Sosyal Medya

Ebü Masum Mücahit

İslam Dünyası açısından Biden veya Trump?

Biden mı, Trump mı? Cumhuriyetçiler mi, demokratlar mı? Amerika seçimlerinin nasıl sonuçlanacağını eskiden beri hep merak etmişizdir. Peki ne fark ediyor?

Ebü Masum Mücahit
 
Biden mı, Trump mı? Cumhuriyetçiler mi, demokratlar mı?  Amerika seçimlerinin nasıl sonuçlanacağını eskiden beri hep merak etmişizdir. Peki ne fark ediyor? ABD’de cumhuriyetçilerin veya demokratların iktidar olması bizim için neyi değiştiriyor?  Bu seçimlerde bunu daha iyi anlamaya başladık.  Amerika’nın emperyalist sermayesi veya Siyonist küresel sermaye sahipleri. İkisinden biri iktidar olacak. ABD siyaseti ekonomiye bağlıdır ve bu da iki kısımdan oluşmaktadır: Avrupa merkezli zenginler ve Yahudi Merkezli zenginler... 
 
Biden ve Trump arasındaki fark

ABD’nin seçimiyle ilgili şu gerçek var ki, bir aday ister popüler ister iyi niyetli olsun, parti adaylığını bile tek başına kazanamaz. Çünkü aşırı pahalı müracaat, miting vs. işlemlerinin yanı sıra medya yoluyla çok büyük bir algı oluşturması gerekir. Dolaysıyla toplam sayısı 527 olan siyasal eylem komiteleri (PAC) denilen gruplara başvurması gerekir. Emperyalist sermayesi ve Siyonist lobileri temsil eden bu örgütler, adaya finansal kaynak sağlamak için kendi çıkarlarına daha iyi hizmet etmesi için ABD hükümetini etkilemeye çalışır.

Trump Amerikan sömürgesini, Biden ise küresel Yahudi sömürgesi temsil etmektedir. Trump sömürgeci Ulus Devletlerini temsil ederken, Biden çok uluslu şirketleri temsil etmektedir. Biden silah tüccarlarının ve savaş lobisinin adamı iken, Trump sanayiye bağlı Avrupa sermayesinin adamıdır. Biden demokrat, Trump Cumhuriyetçi. Aslında Trump da Siyonizm’in destekçisi Biden da. Biden Fransız ekolünden geliyor yani yakıp yıkarak ülkeleri işgal etme düşüncesinde ve ABD’nin savaş lobisinin elinde bir kukla. ABD’de şimdiye kadar başkanlık yapanların tamamına yakını Yahudi kökenli ‘Protestan Evangelist’lerden seçilmiştir. Katolik olan sadece iki başkan var. Kennedy küresel şirketlere (Rothshild, Rockefeller vb.)  karşı çıktığı için  suikasta uğramıştır.

Trump’a ABD ekonomisini pandemiye rağmen %30 iyileştirmesine, işsizliği azaltmasına, Babüşşarkın çıban başı İsrail’e her türlü desteği vermesine, Arap ülkelerini Filistin’i satmaya ikna etmesine (normalleşme) rağmen seçimi kaybettirenler küresel Siyonist şirketlerdir. Çünkü bu şirketler her zaman binecekleri atlar ararlar. Bunlar dünyayı daha fazla sömürmek isteyen kan emici Siyonistlerdir.

