Sosyal Medya

YAZARLAR

KALP MEDENİYETİ (2)

Kalpte öyle bir gedik ve boşluk vardır ki, zikrullah’dan başka hiçbir şey onu kapatamaz..

 
Kalplerin tabibi Rasulullah Efendimiz farklı yönleriyle kalbe işaret etmektedir:
Kalbin kolay kolay atamadığı arzularını ifade ederken; “Yaşlı kişinin kalbi iki şey üzere gençtir.Uzun yaşama sevgisi ve mal sevgisi.”
 
Kalbini  bu hastalıklardan tedavi etmeyenlerde bu istenmeyen haller ortaya çıkar,tedavi ve terbiye edenlerde ise;gayret ,cihat ve ilime dönüşür.
Rasulullah Efendimiz dünyada elde edilmesi gereken en hayırlı şeylerin başında şükreden bir kalp olduğunu buyurmuştur; “Şükreden bir kalp, zikreden bir dil  ve saliha bir hanım bunların hepsi insanın sahip olduğu en hayırlı şeylerdir.”
 
Rasulullah efendimiz kalbin diğer azalara amir olduğunu da şöyle ifade buyurmuşlardır:
“Kalp hükümdardır,onun birtakım askerleri vardır.Hükümdar düzgün olunca askerler de düzgün olur,bozuk olunca askerler de bozuk olur.” Rasulullah Efendimiz kalbin çok çabuk değişeceğine misal olarak kalbi daldan dala konup duran yerinde duramayan bir serçeye, kaynayan bir tencereye ve rüzgarla evrilip çevrilen bir tüye  benzetmiştir: “Şüphesiz Adem oğlunun kalbi serçe kuşu gibidir, günde yedi defa döner ,çevrilir durur.” “Adem oğlunun kalbi kaynayan tencereden daha çok değişkendir” “Kalbin misali;çöldeki bir tüy gibidir.Rüzgar onun içini dışına, dışını  içine çevirir durur.”
 
Kalpler kalplerin sahibinin elindedir : “Şüphesiz ki Ademoğllarının kalplerinin tamamı Rahman olan Allah’ın kudret parmakları arasındadır”
Rasulullah Efendimiz nura gark olmuş kalplerin halinden ve alametlerinden bahsetmektedir: “Kalbe nur girince genişler. Bunun alameti nedir Ya Rasulullah dediler? Buyurdu ki;Ahiret’e yöneliş,Aldatma yurdundan (Dünya) uzaklaşma,Ölüm gelmeden ölüm için hazırlık yapmak.”
 
Rasulullah Efendimiz  Kalplerin nazargahı ilahi olduğunu haber vermektedir; “Şanı yüce olan Allah suretlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” Rasulullah Efendimiz kalbi bedenin mihengi olan bir et parçası olarak  tavsif buyurmuşlardır; “Şüphesiz ki beden de bir parça vardır; o düzgün olursa bedenin tamamı düzgün olur,bozuk olursa bedenin tamamı bozuk olur.Dikkat ediniz ki o kalptir.”
 
Rasulullah Efendimiz istikametin vuku bulmasında kalbin rolünü bildirmiştir; “Kulun imanı istikamet bulmaz, ta ki kalbi doğrulmadıkça; Kalbi istikamet bulmaz, ta ki dili doğrulmadıkça.” Rasulullah Efendimiz kalp katılığının sahibini cehennemlik yapan şeylerden olduğunu zikretmiştir; “Dört şey şakiliktendir. Göz yaşarmazlığı, Kalp katılığı, hırs ve uzun emel.”
 
Rasulullah Efendimiz kalbi yoran şeyin dünyaya dalmak olduğunu ifade etmiştir; “Dünya’da züht sahibi olmak, kalbi ve bedeni rahatlatır. Dünya ‘ya rağbet ise kalbi ve bedeni yorar.” Rasulullah Efendimiz zahirde safların ayrı düşmesinin aslında kalplerin de ayrı düştüğünü gösteren bir alamet olarak algılanacağını söylemiştir; “Saflarınızı düzeltiniz, kalpleriniz ayrı düşmesin.”
 
Rasulullah Efendimiz kalbin amelinin en önemlilerinden birisinin mütevazilik olduğunu buyurmuşlardır; “Alçak gönüllü olmayı tavsiye ediyorum Alçakgönüllülük kalp amelidir.” Kalbi mütevazi olanın bedeni de mütevazidir. Rasulullah Efendimiz İlmin kalbe işlemesi gereğine vurgu yapmıştır;
“İlim iki kısımdır;Kalp ilmi ki;faydalı olan budur.Sadece dilde olan ilim ki;ademoğlunun aleyhine delil olarak kullanılacak ilimdir.”
 
Rasulullah Efendimiz sözünde ve söyleyeninde mahzurlar bulunan namelerin kalbi nasıl bozduğuna bir misal vererek anlatmıştır; “Şarkı, suyun otu büyütüp yeşerttiği gibi kalpte münafıklığı büyütür.”
 
