançlarına aykırı görülmelidir. Belki de bu yüzden İslam’ın ilk günlerinde Hıristiyan olan Habeşi kralı, Mekke’deki zalimlerden kaçan, zulüm görmüş Müslümanları ağırlamıştır. Aslında Allah Maide Suresi 82. ayette Müslümanların Hıristiyanları sevgi bakımından en yakın kişiler olarak bulacaklarını, Yahudilerin ve müşriklerin ise daha düşmanca davranacaklarını belirtmektedir. Allah şöyle buyurur: “İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın. Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da «Biz Hristiyanlarız» diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde keşişler ve râhipler vardır ve onlar kibirlilik taslamazlar.”  Bundan dolayı, samimi bir Hıristiyan gerçeği görüp kavradığında, muhtemelen onu kabul edecektir.

Nijeryalı Hristiyanlar ve İsrail

Filistin’de yaşanan kriz tüm şiddetiyle devam etmektedir. Afrika kıtasının en kalabalık ülkesi Nijerya başta olmak üzere, kıtadaki birçok Hıristiyan, Filistinlilere yönelik eylemlerine rağmen İsrail devletine desteklerini sürdürmektedirler. Nijerya’nın ve hatta Afrika’nın en meşhur papazlarından Rahip Enoch Adeboye, Twitter sayfasında paylaştığı bir video ve yazı içerisinde, İsrail’e desteğini ifade etmekle kalmadı, aynı zamanda İsrail için dualar da yaptı. Bu arada Adeboye’nin Afrika’nın en büyük ve tartışmasız en etkili Pentekostal kilisesi olan Tanrı’nın Kurtarılmış Hristiyan Kilisesi’ne (RCCG) liderlik ettiğini belirtmekte de fayda var.

Hem Adeboye’nin paylaşımları hem de Nijerya’daki pek çok Hristiyan’ın sosyal medya tartışmalarında ve günlük konuşmalarında ifade ettikleri söylemler, Afrika’da yaşayan Hıristiyanların İsrail yanlısı bakış açılarını açıkça ortaya koymaktadır. Ortalama bir Hıristiyan için siyonist İsrail, Tanrı’nın çocukları olarak algılanan İsrailoğullarını sembolize etmektedir. Eski Ahit ve Tevrat’a dayanan bu söylem, ne yazık ki bazı çağdaş Hıristiyanları, Siyonist İsrail devleti tarafından işlenen zulümleri görmezden gelmeye itecek kadar körleştirmiştir.

Nijeryalı Hıristiyanların bu tutumları, Filistinlilere karşı İsrail’i destekleyen Hintli Hindutva destekçilerine benzediklerini düşündürmektedir. Ancak durum tam olarak böyle değildir. Hindutvalar, Müslümanlara düşman olmaları hasebiyle İsrail ile ortak bir noktada buluşmaktadırlar. Nijeryalı Hıristiyanlar ülkelerindeki Müslümanlarla bazı siyasi gerilimler yaşasa da bu sorunlar çoğunlukla siyasi güç mücadeleleriyle bağlantılıdır. Nijeryalı Hıristiyanların Filistin-İsrail meselesini yanlış anlamalarının temel nedeni bilgi eksikliğidir. Birçoğunun beyni yıkanmış durumda ve dini kitaplarını oldukça yüzeysel bir şekilde anlamaktadırlar.

İsrail Hıristiyan Bir Ülke mi?

İsrail’in Hıristiyan bir ülke olmadığı, siyonist ve Yahudi bir yapıya sahip olduğu aşikardır. Bu gerçek ortalama bir Hıristiyan tarafından genellikle iyi anlaşılmaktadır. Ancak bazı Hıristiyanların kavrayamadığı şey, onları Yahudilerden ayıran dini ve kültürel farklılıkların boyutudur. Bu karmaşıklığın sebebi de İkinci Dünya Savaşı sonrasında Hristiyanlara, Yahudileri kabul ettirme çabası olarak ortaya atılan Judeo-Christian (Yahudi-Hıristiyanlık) kavramıdır. Bu kavramı ortaya koyan siyonistler, Hıristiyanlarla Yahudiler arasında önemli bir ortak payda olduğu algısını gündeme getirmişlerdir. Bundan dolayıdır ki kimi Hristiyanlar, körü körüne İsrail’in yanında yer almayı tercih ediyor. Oysaki Yahudiler, Mesih İsa’nın ne mesih ne de peygamber olduğunu kabul etmezler. Bu da Hıristiyanlıkla Yahudilik arasında önemli bir teolojik farklılığı ortaya koyar. Ayrıca, Yahudi ve Hıristiyan toplumları arasındaki tarihsel çatışmalar tarihin birçok döneminde gerginlik ve düşmanlıklara yol açmıştır. Zaman zaman bazı Yahudi bireyler Hıristiyanlara ve onların ibadet yerlerine karşı nefretlerini dile getirmişlerdir. Kanaatimizce bu teolojik ve tarihsel ayrımları anlamak, oluşturulan siyonist algıdan bağımsız düşünebilmeyi başarmanın ilk adımı olacaktır.