Bunlar, Endülüs Emevi İslam Devleti güçlü olduğu dönemlerde Endülüs’e göç etmişler, oradan Osmanlı Devleti’ne ardından da İngiltere’ye sığınmışlardır.  İngiltere’den ikinci dünya savaşından sonra kendileri için en güvenli, sermayelerine sermaye katacakları Truva atı olarak düşündükleri ABD’ye göç etmişlerdir. Bugün ABD artık bu Siyonistleri taşıyamamaktadır. Küresel şirket diye bildiğimiz Siyonist zenginlerin ABD Merkez Bankası dolar rezervinin büyük bir kısmına sahip olmaları artık dünyayı kendi menfaatleri doğrultusunda dizayn etmeye yetmiyor. Dolarla ve BM ile de dünyayı dizaynları mümkün olamadığı için Çin’i binilecek yeni Truva atı olarak görmektedirler. Bu küresel emperyalizmin ve ırkçı Siyonizm’in temsilcileri olan gayrimeşru güç fabrikalarını taşıdıkları Çin’e sermayelerini de götürmek istiyor. Nitekim bu konuda en iyi taşeron Biden idi.  Aslında Biden ile Trump arasındaki gerçek kavga bundan ibarettir.
 
Nereden çıkarıyoruz?
 
 
Biden ile bu küreselci Siyonistler Covid salgınını bahane ederek insanlara çip takacaklar.  Akıllı telefon, medya, Facebook, Instagram, Twitter ile tam yönetemedikleri dünyayı bu çipler sayesinde tam yöneteceklerdir. Peki bunu nereden çıkarıyoruz? Türkiye’de bir zamanlar danışmanlık yapan Cüneyt ZAPSU’nun 2018 Davos’ta Bloomberg kanalında bir gazeteciyle verdiği mülakatta sarf ettiği cümleler bu tespitimiz noktasında önemli ipuçları vermektedir. ZAPSU bu mülakatta, “Artık insanlar bağımsız yaşayamayacaklar. Bugün gördüğünüz insanlar son doğal insanlardır. Dünyayı küçük bir elit yönetecek. İnsanlara bağımsız düşüncelerini kaybettirdik. Verilerini topladık, hepsini kaydettik, artık ne devletlerin ne makinelerin sözü geçecek. Artık ne aristokratlar ne avamlar ne de kapitalistler kalacak. Veri kimdeyse ilah o olacak.” Şeklinde konuşmuştur.  İşte bizim verilerimizi sosyal medya ile topladılar. Çip takarak son doğal insanı yok edecekler. Bildiğiniz üzere insan üzerinde ruh, nefis ve şeytan etkilidir. Şeytan sürekli olumsuz ve kötü işleri yapmamızı telkin eder. Biz bu telkinleri sanki kendi içimizden geliyormuş, bizim kendi isteğimizmiş gibi algılarız. İşte insanlara yerleştirilen çiplere sinyaller verilecek ve içimizden bir ses sanki kendi sesimizmiş gibi bizi yönlendirecek. Ve insanlar nasıl ki şeytanın vesveselerinden etkileniyor ve dilediklerini yapıyorlarsa sinyallerden gelenleri de yapacaklar.

Bizler uyumaya devam edelim. Bill Gates denen varlık hanımıyla çıktığı bir programda –gülerek- ikinci dalgada o kadar insan ölecek ki dikkatinizi çekeceğiz diyor. Yine 2010 yılında Siyonistlerin yaptığı animasyon KEÇİ (I.PetGoat II) filminde dünyayı nasıl ele geçireceklerini anlatıyorlar. Aslında ABD ve  de Trump Siyonistlerin  bu kadar insanlık düşmanı olduklarını anlamıştır. Biz zalimiz ama bunlar daha zalim diye bir mücadele vermiştir. En uyanık olması gereken Müslümanlar aslında ikisini de desteklememesi gerekirken ABD’de yaşayan Müslümanlar Biden’i, ABD dışındaki Müslümanlar ise Trump’ı desteklemiştir. Yine Trump’ın Kudüs konusuna dair tutumundan hareketle Biden’i destekleyen bazı Müslümanlar görebiliyoruz. Oysa “herkesi kucaklıyorum” numarasını yapan Biden, 2015 yılında kendisine soru soran Shalom Tv muhabirine “Ben bir Siyonistim. Siyonist olmak için Yahudi olmanıza gerek yok.” demişti. Dolaysıyla ABD başkanı kim olursa olsun belki üslupları farklı olabilir ama aynı şeyi temsil eder. 

