Sosyal Medya

SİYASET

Dünyada Neler Oluyor?!

Dünyayı sömüren Güçler 1910 ve 1930'lu yıllardaki gibi yine sömürge konusunda anlaşamıyorlar. Bu yüzden kafaları karışık. Yani yakında Filler tepişmeye başlayacak; çimenler ise ezilmeyi hak ediyor

Ebu Masum MÜCAHİT

Dünyayı sömüren Güçler 1910 ve 1930'lu yıllardaki gibi yine sömürge konusunda anlaşamıyorlar. Bu yüzden kafaları karışık. Yani yakında Filler tepişmeye başlayacak; çimenler ise ezilmeyi hak ediyor. Bugün ABD, Avrupa merkezli bir çatışmanın eşiğindeyiz. Bu çatışmayı Fransa'daki gösterilerde, Rusya’daki protestolarında görmekteyiz. Bu çatışma Libya, Doğu Akdeniz, yeni ipek yolu, Rcep Anlaşması ve Amerika'daki Trump ve Biden çatışmasında ön plana çıkıyor. 5G, Covit 19, pandemi, aşı, çip ve Yeni Maltusçuların tartışmaları birbirini izleyen gündemler…

ABD karmaşasında sahnenin önünde Biden ve Trump perdenin arkasında ise CIA ve Pentagon yer alıyor. Yine küresel güçlerin ve sömürgeciliğin temsilcisi İngiltere ile küresel sermayenin bir çatışması olduğunu görmekteyiz. Dünyaya daha iyi bir sömürge ve uyutma sistemi olan demokrasi dağıtılıyor.Güya demokrasi Fransız İhtilali ile çıkmış. Yani ana vatanı Fransa. Fakat Fransa’nın ne kadar demokrat olduğunu son çıkarılan yasalarda ve Müslümanlara yapılan baskılarda görüyoruz. Hâlbuki Fransız İhtilalini yapanlara şöyle bir baktığımızda; önde piyon olan halkın, arkada ise sermaye sahibi tapınakçılar ile makam ve mevki peşinde koşan masonların olduğunu görüyoruz. Halk güya ekmek ve özgürlük istiyordu. Ama hakikatte halkın elindeki ekmeği perdenin arkasındaki güçlerin aldığını gördük. Hakikatte halkın elindeki ekmeğe göz dikenler,piyon olarak kullandıkları halkı ekmek diye bağırttırıyorlar. Halkın özgürlüklerini kısıtlayanlar, halkı özgürlük, hürriyet diye sokaklara döküyorlar.

ABD’de özgürlük heykeli var. Onların ne kadar özgür olduklarını devlet başkanlarının sosyal hesaplarını kapattıkları zaman gördük. O zalimler önce helvadan put yapıp taparlar, sonra da acıktıkları zaman o putları yerler. Dün firavun ve Ebu Cehil de öyleydi. ABD Irak, Afganistan ve Libya'ya demokrasi götürdü. Bugün Yemen'de demokrasi mücadelesi var. Nedir bu demokrasi hakikatte? Aslında bu demokrasimücadelesini HenryKissinger çokgüzelbir şekildeifadeediyor.Kissinger aynen şu ifadeleri kullanıyor: “BatıyaniAmerikaOrtadoğu'dabaşarılı oldu. Bazıları Amerika’nın başarısız olduğunu ifade ediyor. Başarısızlık göstergesi olarak Ortadoğu halklarının birbirleri ile çatışmasını halinde olmalarını gösteriyorlar. Fakat şunu anlamıyorlar: Onlar çatışacak ki çatışma bizim ülkemize gelmesin. Onlar birbirini öldürecek ki biz birbirimizi öldürmeyelim. Onlar birbirini yok edecek ki biz birbirimizi yok etmeyelim.”