İşgal Hıristiyanları da Etkiliyor

Nijeryalı Hıristiyanların büyük çoğunluğu, Filistin nüfusunun yalnızca Müslümanlardan oluştuğunu, Filistin’de yaşayan Hıristiyanların da olduğunu bilmemektedirler. Bu nedenle İsrail’den Filistin’e yöneltilen insanlık dışı saldırılara karşı gerekli duyarlılığa sahip değiller. Ancak, İsrail işgalinin yükünü taşıyan binlerce Filistinli Hıristiyan olduğunu da kabul etmek gerekir. Bu Hıristiyanların büyük bir kısmı İsrail zulmünden en az Filistinli Müslümanlar kadar etkilenmişler, mallarını ve canlarını kaybetmişler, herhangi bir ayrıcalıklı muamele görmemişlerdir. Filistin Kurtuluş Örgütü’ne göre İsrail 1948’den bu yana 85 Filistin kilisesini yıktı. İsrail hükümeti 2019’da 1967 yılında yıkılan eski bir Filistin köyünün yerinde, 2005 yılında kilisesinin yıkılması da dâhil olmak üzere, yeni bir Yahudi yerleşimi kurma planını onayladı. Ayrıca, Cenin şehrinde yakın zamanda yaşanan bir kriz sırasında, işgal güçleri bir Katolik kilisesine büyük zarar vermiştir.

İsrail işgali altındaki Filistinli Hıristiyanların karşılaştığı zorluklara rağmen, bazı Nijeryalı Hıristiyan liderler, belki de kiliselerini kurdukları ülkelerde onaylanma arayışı içinde ya da yanlış yönlendirmelerle başkalarını yanlış yola sevk etmektedir. Artık Nijeryalı Hıristiyanları, işgal ve baskının kendi Hıristiyan kardeşlerini de etkilediği konusunda bilinçlendirmeleri çok önemlidir. Afif Saffieh ve Hind Khour gibi Filistinli Hıristiyanlar kilit diplomatik pozisyonlarda bulunmakta ve Filistin yönetiminde önemli roller oynamaktadır. Hıristiyan Filistinliler tarihsel olarak toplumun bir parçası olmuşlardır ve mevcut bağlamda bakanlık, danışmanlık, büyükelçilik ve çeşitli Filistin örgütlerinde liderlik yapmaktadırlar.

Üstelik, bazı Hristiyan Filistinliler 1948 Savaşı sırasında vatanlarını terk etmek zorunda kalan Filistin toplumunun bir parçasıydı. Filistinli tarihçi Sami Hadawi’ye göre, Hıristiyan Filistinlilerin yarısından fazlası bu dönemde evlerini İsraillilere kaptırmıştır. Dolayısıyla, Adeboye gibi Hıristiyan liderler İsrail için dua ettiklerinde, bölgedeki Hıristiyan Filistinlilerin durumu göz önüne alındığında, istemeden de olsa din kardeşlerinin zarar görmesi için dua etmektedir.

Gerçeği Fark Eden Hıristiyanlar

Bütün bunlarla birlikte birçok Nijeryalı Hıristiyan, tıpkı Batılı din kardeşleri gibi, İsrail hükümetinin eylemlerinin kendi inançlarını ya da değerlerini temsil etmediğini anlamaya başlıyor. Reno Omokri gibi Hıristiyan figürler, İsrail’deki zulmü aktif olarak desteklememeleri ve en azından daha tarafsız bir duruş sergilemeleri gerektiğinin farkına varıyor. Bu artan farkındalık, RCCG’nin İsrail’e destek ifade eden paylaşımlarını geri çekmesiyle de açıkça görülmektedir.

Bu gelişmeler Nijerya Hristiyan toplumunda değişen bir bakış açısına ve İsrail-Filistin çatışmasını çevreleyen karmaşık meselelere karşı artan bir duyarlılığa işaret etmektedir. Umuyoruz ki bu durum devam eder ve birçok Hıristiyan’ın, hiçbir şey için olmasa bile sağduyu ve merhamet için, Siyonist apartheid rejimine karşı durduğunu görürüz.


*Bu yazı Ali Fahd tarafından İngilizceden Türkçeye çevirilmiştir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.