Sosyal Medya

İSLAM

Hac: Kutsal Yolculuktan Modern Gösterişe Yozlaşma

Jelilat Omobolanle Olaniyan

On dört asır önce İslam’ın şartlarını tamamlayan Hac, Müslümanlar için birtakım koşullara bağlı bir yükümlülüktür Kökeni İbrahim Peygambere kadar uzanan hac; inanç, fedakârlık ve birliğin kalıcı bir kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır. Efendimizin son yılından günümüze gelinceye kadar dünyanın en derin dini deneyimlerinden biri olarak varlığını sürdüren hac ibadetine katılım, 2019 yılında 2,4 milyona ulaşarak zirveye ulaşmıştır. Bu ibadet, fiziksel olmanın ötesinde manevi bir boyuta da sahiptir. Özellikle Arafat Dağı’nda toplanan hacıların mütevazı ve tertemiz ihramları, Kıyamet Günü’nü çağrıştıran bir sahneyi modellemektedir. Dünyevi hayatımızda Hac, bize birlik olmayı ve tevazu duygusunu öğretir. Farklı kültürlerden, muhtelif dilleri konuşan Müslümanlar burada tek vücut olarak temsil edilir. Hac sırasında sosyal statü, siyasi güç, kültürel farklılıklar ve ekonomik durum gibi ayrıştırıcı değişkenler, Allah’ın huzurunda unutulur.

Teslimiyet veya Teşhir

Günümüzde samimiyeti gerektiren birçok aktivitemizde olduğu gibi Hac ibadeti de, dijital dünyanın saldırıları ile mücadele ediyor. Modernitenin etkisiyle Haccın dingin ve içe dönük doğası, çağdaş sosyal medya kültürü tarafından giderek daha fazla zorlanıyor. Her anı belgeleme dürtüsü, bu kutsal ibadetin içine sızmış durumda; akıllı telefonlar, ibadet ve tefekkürün samimi olması gereken anlarını kaydediyor. Günümüz hacıları, ellerinde sadece Kur’an tutmak ve ibadetlerle meşgul olmak yerine, sosyal medyada durum güncellemesi yapma ihtiyacı da duyuyorlar.

Aslında, kişinin deneyimlerini paylaşması tamamen yanlış demek de zordur. Sosyal medya aracılığıyla farkındalık yaratmak, sevdiklerimize bilgi sağlamak ve başkalarına hacca gitmeleri için ilham vermek mümkün olabilir. Ancak, paylaşımlar gösterişe dönüştüğünde, Haccın özü sulandırılmış olur. Kutsal hac yolculuğunu, hashtag’ler ve filtrelerle Instagram veya Facebook’ta sergilenecek başka bir etkinliğe indirgenmek, ibadetin özünü yok etme riski taşır.

Selfie Çubuğu İkilemi

Modern hac ibadetinin teknoloji karşısındaki sorunlarından biri de selfie çubuğunun kullanımıdır. Bir zamanlar Eyfel Kulesi’nde turistlere mahsus bir aksesuar olan selfie çubuğu, artık Mekke’deki kutsal mekânlara da girmiş durumda. Hacıların Kâbe’nin önünde, hatta tavaf sırasında selfie çekmesi, günümüz hac ibadetinde sıkça rastlanan bir manzara haline gelmiştir. Anı yakalamak doğal bir insani arzu olsa da mükemmel selfie’ye manevi eylemden daha fazla öncelik vermek, daha derin bir sorunun belirtisi olarak görülebilir: ibadetten gösterişe geçiş.

Tavaf sırasında kalabalığa ayak uydurmaya çalışırken bir yandan da selfie çubuğunu yönetmenin zorluğunu düşünün. Bu absürt bir görüntüdür ve kültürel çarpıklığın bir göstergesi değilse de en azından gülünçtür. Yolculuklarını paylaşma arzusuna kapılan hacılar, Haccın ilham vermesi gereken derin kişisel anları kaçırabilirler. Üstelik, böyle bir hacı diğer hacılara da rahatsızlık verir. Üstelik yaptığı şey riyaya girebilir ki bu küçük şirktir.

