Sosyal Medya

EKONOMİ

Nijerya Yerli Rafinerisi: Küresel Güçler Enerji Bağımsızlığını Baltalıyor mu?

Bu strateji, Dangote Rafinerisi gibi yerel rafinerilerin başarılı olamamasını sağlamak ve Nijerya’nın ham petrol ihraç eden, rafine benzin ürünleri ithal eden bir ülke olarak kalmasını amaçlıyor.

Idris Babatunde Adeyemi

Dünya enerji piyasasında Nijerya’nın kilit rol oynadığı herkesin malumu. Afrika’nın en büyük petrol üreticisi olan bu ülke, devasa kaynakları ve stratejik konumuyla göz dolduruyor. Ancak bu dev, rafine petrol ürünleri konusunda dışa bağımlı. Peki, neden? Çünkü Uluslararası Petrol Şirketleri (IOC’ler) ve entegre küreselci politikalar, Nijerya’nın kendi ayakları üzerinde durmasına müsaade etmiyor. İşte bu yazı, ülkenin en zengin adamı Aliko Dangote’nin, Nijerya’yı bu zincirlerden kurtarma mücadelesini ve IOC’lerin nasıl bir engel teşkil ettiğini ele alacak. Dangote’nin büyük hedefleri ve bu hedeflerin gerçekleşme olasılığı üzerine bir değerlendirme yapacağız. Nijerya’nın petrol ürünlerinde kendi kendine yeterliliğe ulaşma çabasını ve bu yolda karşılaştığı zorlukları inceleyeceğiz.

Nijerya Petrol Endüstrisinde IOC’lerin Tarihsel ve Güncel Rolü

Nijerya’nın petrol zenginlikleri 1956 yılında Oloibiri kasabasında keşfedildiğinde, Shell, ExxonMobil, Chevron, Total ve Eni gibi küresel petrol şirketleri ülkeye akın etti. Bu şirketler, Nijerya’nın petrol endüstrisini şekillendirdi ve ekonomiyi canlandırdı. 1960 yılında Nijerya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte petrol piyasası hızla yükselişe geçti. Shell-BP, 1965 yılında Nijerya’nın Port Harcourt şehrinde başlangıçta günlük 38.000 varil işleme kapasitesine sahip bir rafineri kurarak bu yükselişi destekledi. 1972 yılında Nijerya hükümeti, rafinerinin hissesini %50’den %60’a çıkararak kontrolü artırdı ve şirketin adını Nijerya Petrol Rafineri Şirketi (NPRC) olarak değiştirdi. Aynı yıl, rafinerinin kapasitesi günlük 60.000 varile çıkarıldı. 1978 yılına gelindiğinde, hükümet rafinerinin kontrolünü tamamen devlete aldı ve NNPC Rafinerisi olarak yeniden adlandırdı. Bu mülkiyet değişimi, Nijerya’nın petrol sektöründe daha fazla hakimiyet sağlamayı amaçlayan Nijerya Ulusal Petrol Şirketi’nin (NNPC) kurulmasının hemen ardından gerçekleşti. 1971 yılında Nijerya’nın Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC)’e üye olması, petrol fiyatlarını ve elde edilen geliri kontrol etme kabiliyeti sağlamanın yanı sıra, ülkenin jeopolitik politikalarını da etkiledi. Bu hamle, küresel petrol piyasasındaki diğer faktörlerin teşvikiyle gerçekleşti. IOC’ler, Nijerya hükümeti ile ortak girişimler ve üretim paylaşım sözleşmeleri yoluyla ortaklıklar kurarak, Nijerya’nın petrol rezervlerini geliştirmede önemli bir rol oynadı.

Ancak bu iş birliğinin bazı zorlukları da yok değil. IOC’ler, Nijerya’da rafinajdan ziyade ham petrol ihracatına odaklanmış durumda. Bu durum, Nijerya’nın ham petrolünün çoğunu ihraç etmesine ve rafine petrol ürünleri ihtiyacını karşılamak için ithalata bel bağlamasına yol açmıştır. IOC’ler tarafından uygulanan birincil ve araçsal stratejiler, yerel rafineri tesislerinin geliştirilmesinden ziyade ham petrol ihracatı ile küresel piyasa fiyatlandırması ve kar maksimizasyonuna daha fazla bağlı olmuştur. Bu stratejik tercihler, Nijerya’nın enerji bağımsızlığına ulaşma hedefini zorlaştırmakta ve ülkenin ekonomik potansiyelini sınırlamaktadır.

