Dağlık Karabağ'da neler oluyor?

Ebü Masum Mücahit

Bugün Kafkaslar'da neler oluyor? Ermenistan ve Azerbaycan arasında yer alan Kafkasya'daki sorunlar Rusların bu bölgeye inmesi ile beraber başlamıştır.

Dağlık Karabağ stratejik bir noktada yer alır. Dağlık Karabağ Aras ve Kür Irmağı ile Gökçe Gölü arasındadır. Uzun yıllar Osmanlı devletinin hakimiyetinde kalmış., 19. yy.ın sonlarına doğru İran ve  Rusların da etkili olduğu bir bölge olmuştur. Çarlık Rusyası’nın o bölgeye inmesi ile Ruslar da bu bölgede etkili olmaya başlamıştır. Rusların özellikle Ortodoks Hristiyan olması, Ermenilerin de Ortodoks Hristiyan olması bunlar arasındaki yakınlaşmayı kolaylaştırır, Sovyet döneminde bile bu durum devam etmiştir. Sovyet yönetimi her ne kadar din düşmanı ateist bir yönetim olsa bile sürekli Ermenileri Ruslar korumuş ama bu coğrafyadaki Müslümanları ve Türkleri sürekli olaraktan dışlamıştır. 1991 yılında SSCB'nin dağılıp Rusya kurulduğu vakit yine bu çifte standardı görmekteyiz.

Rusların desteğini alan özellikle Mekanize Piyade Taburu ve Hava Kuvvetleri ile Azeri topraklarını işgal edildiğini görmekteyiz İslam düşmanları biz görmek istemesek de o kadar planlı bir şekilde haritaları çizmişler ki Nahcivan özerk ama arada Ermenistan toprağı var.  Müslüman Türkiye ile Azerbaycan'ın direkt kara bağlantısı yok. Yine Ruslar o coğrafyada ülke sınırlarını çizerken Azerilerin petrol ve doğalgazını kendilerinin inisiyatif kullanacağı şekilde çizmiş, Türkiye ile Azerbaycan arasına kısa bir Ermenistan toprağı koymuşlar.

Kafkaslardaki problemin nedenini birkaç başlık altında toplayabiliriz.

Bugün dünyada özellikle küresel sistem olan Yahudi sistemi ile küresel sistemin jandarması olan Avrupa ve Amerika arasındaki çatışmayı ve küresel sermayenin Çin'e kaymasını planlayan Yahudileri görüyoruz.  Bu derin yapı diye bildiğimiz Siyonistler 19 yy. a kadar Osmanlıda kaymağı yediler. İkinci dünya savaşına kadar Avrupa’ya, savaş sonrasında ABD'ye taşınıp her türlü fırsatı değerlendirmişler. Bugün çok uluslu şirketler diye bildiğimiz aslında dünyayı tamamen köleleştirmek isteyen Siyonistlere doların kendi paraları olması yetmiyor. Sanal paraya geçme sözünü aldıkları ve yeni Truva atları olan Çin'e gitmek istemekteler. Küresel sistemin biraz etkilerinin azalmaya başladığını ve bölgesel dinamiklerin harekete geçmeye başladığını görmekteyiz.

Avrupa ile Rusya'nın arası bozuk. Ermenistan'ın şu andaki devlet başkanının Avrupa inisiyatifi ile pembe bir devrimle Ermenistan'ın başına geçmesi Rusların çok hoşuna gitmemişti.  Ruslar bu durumda Ermenistan’a bir ders vermek istedi.  Aynı zamanda da Azerilerle bağlantıyı kuvvetlendirmek için Azerbaycan'a örtülü bir destek anlamında seslerini çıkarmadığını görüyoruz. Rusların bir taraftan Ermenilerin yanında yer alırken bir taraftan özellikle Ermenilere destek olmaması buradaki dengelerin değişeceğini göstermekte.

Yeni dönemde işte Azerilerin özellikle Bakü Ceyhan Tiflis boru hattı Enerji nakil hatlarını yapması Ermenistan'ı tedirgin etmiştir. Ermenilere destek veren cepheye asker süren Fransa, Mali’deki ve Doğu Akdeniz'e kendisinin karşısına geçen Türkiye’ye bir ders vermek istemektedir. Bunu 19 yy. dan beri sürekli yapmış, dün Osmanlıya karşı kullandığı Ermenileri bugün de aynı taktikle kışkırtmaktadır. Aynı zamanda Rusya ikili oynayıp bir B planı hazırlamakta. 2020'nin sonunda Türkiye'nin Rusya’dan aldığı doğalgaz anlaşması bitiyor. Türkiye Azerbaycan’dan doğal gaz alabilir.

Elbette ki doğru olan haklı olan galip gelecek.  Yanlış olan batıl olan zail olacaktır.

Zafer inananların olacaktır ve hilal haça galip gelecektir inşallah.

Biz Müslümanlar vatanımızı, değerlerimizi kafir ülkelerin inisiyatifine bırakamayız.

İşgale uğrayan topraklar müzakere ile değil savaşla alınır. (Şeyh Şamil)

Acilen Müslümanların hakkını korumak, Müslüman ülkelerin işgale uğramasını engellemek için İslam Barış Gücü ve Müslüman Birliği kurulmalıdır.