EKONOMİ
Fransız Ürünleri Boykotu: Olası Bir Ekonomik Sıkıntı mı?
Boykot, genellikle ahlaki, sosyal, politik veya çevresel nedenlerle bir kişiyi, kuruluşu veya ülkeyi bir şekilde protesto etmek, şiddet içermeyen, gönüllü ve kasıtlı olarak bir kurum, kuruluş, ülke vb.den bilinçli bir şekilde uzak durma eylemi olarak tanımlanabilir
Boubacar Amadou CISSE
İnsanlar her zaman temel ilkelerinin ihlaline karşı hoşnutsuzluklarını dile getirmek için birtakım yaptırım yollarını benimsemişlerdir. Boykot, bu yöntemlerin örneklerinden biridir. Ezelden beri farklı toplumlarda vuku bulan boykotlar bir kişiye, kuruluşa veya ülkeye ekonomik zarar verme aracı olarak gerçekleşmiştir.
Boykot .. tanımı ve tarihsel konumları
Boykot, genellikle ahlaki, sosyal, politik veya çevresel nedenlerle bir kişiyi, kuruluşu veya ülkeyi bir şekilde protesto etmek, şiddet içermeyen, gönüllü ve kasıtlı olarak bir kurum, kuruluş, ülke vb.den bilinçli bir şekilde uzak durma eylemi olarak tanımlanabilir. Etimolojisi itibarıyla İngilizceden gelen boykot kelimesi, 1880'de İrlandalı yerel çiftçilerin arazi kira artışlarına karşı direnişinden çok kötü etkilenen emlakçı Charles Boycott isminden türemiştir. Tabii bir olgu olarak boykotun birçok toplumda farklı isimleler yer aldığı görülmektedir. Zira Araplarda mukâtaa, Yunanlarda ostrakismos eylemlerinin olduğu bilinmektedir. Siyer kitaplarında Kureyşlerin Hz. Peygamber’in anlatmaya çalıştığı mesajı dolayısıyla Banu-Haşim’e karşı uygulanan mukataaya tanık oluyoruz.
Boykotlar tarih boyunca bazen hayatın akışını değiştirmiştir. Geçmişteki bazı büyük boykotlara hızlı bir geri dönüş, zihnimizi tazelememiz açısından önemli olacaktır. Sözgelimi, Montgomery Otobüs Boykotu (1955-1956); Rosa Parks adlı bir Afro-Amerikan kadının otobüs koltuğunu beyaz bir yolcuya vermeyi reddetmesiyle başlayan bir olaydan sonra Montgomery nüfusunun %75'ini teşkil eden Afro-Amerikan topluluğu, daha sonra otobüsleri boykot etmeye karar verdiler. Bu boykot, Afro-Amerikalıların özgürlük ve ırk eşitliği mücadelesi sırasında Amerika'yı büyük ölçüde etkiledi.
Diğer bir popüler olay 2003'teki Caterpillar boykotuydu. Bu olay, İsrail ordusuna Filistinlilerin evlerini, tarım alanlarını ve altyapılarını yok etmeleri için buldozerler sağlamak için Caterpillar ile bir anlaşma imzalamaya karar verildiğinde gerçekleşti. Öğrenci aktivist Rachel Corrie, bir Filistin evinin yıkılmasını barışçıl bir şekilde önlemeye çalışırken öldürüldüğünde, bu durum daha da kötüye gitti. Bu, Caterpillar’ın ürünlerinin özellikle botlarının, şapkalarının, giysilerinin ve diğer ürünlerin kamuoyunda boykot edilmesini tetikledi. Yatırımcıları İsrail'e yatırım yapmaktan alıkoymak için “Boykot, Elden Çıkarma ve Yaptırım (BDS)” kampanyası başlatıldı. Bugün BDS hareketinin İsrail için ciddi bir bela olduğundan şüphe duymaya gerek yoktur.