ABD seçiminde kazanan zalimler, kaybeden mazlumlar olmuştur.   Mazlum halklar için çok fazla bir farkın olmadığını görüyoruz. İkisi de dünya sömürgesinin adamları. İkisi de dünyayı sömürmek için atılan adımlardan ibarettir. İkisi de mazlumlara karşı zalimdir. İkisinin de güçlünün yanında olduğunu görmekteyiz. Birisi dünyayı farklı sömürmek de diğeri farklı. Cumhuriyetçiler İngiliz ekolünü, demokratlar Fransız ekolünü temsil etmektedir. Bir diğer ifadeyle demokratlar da cumhuriyetçiler de iktidara geldiklerinde yer yüzünde kan dökmüşlerdir.

Obama döneminde Suriye’nin, Libya'nın karıştığını görüyoruz. Trump’ın Suudi Arabistan'a gelmesi, kılıç kalkan oyunu oynaması, dünya küresinin üzerinde bir şeyleri konuşması birçoğumuz için alay konusu olmuştu. Ama o bizim aklımızla alay etmiş. Bölgede kendi piyonu olan işbirlikçi liderler aracılığı ile birçok sorunu körüklemişti. Trump gittikten sonra özellikle Suudi Arabistan'da, Birleşik Arap Emirlikleri'nde, Mısır'da bir cadı avının başladığını görüyoruz.

Bu ülkelerde kendi haklarını düşünen Yahudi ve küresel sistem karşıtı ne kadar insan varsa bir gerekçeyle hapse atıldığını, öldürüldüğünü, testereler ile (Cemal kaşıkçı) biçildiğini görmekteyiz. Velhasıl biz mazlumlar için fark etmiyor Trump mı Biden mı? Cumhuriyetçiler mi, demokratlar mı?  Bizim için fark eden ancak kendi farkındalığımızı geliştirmek, olayların gerçek yüzünü iyi tahlil ederek sömürü düzenine karşı gelmek için gayret etmektir. Sömürüyü yok etmek için gece gündüz çalışmaktan başka çaremizin olmadığını bilmemiz gerekiyor. Nitekim ‘’Firavunların en büyük yardımcısı kölelerdir.’’ (Necmettin ERBAKAN)

Peki bu gidiş nereye?  Allah bize dünyada adaleti sağlayın, insanlara yapılan zulümleri önleyin, benim dışımda ilahın olmadığını anlatın diye buyuruyor. Fakat bizler kafirler gibi dünyaya kapıldık. Allah’a verdiğimiz sözü unuttuk. Tebliğ ve daveti, Allah için çalışmayı terk ettik. Dünyada Allah’tan başka ilah olmayacak diye iman ettik ama kalplerimizi masiva ile doldurduk.  Sokaklarımızı, evlerimizi, işlerimizi, siyasal yapılarımızı dünya sisteminin sahte ilahlarına bıraktık.

Bu gidiş nereye? Allah kendisi için çalışanı dünyada aziz kılacağını söylüyor. Allah başarıyı çalışana nasip edeceğini ve insan için çalıştığından başkasının olmadığını söylüyor. Yeryüzünde fitne fesat kalkıp din yalnızca Allah’ın oluncaya kadar çalışın. (Enfal 139) diyor yüce Allah. Allah ‘’Kafirler iktidar olduğu zaman ekini ve nesli yok ederim.’’ (Bakara 205) demesine rağmen biz her şeyimizi onlara verdik. (BM)

Allah kafirlerin zulmü çok şiddetlenince bize bir Musa gönderir. Ama biz imtihanı kaybederiz. O zaman her birimiz bir Musa, bir İbrahim olmak zorundayız. Eğer hesap gününe inanıyorsak. Ancak yine de unutmayalım ki zafer inananlarındır ve zafer yakındır.
 
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.