Dahası, bu stratejiler Nijerya’nın ham petrol ihracatçısı ve rafine ürün ithalatçısı olma durumunu önemli ölçüde etkilemiştir. İthalata olan bu bağımlılık, Nijerya’yı küresel petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara ve tedarik zincirindeki aksaklıklara maruz bırakmıştır. IOC’ler, daha fazla kâr getiren sondaj ve üretim alanlarına yoğunlaşmıştır. Bu durum, Nijerya’nın rafinaj sektörünün gelişmemesine, rafine petrol ürünlerinin verimsizliğine ve kıtlığına katkıda bulunmuştur. Nijerya, enerji bağımsızlığını sağlama yolunda büyük engellerle karşı karşıya kalmış, bu da ekonomik istikrarını olumsuz yönde etkilemiştir.

Nijerya’nın Rafineri Devrimi

Nijerya’da dört ulusal petrol rafinerisi olmasına rağmen, hiçbiri tam potansiyeliyle çalışmıyor ve her gelen hükümet bu durumu siyasi bir kampanya konusu haline getiriyor. Son yıllarda yetkililer, özel yatırımları teşvik etmek için övgüye değer girişimlerde bulunuyor. Mevcut rafinerileri iyileştirme planları ve yerli şirketlere 25 rafineri lisansı (konvansiyonel ve modüler) verilmesi, bu çabaların başında geliyor. Bu önlemler sağlam bir şekilde uygulandığı takdirde, orta ve uzun vadede sektörün gelişimini ve dönüşümünü teşvik edecektir. Nijerya, eksik olan rafinaj kapasitesini karşılamak için kapasite artırımına gitmiş ve hükümet, rafinerilerin geliştirilmesi ve rehabilitasyonu için daha fazla çaba sarf etmeyi gerekli görmüştür. Bu çabalardan en önemlisi, yerli ve özel bir rafineri şirketi olan Dangote Rafinerisi’nin kurulmasıdır. Dangote Rafinerisi, Nijerya’nın rafinaj sektöründe bağımsızlık kazanma ve dışa bağımlılığı azaltma yolunda atılmış en büyük adımlardan biridir.

Dangote Rafinerisi: Nijerya’nın Enerji Bağımsızlığına Atılan Dev Adım

Nijerya’nın Lagos kentinde bulunan Dangote Rafinerisi, Afrika ve Avrupa’nın en büyük petrol rafineri konumundadır. İlk planları 2013 yılında açıklanan bu dev proje, 20 milyar dolarlık bir maliyetin ardından 22 Mayıs 2023 tarihinde açılmıştır. Rafinerinin 650.000 varillik rafine kapasitesiyle yalnızca Nijerya’ya değil, enerji ihtiyaçları için Avrupa’ya bağımlı olan diğer Afrika ülkelerine de petrol ürünleri sağlaması bekleniyor. Dangote Rafinerisi, Nijerya’ya yetecek kadar ham petrolü rafine etmeyi ve hatta fazlasını ihraç etmeyi vaat ediyor. Ancak, bu büyük vaatlerin yanında akla pek çok soru geliyor: Benzin fiyatı düşecek mi? Rafineri, benzin istasyonlarında ara sıra yaşanan ve genellikle yapay kıtlık nedeniyle oluşan uzun kuyruklara son verecek mi?  Kesin olan bir şey var ki, Dangote Rafinerisi’nin faaliyete geçmesi, Nijerya’nın ekonomik büyümesine önemli katkılarda bulunacaktır. Nijerya’nın enerji bağımsızlığı yolunda atılan bu dev adım, ülkenin ekonomik istikrarını sağlamlaştıracak ve dışa bağımlılığı azaltacaktır.

Nijerya Eski Devlet Başkanı Muhammadu Buhari ve diğer yetkililer Dangote Petrol Rafinerisi'nin resmi açılışında

Ülkenin yeni yönetimi, uzun yıllardır devam eden yakıt sübvansiyonlarının kaldırılmasının ve döviz kurunun sabitlenmesinin ardından, piyasaya rafine petrol tedarik etmek ve Nijerya’nın para birimi üzerindeki baskıyı hafifletmek için Dangote Rafinerisi’nin faaliyete geçmesini hızlandırdı. Amaç net: Dangote Rafinerisi ile yurt içinde yakıt tedarik ederek hem tasarruf sağlamak hem de dolar kazanmak, ithalat ihtiyacını azaltmak ve fazlasını ihraç etmek. Fakat rafineri faaliyete geçmesiyle birlikte, bazı kişi ya da kurumların Nijerya’ya gelerek ham petrol çıkarması, ihraç etmesi, rafine etmesi ve rafine edilmiş petrolü büyük maliyetlerle ithal etmesi döneminin sona ermesi bekleniyor.

