Sosyal Medya

YAZARLAR

Macron’un Timsah Gözyaşları

Macron’un sözde özür mesajından ancak kendisinin Müslümanların beyinsiz olduğunu düşündüğü anlaşılıyor

Mehmet İskenderiye

Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmaunel Macron, İslam karşıtlı söz, hareket, politikaları yüzünden İslam dünyası çapında Fransız mallarının boykot edilmesi çağrısıyla karşılandı. Baskıyı hisseden Macron, Arap dünyasında en çok izlenen kanal olan el Cezire’de konuk olarak bulunduğunda Müslümanlardan özür diledi. Macron, Müslüman dünyası tarafından Hz. Muhammed'in karikatürleri yüzünden gösterilen "duyguları" anladığını söylüyor. Ayrıca Müslümanların kendisini yanlış anladıklarını söyledi.


Macron’un sözde özür mesajından ancak kendisinin Müslümanların beyinsiz olduğunu düşündüğü anlaşılıyor. Çünkü eleştirildiği hareketlerden vazgeçmeden “yanlış anlaşılma oldu” demek ile olmuyor.  Görüşmede yine karikatürlerin ifade özgürlüğü ürünü olduğunu savundu. Sonuçta hiçbir şey değişmedi.


Adeta durumla ilgili mağdur rolü oynaması, kilise saldırılarının sunî bir olay olduğu tartışmaları uyandırmaktadır. Çünkü böylelikle özür diliyorum dediği oturumunda yine klişeleştirmeye devam eden bir devlet başkanı, kendi vatandaşlarının hayatıyla sözünü pekiştirmeyecek değildir. Zaten ülkenin güçlü bir istihbarattan yoksun olduğunu söylemek mümkün değildir. Mamafih ne özür ne de radikal İslam’dan söz etmesi tutarlıdır. Çünkü ne özür dileyebildi ne de radikal İslam’ın ne olduğunu anlatabildi. Zaten ülkesinin farklı yerlerinde kapattıkları onlarca cami ve İslami okulun radikaldir diye bir şey söz konusu değildir. Oysa başörtülü diye haksızlık ettikleri Müslüman kadınların hepsi radikal Müslüman mudur?


Nitekim, Fransa’nın cumhurbaşkanının çok yönden yanıltıldığı ortadadır. Yahut birileri onu yanıltmıyorsa neden bir devlet başkanı peş peşe ülkesini tehlikeye atacak hatalar yapabilir. Olayları diplomatik bir şekilde çözmektense her birisini daha da karmaşık hale getirmeyi tercih ediyor. Ülkesinde ekonomi politikalarına karşı sürekli sarı yelekli sorunlarını çözemiyorken dış sorunlarına müdahale ediyor. Böylece kara tarihiyle beraber Fransa’nın işi çok zorlaşıyor.


Macron, 2018’de narsist karakteriyle Afrika için teorileri oluşturmaya çalıştığında kendisine yönelik sert tepkiler yetmemiş gibi 2020’de Lübnan’da da benzeri diktatörlük sergiliyor. Diğer yandan NATO’yu aile şirketiymiş gibi kendisine itibar etmeyen üyelerle hep çatışma halindedir. Bir zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri’yle karşı karşıdır. Şu an kalkıp 3.5 Milyar Müslümanın en değerlisine saldıranlara ifade özgürlük bahanesiyle destek veriyor. 
Acaba son zamanlarda Kovid-19 nedeniyle bir Siyonizm düşmanlığı arttığı için Siyonistler mi Monsieur Macron’un kulağına bazı şeyleri fısıldadı? O da kalktı düşünmeden Avrupa’da Bir Hıristiyan ve Müslümanlar çatışmasını başlatmaya çalışıyor.  Onlar, çatışmalar ve Kovid-19 ile Dünyaya yeniden bir sömürü düzeni kursunlar diye? Siyonistlerin ekmeğine mi yağ sürüyor? Bizden bir tavsiye: Monsieur Macron, sen lider ol! Halklarını birbirine düşürme!
Nitekim yukarıda Macron’un özür dilemesinin tutarsız olduğunu ortaya koyduktan gerçek özür dilemek isterse en az aşağıdaki şu hususları göz önünde bulundurması gerektiğini eklemek istiyoruz:


1. Allah ve Resul’ünden medyanın önünde büyük pişmanlıkla açıkça özür dilemesi gerekir.
2. Macron’un hukuki bir argümanlar kullanmayı sevdiği doğrultusunda anayasalarına Peygamberlere saldırının suç olduğuna dair bir madde eklemek gerekir. Zira aynı Fransa’da sırf Yahudilerin holokostunu inkâr ettiği için hapis cezasını alan insanlar oldu.
3. Hükümeti tarafından kapatılan onlarca cami ve İslami okulların açılması gerekir.  Eğer gerçek anlamında bir radikal biri varsa Müslümanların klişeleştirilmesi değil, öyle radikal birine yönelmesi gerekir.
4. Ülkedeki 8 milyon Müslümanın diğer din mensuplara tanındığı haklardan da faydalanması gerekir. Haklarını kısaltıp onları tahrik etmekten sakınılması gerekir.
5. Fransa’da Müslümanların dernek ve vakıf çalışmalarının önünü açılması gerekir.
6. Paris Ulu Camiinde Cuma hutbesi yerine Fransız marşı okutacağını söyleyen iç işleri bakanını hemen görevden alınması gerekir.


Macron ancak bunları icra ettikten sonra Müslümanlar tarafından affedilebilir. Yoksa Müslümanların duyguları ve İslami değerlerle oynamak, dinî hususlarını değiştirmeye çalışmak ancak Macron ve Fransa’yı sonsuza kadar pişmanlık edecektir. Müslümanlar, artık dünya piyasasındaki sahip oldukları gücün  bilincindedir. Çok şey yapmaya gerek yoktur.  Başlatılan boykot bir yıl olarak devam edilirse belki yer yüzündeki bütün zalimlerin ayaklarımıza kapanacağını göreceklerdir. Sonunda bu durum diğer Firavunlara da bir ders olur.


Allah mutlaka intikam sahibidir. İnşallah bu durum Müslümanların uyanmasına vesile olur!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.