Sosyal Medya

SİYASET

İsmail Haniye Kimdir?

Editoryal

 Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için İran’a yaptığı ziyaret sırasında uğradığı suikasttan sonra Müslüman dünyaca taziye ve yaslar tutuluyor. Olayın ardından, insanlar, Haniye’nin kim olduğu ve ölümünün ne gibi sonuçlar doğuracağı hakkında merak ediyorlar. İşte bu yazıda Hamas lideri İsmail’in hayatı ve mücadeledeki profiline değineceğiz.

Çocukluğu ve tahsili

İsmail Haniye, şehadetinde 62 veya 63 yaşındaydı. Birçok Filistinli gibi, bir mülteci kampında dünyaya gelmişti. Haniye’nin ailesi, Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin gibi, Aşkelon (Askalân) yakınlarında küçük bir köy olan el-Cura’dan göç ederek Gazze’ye yerleşmişlerdir. Eş-Şati mülteci kampında doğan Haniye, çocukluğunu bu zorlu şartlarda geçirdi. Eğitim gördüğü okullar işgalin etkisiyle harabe haldeydi ve dış yardımlara bağlıydı. Bu zor koşullar altında büyüyen Haniye, işgal altında yaşamanın acı ve hüsranını derinden bilirdi. 1987 yılında Gazze İslam Üniversitesi’nden Arap Dili ve Edebiyatı diplomasını aldı.

Ancak, üniversitede sadece öğretmen veya edebiyatçı olarak yetişmekle kalmadı; aynı zamanda teşkilatlanma becerilerini de geliştirdi. 1985-1986 yılları arasında İhvânü’l-Müslimîn’e katıldı ve hareketin üniversitedeki öğrenci topluluğun başkanlığını üstlendi. 1987’de İsrail işgaline karşı başlayan İlk İntifada’da aktif rol aldı. İntifada’daki bu etkinliği, İsrail güçleri tarafından hapsedilmesine ve ardından bazı aktivistlerle birlikte Güney Lübnan’a sürgün edilmesine neden oldu.

Mesleki Hayatı

1993 ara barış anlaşmalarının ardından, Haniye Gazze’ye geri dönebildi. Dönüşünün ardından, Gazze İslam Üniversitesi’nde İdari İşler Direktörü, Akademik İşler Direktörü ve Mütevelli Heyeti Üyesi olmak üzere farklı görevler yaptı. Ayrıca, yaklaşık 10 yıl boyunca, daha sonra es-Sadâka spor kulübü olarak bilinen Gazze İslam Cemiyet Kulübü’nün başkanlığını üstlendi.

Ahmet Yasin'in hizmetindeyken Haniyeh 

1997’de İsrail, Şeyh Ahmet Yasin’i hapisten serbest bıraktığında, Yasin Haniye’yi özel kalemi olarak seçti. Haniye, Hamas’ın sosyal ve sağlık hizmetlerinden sorumlu oldu ve teşkilat içinde yükseldi. İkinci İntifada sırasında, 2000’de eski İsrail Başbakanı Ariel Sharon’un Aksa Mescidine ağır güvenlik önlemleriyle girmesiyle başlayan olaylarda, Hamas’ın en aktif yetkililerinden biri haline geldi. Haniye, 2003 Eylül’ünde Şeyh Yasin’in bulunduğu bir suikast girişiminde elinden yaralandı. Ancak, 22 Mart 2004’te İsrail, Yasin’i sabah namazı sonrası tekerlekli sandalyede bulunduğu sırada hedef alarak şehit etti.

Siyasi Hayatı

Bugün birçok analist, Haniye’nin Hamas liderleri arasında nispeten “pragmatik” ve ılımlı olduğunu belirtiyor. Bu özellikler, erken dönem Hamas siyasetiyle olan bağlantısına kadar uzanıyor. Örneğin, 1994’ten sonra, Fatah (el-Fetih) ve diğer seküler milliyetçilerle ilişki kuran bir büro yönetti. 1996’da Filistinlilerin ilk yasama seçimlerini yaptığı dönemde, Hamas’ın seçimleri boykot kararına karşı çıkan birkaç üyeden biri oldu. Hamas’ın Filistin siyasetine katılmasını savundu. Bu konuda izole kaldığında grubun görüşüne boyun eğdi.

On yıl sonra, Hamas siyasete girmeye karar verdi. Aralık 2005’te Haniye, “Değişim ve Reform Listesi” adını taşıyan Hamas listesinin başına seçildi ve bir sonraki ay Yasama Meclisi seçimlerini kazandı. İlk seçimlerinde, tüm olumsuzluklara ve İsrail ile Amerikan baskısına rağmen, Hamas 132 koltuktan 74’ünü kazandı, Fatah ise sadece 45 koltuk elde etti. Haniye, 16 Şubat 2006’da Başbakan olarak aday gösterildi, 20 Şubat’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın huzuruna çıktı ve 29 Mart 2006’da yemin etti.

Başbakanlık Dönemi

Başbakan olduktan sonra, Haniye, sözde Orta Doğu Dörtlüsü (ABD, AB, BM ve Rusya) tarafından kendisine sunulan bazı şartları reddetti. Bu hareket, diğer gruplar, özellikle Fatah tarafından Haniye’nin hükümetinin tecrit edilmesine neden oldu. Böylece, Fatah’sız bir hükümet kurma yoluna gitti; bu da, Filistin politikasında onlarca yıldır hakim olan seküler partinin kabul edemeyeceği bir durumdu. Bu olayların ardından, gerilimler arttı. Hamas-Fatah çatışmalarına zemin hazırladı. 20 Ekim 2006’da Haniye’nin konvoyu Gaza’da silahlı saldırıya uğradı ve araçlardan biri ateşe verildi.