Bizi sömürenlerin bu düşünce ile çalıştıklarını görmekteyiz. Biliyor musunuz İslam’da yönetim şeklinden hiç bahsedilmez. Allah (C.C.) ayetlerinde hep adalete vurgu yapmıştır. Rasulullah hep adalete vurgu yapmıştır. Ama bugün dünyayı yönetenler kelimelerle oynayarak zihnimizi bulandırmakta ve sonra da elimizdeki her şeyi almaktadır. Hani derler ya Avrupalılar Afrika’ya geldiklerinde onların elinde İncil bizde toprak, maden ve altınlar vardı.  Bize gözümüzü açıp kapamamızı söylediler. Biz gözümüzü kapayıp tekrar açtığımızda bir baktık ki bizim elimizde İncil, onların elinde ise toprak, maden ve altınlarımız vardı.

Filler tepişiyor, çimenler eziliyor. Firavunların en büyük yardımcıları onlara itaat eden kölelerdir. Daha önceki yazımızda da ifade ettiğimiz gibi İngiltere, Rusya, Çin, Siyonist Yahudiler ile Fransa, Biden ve Almanya… Küreselci çetelerin gözünü hırs bürümüş. Tıpkı Roma'yı yakıp izleyen Sezar gibi bugün de gözü dönmüş acımasız küreselci şirketlerin yaptıkları aynı. Yeni Maltuscular, küresel şirketler diye bilinen dört büyük aile ve dünyayı yöneten 200 küreselci zengin şirket virüsü çıkardılar. Virüsü önce laboratuvarlarda üretiyorlar, sonra aşısını yapıyorlar. İnsanlığın nüfusunu 250 milyona düşürmek isteyen ve bunu TV ekranlarında gülerek anlatan hümanist Bill Gatess DSÖ’ye milyar dolarla ifade edilen miktarda para bağışında bulunmuş. Ne kadar insancıl değil mi? Gerçekten gözlerimiz yaşarıyor. ABD, Pakistan’a pandemi yardımında bulunacağını açıklıyor. Fakat paranın büyük bir kısmı cinsiyet eşitliğine (eşcinseliiğe) ayrılıyor. Ey Rabbimiz içimizde beyinsizlerden dolayı bizi helak etme. Bu gün dünyayı yakmak isteyenler bunu gönüllü kölelerle yapıyorlar. Birazcık akıl sahibi olanlar için her şey açık. Turistlere virüs bulaşmıyor. DSÖ pandemiyle mücadele eden ülkelere 2020 Mart ayında yardım yapacağını açıkladı. Dünyada virüs oranları birden patladı. Virüs mutasyon geçiriyor aşı çıkıyor. Mutasyona uğrayan virüse aşı ne yapsın. Rahmetli Erbakan hoca boyalı basın derdi. Hakikaten bugün insanların beynini zihnini bu kitle iletişim aracı diye bildiğimiz basın boyuyor, bulandırıyor, dizayn ediyor, insanları köleleştiriyor.

İnternet ve diğer sosyal ağlar, kültürleri, milletleri millet yapan değerleri yok etmiş durumda. İnsanlar uzaktan kumandalı bir şekilde idare edilir hale gelmiş durumda. Küreselci çeteler ellerindeki kitle iletişim araçları aracılığıyla dünyanın birçok ülkesinde karmaşa çıkarabiliyor. 1900'lü yılların başında Osmanlı'da özgürlük, hürriyet naraları atanlar Osmanlıyı yıktılar. Geçen hafta Rusya'da 70 şehirde gösteriler başladı. Bu gösterilere katılanların büyük çoğunluğu 30 yaşın altındaki insanlar. Milenyum yılı denilen 2000 yılından sonra dünyaya gelen nesiller birçok imkânı önlerinde hazır buldular. Bu yüzden bu nesil zorlukların nasıl aşıldığını, kendilerinden önceki kuşakların ne gibi sıkıntılarla mücadele ettiklerini bilmiyor. Dolayısıyla Rusya'daki gösterilere katılan insanların çoğunun 30 yaş altında olması bir tesadüf değil.