Fransız mallarının boykot edilmesi ve olası sonuçları
Bunların ışığında, son günlerde dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların Fransız ürün ve hizmetlerini boykot etme kararı aldıkları görülmektedir. Olay şudur; Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Hz. Peygamber’i karikatürleştirmesiyle öldürülen öğretmenin onuruna yaptığı konuşma yüzünden ülkesinin ve hükümetinin süregelen İslamofobik politika ve hareketlerine karşı tepkileri tetikledi. Olayın sonrasında farklı Müslüman ülkelerde Fransız mallarına boykot çağrısı başlatıldı.
Sözünü açıklamaya çalışmak için Al Jazeera ile yaptığı röportaja rağmen, Fransız cumhurbaşkanı birçok müttefiki tarafından çok eleştirildi. Birçok medya platformunda Fransa’nın uzun süredir dünyanın en İslamofobik devletlerinden biri olduğunu gösteren sayısız yazı ve yayınlar yapıldı.
Birçok büyük Müslüman ülke boykotu aktif olarak başlattı. Bu tür boykotların ekonomik etkilerinin olduğundan hiç şüphe yoktur. 2019 yılında. Fransa, çoğunluğu Müslüman olan ülkelere 45,8 Milyar dolar değerinde mal ihraç etti ve 58 Milyar dolar mal ithal etti. Fransa'nın en büyük ticaret ortaklarından biri Türkiye'dir. Orta doğu ülkeleri, Fransa'ya 9,8 Milyar dolar değerinde mal ihraç ediyor. Fransa'nın en popüler otomobil üretim şirketlerinden biri olan Renault'un Fransa dışındaki en büyük fabrikası Türkiye'de bulunuyor.
Fransa, Almanya'dan sonra Avrupa'nın ikinci büyük ekonomisidir. Bu boykot, Avrupa'daki sırasını muhtemelen etkilenmese de şüphesiz ekonomisini etkileyecektir. Yine de bazı sektörler diğerlerinden daha fazla etkilenecektir. En zayıf sektörler arasında otomobil lastikleri, enerji, süpermarketler, tarım, savunma sektörleri sayılabilir.
Bazıları bu boykotun Fransız ekonomisi üzerinde önemli bir sonucunun olmayacağını öne sürüyor. Fakat olaydan birkaç gün sonra Fransız İşverenler Konfederasyonu patronu, meslektaşlarının Müslümanların yaptığı 'Şantaja katlanması' gerektiğini vurguladı. Demek ki, bir şekilde etkilidir. Mamafih ekonomik boykottan söz ederken etkilenecek taraflardan ve boykotun etki hacminen söz etmek daha doğrudur.
Günümüzde ekonomide fazlasıyla dış bağımlılık olduğundan bu tür baskıların iki yan etkisi vardır. Boykotun Fransız ekonomisi üzerine ne kadar etkisi olursa Müslüman ülkelerdeki Fransız şirketlerin işçi istihdamında da sıkıntılar olabilir.
Aynı zamanda çok etkili olmayacak alanlar vardır. Mesela L’oreal Fransız kozmetik markası Orta Doğu'daki pazar payının yalnızca yüzde 2'sini teşkil ediyor; bu tür ürünler boykottan daha az etkilenecektir. Bir başka örnek ise tarımsal ürünler ve aletlerdir. Fransa, Avrupa'nın sayılı tarım üreticisidir. Ancak Fransız Ulusal Gıda Endüstrisi Birliği'ne göre, ülkenin tarım ürünlerinin yalnızca yüzde 3'ü Orta Doğu'ya gönderiliyor.
Durum nasıl şekillenirse şekillensin Fransız ürünlerine uygulanan boykotlar tüm dünyada yankılandı. Şimdilik Fransız ekonomisinde önemli bir ekonomik sıkıntı gözlenmemesine rağmen bu tür gösterilerin zamanla daha büyük zorlukları tetikledikleri ihmal edilmemesi gereken bir gerçekliktir. Zaten siyasi etkileri şimdiden hissedilebiliyor ve uzun vadede bu, tüm tarafların ekonomilerinde daha fazla karışıklık yaratabilir. Dolayısıyla bir taraftan Fransa’nın İslamofobi politikalarını durdurması gerekir. Diğer taraftan Müslümanların yaptırımı etkisiz hale getirecek ekonomik bağımlılıktan kurtulmaları bir zorunluluktur.
Henüz yorum yapılmamış.