Birkaç ay süren kesintili görüşmelerin ardından, 8 Şubat 2007’de Fatah ve Hamas, şiddeti ve ilk Hamas hükümetinin ardından uygulanan uluslararası yardım ambargosunu sona erdirmeyi amaçlayan bir ulusal birlik hükümeti kurma anlaşmasını imzaladılar. Haniye, 15 Şubat 2007’de ulusal birlik hükümeti kurulma sürecinin bir parçası olarak istifa etti. 18 Mart 2007’de, Fatah ve Hamas siyasilerin yer aldığı yeni bir kabine başkanlığında yeni bir hükümet kurdu.

Ancak, bu adımlar Fatah’ı kontrol eden güçler için yeterli olmadı. Hamas’ı Filistin siyasetinden izole etme baskısı, Haziran 2007’de Gazze’de iç savaşa yol açtı. Bu, Filistin’in ikiye bölünmesine ve Hamas’ın 14 Haziran 2007’de Gazze’yi kontrol altına almasına neden oldu. Mahmud Abbas, Hamas liderliğindeki koalisyon hükümetini feshetti ve 15 Haziran’da Salam Fayyad’ı başbakan olarak atayarak yeni bir hükümet kurmasını istedi. Ancak, Hamas bu yetkisiz müdahaleye itiraz etti. Sonuç olarak, Haniye, Filistin’in fiili başbakanı olarak görevine devam etti.

Hamas liderliğinde Haniye

Haniye, Filistin’i birleştirmek için çeşitli girişimlerde bulundu, Eş-Şati Mülteci Kampı’ndaki evinde Fatah ile bir anlaşma yaptı. Böylece, Filistin ulusal birlik hükümetinin başında kalmaya ve Gazze’yi yönetmeye devam etti. Nisan 2014’e kadar bu görevde bulundu. Ardından, 2011’de İsrail cezaevinden serbest bırakılan Yahya Sinvar, onun yerini aldı. Böylece Haniye, 2014 ile 2017 arasında devam edeceği Hamas’ın Gazze’deki liderlik görevini üstlendi.

2017’de, Haniye, Halid Meşal’in yerine Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı olarak seçildi. Bu makam, Haniye’nin abluka altında kalan Gazze’den Katar’a taşınmasını gerektirdi. Dikkate değer ki, Hamas liderlerinin, Ahmed Yasin hariç, yurt dışında yaşama geleneği sürdürdüler.  Bunun amacı, uluslararası hareket özgürlüğü olduğu bir yerden grubun faaliyetlerini ve bağlantılarını ilerletmektir. Zaten Haniye’nin selefi Halid Meşal da Ürdün, Suriye ve Katar’da bulunmuştu.

Haniye ve 7 Ekim Olayı

Kassam Tugayları bir dereceye kadar bağımsız hareket edebileceği için, Haniye’nin Aksa Tufanı operasyonu öncesinde bilgilendirilmediği düşünülüyor. Ancak Haniye, hareketi desteklediğini ifade ederek ilk gün şükür secdesini yaparken görüntülendi. Sonuçta Filistin’in kurtuluşunun silahlı direnişten geçtiğine inanıyordu.

İsrail soykırım seferini başlattığında, Haniye olasılı bir ateşkes anlaşmasının Filistin halkının yararına olmasını sağlamaya odaklanmıştı. Soykırım operasyonlar sırasında İsrail, Haniye’nin en az 60 aile üyesi hedef aldı. Özellikle de 10 Nisan 2024’te bayram ziyareti için seyahat ederken üç oğlu ve dört torununu şehit ettiler. Haniye, bu kişisel üzücü duruma rağmen direncini ve inancını ortaya koyarak Filistin’in tüm şehitleri benim çocuklarımdır” diye yanıt verdi.

Gerçekten de Haniye, Gazze’de her zaman bir baba figürü olarak görülmüştür. Rahmetli babasının Aşkelon’daki evine gitmediği sürece mülteci kampından ayrılmayacağı konusunda ısrarcıydı. Gazze’deyken halkın arasında serbestçe dolaşması, kamu mekanları ziyaret etmesi ve camilerde namaz kıldırmasıyla tanınıyordu.

Haniye’nin Şehadeti

31 Temmuz’da dünya, İsrail’in karanlık müttefikleriyle birlikte İsmail Haniye’yi şehit etmesiyle büyük bir şoka uyandı. Ne yazık ki, bu alçak saldırı, Haniye’nin İsrail ile müzakerelerde bulunduğu zaman zarfında gerçekleşti. Tabii, bu bize, İsrail’in barışa gerçek bir ilgi duymadığını gösteriyor. Ancak, Müslümanlar, Allah yolunda şehit düşenlerin gerçek anlamda ölmediğine, Allah’ın katında olduklarına inanarak teselli bulurlar.

Haniye, ölümünden saatler önce İran’ın Süleymanı Ali Khamenei’ye hitaben yaptığı konuşmada, “Dirilten de öldüren de Allah’tır. Allah işlediklerinizi görür.” (Al İmran 3:156) ayetini okudu. “Bir lider gittiğinde, başka bir lider gelir” şeklinde bir son sözünü söylemiştir. Gerçekten de Haniye’nin şehadeti, Hamas ya da Filistin direnişinin sonu değil; belki de daha da şiddetlenecektir. İsmail Haniye, son yirmi yılda İsrail tarafından şehit edilen üçüncü Hamas lideridir; daha önce Şeyh Ahmed Yasin ve onun halefleri Abdülaziz Rantisi bu akıbeti şahit etti. Direniş devam ediyor!

Allah, İsmail Haniye’nin şehadetini kabul etsin ve günahlarını affetsin.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.