Tevazudan Hashtag’lere

Bir daha hatırlatılması gerekirse, Hac ibadeti; alçakgönüllülüğü, sadeliği ve dünyevi varlıklardan kopuşu vurgular. Hacılar, Yüce Allah’ın huzurunda ruhani bir saflık ve eşitlik halini sembolize etmek için basit giysiler (İhram) giyerler. Ancak sosyal medyanın bu kutsal alana girmesi bir paradoks yaratıyor: tevazu ve iç gözlemi teşvik etmek için tasarlanan bir uygulama, ilgi ve onay arayışına hizmet eden bir mecraya dönüşüyor. İnsanlar artık anlarını teşhir ediyor ve hatta paylaşımlarını canlı yayınlarda yapıyorlar. Hatta hacıların mini fotoğraf çekimlerine katıldıkları, ritüelleri yerine getirirken en iyi şekilde göründüklerinden emin olmak için özenle seçilmiş açılarda poz verdikleri hikayeler bile var. Varlıklı kesime hitap eden lüks hac paketleri ve lüks ihram giysileriyle, maddiyattan arınmak için çıkılan bir yolculuğu zenginlik ve statü gösterisine dönüştüren örnekler de var.

Mekke’ye yapılan hac yolculuğu geleneksel olarak kişisel düşünme ve ruhsal gelişim için değerlendirilmesi gereken bir zamandır. Bu dönem, dindarlığı ve Allah bilincini artırmayı amaçlayan farklı zorluklar üzerinde derinlemesine düşünme dönemidir. Hac esasen Allah’a yaklaşmak ve O’nun yarattıklarını şükranla anmak içindir. Ne var ki, sürekli kayıt altına alma ve paylaşma dürtüsü, kişiyi bu sürükleyici deneyimden uzaklaştırabilir ve kişinin dikkatini dağıtabilir. Hacılar, yalnızlık ve manevi teselli bulmak yerine, kendilerini sürekli olarak telefonlarını kontrol ederken ve çevrimiçi izleyicilerine bağlı kaldıklarından emin olurken bulabilirler. İroni çok açık. Başkalarından onay alma saplantısına kapılırken, Allah’tan onay ve bağışlanma istemek olan Haccın temel amacından daha da uzaklaşıyoruz. Bu paradoks, bağlanabilirliğin faydaları ile kişisel ibadetin kutsallığı arasında hassas bir denge kurulmasını gerektiren modern bir meydan okumadır.

Denge Çağrısı

Teknoloji, modern çağa büyük katkılar sağlamış ve dini konular da dahil olmak üzere birçok alanda gelişmeleri mümkün kılmıştır. Özellikle Hac ibadetine odaklandığımızda, teknolojinin hacıları sevdikleriyle bağlayabildiğini, yetkililerin onlara daha fazla yardım sunmasına olanak tanıdığını ve haccın güzelliğini ve önemini paylaşmak için bir platform sağladığını görüyoruz. Ancak, bu avantajlardan yararlanırken dini konularda özü korumaya özen göstermeliyiz. Haccın manevi bütünlüğünü özellikle muhafaza etmeliyiz. Hacılar, dijital dokümantasyon yerine manevi yolculuklarına öncelik vermeli ve o anda bulunmaları için teşvik edilmelidir.

Hac ibadeti, dünyanın en önemli manevi yolculuklarından biri olmaya devam etmektedir. Özünde tevazu, fedakârlık ve birlik olan bu ibadet küresel dünyada milyonlarca Müslümana ve hatta gayrimüslime ilham vermeye devam etmektedir. Ancak modern yaşamın tüm yönlerinde olduğu gibi, teknolojinin ve sosyal medya kültürünün olumsuz etkilerinden korunmuş değildir. Modern hacı, paylaşma arzusu ile ruhani dalma ihtiyacını dengeleme zorluğuyla karşı karşıyadır. Nitekim hacıların, gösterişin cazibesine kapılmadan ve yolculuğun kutsallığını koruyarak haccın gerçek amacını – manevi arınma ve Allah ile bağlantı kurma – ön planda tutmaları gerekmektedir. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.