Dangote Rafinerisi ve IOC’lerin Çıkar Çatışması

Tüm bu beklentilere rağmen, Dangote Rafinerisi, IOC’lerden ham petrol tedarik edememe ve diğer ülkelerden ham petrol ithal etme sorunlarıyla karşı karşıya. Bu sorunlar, rafineri yönetimi, paydaşlar, hükümet yetkilileri ve vatandaşlar dahil olmak üzere farklı kesimlerde pek çok endişeye yol açmaktadır. Kurucu Aliko Dangote’nin ifadesiyle: “Uluslararası petrol şirketleri döviz için ham petrol ihraç etmeye alışmışlardı ve bunu durdurmaya hazır değillerdi. Nijerya Ulusal Petrol Şirketi (NNPC), rafineriye hammadde sağlamak için elinden geleni yapsa da, IOC’ler ülke dışına satış yapmak istiyordu.” Bu ifadeler, IOC’lerin kendi çıkarlarını, yani kar elde etmeyi, yerel olarak sürekli rafine petrol ürünleri tedariki ve ekonomik istikrar gibi ulusal çıkarların önünde tuttuklarını açıkça ortaya koyuyor. IOC’ler, ham petrol maliyetini kasıtlı olarak piyasa fiyatının üzerine çıkararak, rafineriyi ABD dahil diğer ülkelerden ham petrol ithal etmeye zorlayarak Afrika’nın en büyük petrol rafinerisinin hayatta kalmasını engellemeyi planlıyorlar. Bu strateji, Dangote Rafinerisi gibi yerel rafinerilerin başarılı olamamasını sağlamak ve Nijerya’nın ham petrol ihraç eden, rafine benzin ürünleri ithal eden bir ülke olarak kalmasını amaçlıyor.

Dangote’nin, “neler olduğunu bilseydim rafineri kurmazdım” diyerek pişmanlığını dile getirmesi aslında pek de şaşırtıcı değil. Ne yazık ki, bu tür meseleler sadece IOC’ler değil, diğer küresel şirketler de sadece hammaddeleri – ham petrol ve diğer emtialar gibi – kendi ülkelerine ihraç etmek, orada istihdam ve zenginlik yaratmak, ekonomilerine katkıda bulunmak ve ardından pahalı hazır ürünleri anavatanlarına satarlar. Bu kurnaz strateji, Nijerya ve Sahra Altı Afrika’nın işsizlik ve yoksullukla boğuşmasına neden olurken, bu emperyalist şirketler fakir insanların sırtınızdan kendilerine servet biriktiriyorlar.

Potansiyel Çözümler ve Stratejiler

Rafinaj sektöründe sağlanacak büyüme için etkin düzenlemelerin hayati önem taşıdığı gün gibi açıktır. Bu sektörde cesur ve kararlı reformların uygulanması kaçınılmazdır. Düzenlemeler, rafinaj endüstrisine güven tesis etmede ve potansiyel yatırımcılar için çekiciliği artırmada kritik bir rol oynamaktadır. Örneğin, lisanslama süreçlerinin şeffaflaştırılması, vergi düzenlemelerinin gözden geçirilmesi, yerel rafinericilere yönelik teşviklerin güçlendirilmesi ve yeterli ham petrol tedarikinin sağlanması gibi konular ele alınmalıdır.

Yerel üretimin teşvik edilmeside büyük önem taşımaktadır. Rafine ürünlerin yerel üretimi, destekleyici politikalarla ve altyapı geliştirme yoluyla teşvik edilmelidir. Bu yaklaşım, ham petrol ithalatına olan bağımlılığı azaltacak ve ülkenin enerji güvenliğini artıracaktır. Nijerya’daki yerel rafinerilerin, uluslararası petrol şirketleri ve yerel işletmeler arasında sürekli bir hammadde tedariki sağlamak için stratejik iş birliklerini güçlendirmesi gerekmektedir. Bu adım, rafineri çıktısının istikrarlı bir şekilde optimum seviyelerde tutulmasına katkı sağlayacaktır. Aliko Dangote, Afrika CEO Forumu’nda yaptığı konuşmada şu açıklamayı yapmıştır: “Eğer %100 Nijerya hammaddesi kullanabilirsek sorun yok, ancak üretimde dalgalanmalar yaşanabiliyor, bu yüzden beklememiz mümkün olamayabilir.”

Yerel rafineri kapasitesinin güçlendirilmesi, Dangote Rafinerisi’nin ötesinde devletin mevcut tesisleri rehabilite etmesi ve yeni rafinerilerin kurulmasını teşvik etmesini gerektirir. Kamu-Özel Sektör Ortaklıkları (PPP’ler), bu alandaki eksiklikleri gidermek için kritik bir öneme sahiptir. Bu ortaklıklar hem mevcut altyapının modernizasyonunu sağlayacak hem de yeni tesislerin inşası için gerekli finansmanı ve yönetim yetkinliğini temin edecektir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.