İngiltere, Rusya, Çin, Ortadoğu ülkelerinden Katar, Türkiye gibi ülkeler ve son zamanlarda BAE, Suudi Arabistan’ın bir blok oluşturduğunu ve bu bloğun karşısında da küreselci Yahudilerin temsilcisi olan Biden, Fransa ve Almanya'nın yer aldığını daha önce söylemiştik. Bloklar kendi içlerinde güçlenme ve karşı bloğu parçalamak için çaba harcamaya devam etmekte. Trump’ın seçimleri kaybetmesi İngiltere bloğunu zayıflattı. Rusya’da da başarılı olurlarsa dünya nüfusunu azaltıp küresel Siyonist bir devlet kuracaklar ve yarı robot insanların olduğu dünyaya hoş geldiniz diyecekler. Rusya’da başarılı olurlarsa önce Rusya, sonra İran ve Çin küreselci çetelere itaat edecek ya da dağılacaklar. Bizim için ikisi de kötü bir sonuç olur. Belki birinin şerri biraz daha az gibi olur. Ama fark etmez. Ezilenler dün ve bugün olduğu gibi imamesi dağılmış, param parça olmuş Müslümanlar olacaktır.

Yüce Allah Kuran-ı Kerim’inde “Hak Geldi Batıl zail oldu” buyuruyor. Eğer Müslümanlar olarak hak ve adaleti tesis edecek bir sistem kurmazsak yine ezilmeye devam edeceğiz. Ezilecek neslimiz bile kalmayacak belki de. Yine Allah C.C. diyor ki muhatabı biz insanlara ve Müslümanlara; “O kâfirler iktidar olursa ekini ve nesli yok eder.” O, her şeyi en iyi bilendir. Çünkü O Allah’tır. Onların bir oyunu varsa; Allah’ın da bir oyunu vardır. Allah oyun kuranların en iyisidir.

Dün Arap baharı denen Siyonizm yönlendirmesinde bu kâfirlerin sosyal ağlarıyla ümmetin gençlerini sokağa dökülmedi mi? Hâlbuki bizim kitabımız size bir fasık haber getirdiği vakit araştır demiyor mu? Sonra düzeniniz birliğiniz bozulur demiyor mu? Dünyaya nizam vermek için gönderilmiş olan insanlar ve halifelik sıfatını elinde bulunduran Müslümanlar bu filler tepişirken arada ezilecekler mi? Onlardan daha ferasetli bir üst akıl yok mu? Onlarla ilgili plan yapan Müslüman âlimler yok mu? Müslüman siyasetçiler ne yapıyor? Küreselci gözü dönmüş çeteler ile vahşi kapitalizmin uygulayıcısı olan İngiltere ve Siyonist uşakların kurmuş olduğu sistemin karşısında, yeni bir dünya kuracak Müslümanlar nerede?

Hâlbukiİslami olmayan hiçbir ortamda bir Müslümanın bulunmaması lazım. Çünkü bizi sosyal ağlardan, kitle iletişim araçlarından yönlendiriyorlar. Bize kötülükleri normalleştirerek, dünyayı amaç göstererek, rahata konfora alıştırıp Allah’ın rızasından uzaklaştırarak yapıyorlar bunu. Kuran’daki kıssalar daha önce bizi uyarmadı mı? Hz Musa’nın ashabı putperest bir ortamda yetiştiği için fırsat bulunca Samiri’nin yaptığı puta tapmaya başladılar. Rahata alışınca da dediler ki Ey Musa git Rabbinle beraber savaş. Nisa suresi 131’de Allah C.C bize Sizin yaşam tarzınıza uymayan ortamları hemen terk edin demiyor mu? Bizim için üsvetü’l- hasene olan peygamberimiz hiçbir zaman kötü ortamlara katılmamış. Gelin ey Müslümanlar yeniden iman edip din olarak (yaşam tarzı olarak) İslam’ı seçelim. Önce kendimizi sonra dünyayı değiştirelim. Eğer bu kâfirlere bırakırsak dünyayı ne gıda ne de insan bırakacaklar... Selam hidayete tabi olanlara. Selam bu uğurda gayret edenlere .

1 Yorum

  1. Gökhan Bahtiyar

    Şubat 04, 2021 Perşembe 20:14

    Hem fert hem de siyasal(yönetim) bazında hak ve adalet eksenli bir anlayışa ihtiyacımız var. Bunu başarabilirsek, işte o zaman bir şeyler gerçekten değişmeye başlayacak.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.