Rasulullah Efendimiz Çok gülmenin kalbi öldürdüğünü ifade etmiştir; “Takva sahibi ol ki;insanların en abidi olasın.Kanaat sahibi ol ki; insanların en çok şükredeni olasın.Kendi nefsin için istediğini insanlar için de iste ki;mü’min olasın.Sana komşu olana komşuluğu güzel yap ki; Müslüman olasın.Az gül muhakkak çok gülmek kalbi öldürür.” Rasulullah Efendimiz kalplerin körlüğünün ne kadar büyük bir musibet olduğunu ifade etmiştir; “Körlüğün en şerlisi kalp körlüğüdür.”
 
Rasulullah Efendimiz günahların nokta nokta kalbi nasıl karattığından ve cilasından bahsetmiştir; “Kul bir hata işlediği zaman kalbine simsiyah bir nokta konur.Eğer günahtan kendini çeker,tevbe ve istiğfar eder ise kalbi cilalanır,etmez ise ta ki;kalbini kaplayıncaya kadar. nokta artırılır .” “Muhakkak ki bu kalpler demirin paslandığı gibi paslanır. Dendi ki ey Allahın Rasulü peki paslanan kalplerin cilası nedir. O da: Kuran okumaktır. Buyurdu.”
 
Rasulullah Efendimiz şerrinden Allaha sığınılan kalbi haber vermiştir;
“Allahım! korkmayan kalpten, faydasız ilimden, kabul edilmeyen duadan sana sığınırım.”
“Allahım! kalbimi nifaktan, amelimi riyadan, dilimi yalandan,gözümü hain bakıştan koru.Şüphesiz ki sen gözlerin hain bakışlarını ve göğüslerde gizlenenleri bilirsin.” “Şüphesiz ki kıyamet günü kulların Allah’a en uzak olanı kalbi katı olan kişidir.”
 
 Ataullah İskenderî (r.a.) buyurdular ki: “İlimde esas, Allah korkusudur. İlmin yanında korku olursa, bu ilmin sana faydası vardır. Yoksa o ilim, senin için eksiklik ve vebaldir.”İlim ikidir. Biri kalpteki ilim, diğeri ise dildeki ilimdir. İlim dilde kalır da kalbe inmezse Allah katında kendisi aleyhine delil olur. Asıl ilim kalp ilmidir.
 
 Lokman (a.s.) oğluna hikmet ehlini dinlemesini tavsiye etmişti: “Yavrucuğum, âlimlerin meclisinde bulun. Hikmet ehlinin sohbetlerini dinle. Çünkü Allah çorak bir toprağı yağmurla canlandırdığı gibi, ölmüş kalpleri de hikmetli sözlerle diriltir.”
Kalplerin asma kilitlerinden sökülüp kurtulması için düşüne düşüne kuran okumak lazımdır;
“Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var?”(Muhammed 24)
 
Kalp tevhit makamında olmalı yani kalbin sebeplere kaymasını kalbin sebeplerle meşgul olmasını engelleyecek kalbinde bir tevhit makamının bulunması lazımdır. Bunun meyvesi: Kalbin Allah’a dayanması onunla sükûn bulması onun kalpleri eviren çeviren olduğunu bilmesi ve onun her işi düzene koyacağı kalbinde karar kılmasıdır.
 
Kalbin ilacı zikirdir;
Kalpte öyle bir gedik ve boşluk vardır ki, zikrullah’dan başka hiçbir şey onu kapatamaz.
Kalp katılığını ancak zikrullah eritir.
 
Zikir, kalbin şifası ve devasıdır.Gaflet ise,kalp hastalığıdır. Kuran ve Sünnet ölçeğinde gün aydınlığı kadar helaller ve haramlar açıktır. Ancak kalbinde eğrilik olanlar helallerde ve haramlarda haddi aşar.
 
Abdulkadir Geylani (ks) buyuruyor ki: Haram yemek kalbini öldürür. Helal yemek ise onu ihya eder. Lokma vardır nurlandırır, lokma vardır onu karartır. Haram yemek seni sırf dünya ile iştigale sürükler ve sana günahları hoş gösterir, mübah yiyecekler ise seni ahiret ile meşguliyete sevkeder. Helal yiyecekler ise senin kalbini Allah’a yaklaştırır. Kalbi katı gafil ile sohbet etmekten uzak durmak lazımdır.
 
Yahyâ b. Muâz Râzî (r.a.) buyurdular ki: “Kalbinde dünyâ hırsı bulunan bir kimsenin ilmi, Abdullah b. Abbâs hazretlerinin ilmi kadar bile olsa, o kimse, insanlar için zararlıdır. Çünkü onun kendisine faydası yoktur ki...”
 
Neticeyi kelam;
Senin için hakkında bir bilgi hasıl olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp; Bunların her biri bundan mesuldür.(İsra,36)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.