Mısır bulunduğu coğrafi konumu tarihten gelen köklü medeniyet anlayışı, İslam tarihinde yazdığı destanlar ile hep dikkatleri üzerine çekmiştir. Son yüzyıllarda emperyalizmin dünyaya hâkim olması, Müslümanların dünya sevgisinin artması ile şecaatlerini kaybetmeleri; İslam beldelerinin yağmalanıp İslam devletlerinin önce gerilemesine sonra da yıkılmasına neden oldu. Bu işgallere uğrayan İslam merkezleri arasında ilk dikkatimizi çeken Mısır’dır.

Mısır ki Haçlıları tarih sahnesinden silen, Moğol efsanesini bitiren İslam diyarıdır. Esasında Mısır bir Mücahitler yuvasıdır. Emperyalizm bunu çok iyi bildiği için Mısır’daki İslami bilinci yok etmek amacıyla bütün gücü ile ve her alanda Mısır’a saldırmakta, diğer İslam beldelerindeki oyunlarını Mısır'da daha hızlı bir şekilde uygulamaya çalışmaktadır.

Mısır, son yıllarda sadece “İslamcı hareket” ile “sözde sivil devlet” arasında geçen klasik bir çatışmadan ibaret olmayan, çok daha derin bir kimlik inşa sürecinden geçiyor. Bu süreçte; hem İslami hem de Hristiyan (özellikle Mısır Ortodoks Kilisesi'ne bağlı) referanslar sistematik bir şekilde eritiliyor. Ortaya çıkan tablo, dini ve ahlaki değerlerden bağımsız, modern ama ruhsuz bir insan tipini hedefleyen kültürel bir projenin hayata geçirildiğine dair somut izlenimler sunuyor.

1. Aşama: Kurumsal ve Toplumsal İslam’ın Çözülmesi

2013 sonrası dönemde Sünni İslam’a yönelik doğrudan ve dolaylı müdahaleler hız kazandı:

Binlerce caminin kapatılması veya devlet kontrolüne alınması, nemelazımcı ve cihat şuurundan yoksun Batıni Sufiliğin “zararsız” bir versiyonu olarak öne çıkarılması ve yaygınlaştırılması, İslami hareketlerin sistematik bir şekilde şeytanlaştırılması, El-Ezher’in pasifize edilerek halktan ve ümmetin meselelerinden uzaklaştırılması bu durumun en dikkat çeken yansımalarıdır diyebiliriz.

2. Aşama: Mısır Ortodoks Kilisesi’nin Eriyen Otoritesi

Mısır Ortodoks Kilisesi, İslamcı hareketlere karşı devleti destekleyerek bir güvenlik duvarı kazanacağını düşündü. Ancak zamanla fark etti ki yükselen proje yalnızca İslam’ı değil, Hristiyanlığı da hedef alıyor. Mısır’da genç Kıpti kuşaklar arasında ateizm ve dinden uzaklaşma hızla artıyor. Kilise, artık dini rehberlikte ve manevi temsilcilikte devletin gölgesinde kalıyor Dış kaynaklı Protestan kiliseleri, Ortodoks kilisesi üzerindeki etkisini artırıyor.

3. Aşama: Dinsiz ve Referanssız Yeni Mısır

Yeni inşa edilen toplum modeli, dini inançlardan tamamen arındırılmış bir kültürel yapıyı öngörüyor: LGBT ideolojisi, kürtaj ve cinsiyet değiştirme gibi konular “hak” olarak teşvik ediliyor. Sanatçılar “yeni peygamberler” gibi sunuluyor; dizi ve filmler ahlaki referans haline geliyor Geleneksel din dili küçümseniyor hem İslami hem de Hristiyanî değerler hafife alınıyor.

4. Aşama: Kilisenin Bedel Ödemesi

Mısır Ortodoks Kilisesi, geçmişte İslamcıların yenilgisini bir zafer olarak gördü. Ancak bugün aynı kilise inançsızlığı meşrulaştıran, dini etkisizleştiren bir sistemin gölgesinde otoritesini kaybediyor. Kiliseler sembolik yapılara dönüşüyor; gençler ise kalben çoktan uzaklaşmış durumda.

5. Aşama: Sonuç – Nereye Gidiyoruz?

Bugün Mısır’da yürütülen proje herhangi bir dini değil, tüm dini yapı ve inançları hedef alıyor. Nihai hedef; sistemi sorgulamayan, kimliksiz, değer yoksunu bireylerden oluşan bir toplum inşa etmek. Bu gidişat durdurulmazsa, Mısır ruhunu kaybedecek: Camisiz bir İslam, kalpsiz bir kilise ve vicdansız bir toplum ortaya çıkarılacak.

Son Söz

Mısır’ın kimliğini kurtarmak, sadece siyasi bir mesele değil, derin bir ruhani ve ahlaki direniş meselesidir. İman yeniden canlanmadıkça ne özgürlük gerçek olur ne de gelecek inşa edilir.

Tüm dünyada Batı'nın paganist düşüncesi ile küreselci Yahudi mafyasının BM eliyle ABD desteği ile yapmak istediği dinsiz, kültürsüz, kimliksiz, devletsiz nesil anlayışın hâkim olacağı bir nesil için çalışılıyor.

Bu durum sadece Mısır da değil tüm dünyada böyle. Trump’ın gelmesi ile küreselci şeytanlara verilen birçok fon kesildi. Şu an için bu paganist şeytanlar bir başka şeytan tarafından engellenmekte. Ruhu ve sinirleri alınmış bir İslam dünyası, başı kesilmiş, lideri olmayan, hedefi gayesi olmayan bir İslam toplumu hatta bütün insanlık bir zalimin eli ile rahatlatılmakta. Mısır ve tüm İslam dünyası ancak cihat şuuru ile izzetine, benliğine ulaşacaktır. Cihat; insanla İslam arasına giren her türlü engelin kaldırılması için mücadele etmektir.

Hiç Allah yolunda Cihat edenlerle etmeyen bir olur mu?