editorbet giriş Deneme Bonusu veren siteler editorbet giriş

New York’ta “Müslüman” Başkan Adayı: Zohran Mamdani Gerçekten Kim?

New York’ta “Müslüman” Başkan Adayı: Zohran Mamdani Gerçekten Kim?

Son günlerde Batı medyasında manşetlerden düşmeyen bir isim var: Zohran Mamdani. 33 yaşındaki Mamdani, Amerika’nın en büyük şehri New York’ta Kasım ayında yapılacak belediye başkanlığı seçimlerinde Demokrat Parti’nin adaylığını garantiledi. Üstelik Zohran Mamdani, 4 Haziran’daki ilk Demokrat ön seçim münazarasında New York belediye başkanının İsrail’e yönelik ziyaretlerini zekice sorgulayan çıkışıyla dünya çapında gündem oldu.

Keskin zekâsı ve enerjisiyle dikkat çeken Mamdani, milenyum kuşağının karizmatik politikacı tipini fazlasıyla yansıtıyor. Ancak “fazla Amerikan olmayan” politik duruşları, onu Cumhuriyetçilerin, para babalarının ve Siyonist lobilerin hedef tahtasına oturtmuş durumda. Öte yandan Mamdani’nin özellikle sosyal medyada (Instagram, X ve TikTok’ta 2,5 milyondan fazla yeni takipçi) kazandığı popülerlik, kampanyasının da büyük ölçüde dijital platformlarda yürütülmesine yol açtı.

Ailesi ve Fikri Arka Planı

Zohran, 1991’de, Hint-Ugandalı antiemperyalist entelektüel Prof. Mahmood Mamdani ve Uganda’da tanıştığı Hintli film yönetmeni Mira Nair’in oğlu olarak dünyaya geldi. Prof. Dr. Mahmood Mamdani’nin sömürgecilik karşıtı ve Afrika çalışmaları alanındaki kariyeri, oğlunun dünya görüşünü etkileyecektir.  Daha adından başlayacak olursak, Zohran’ın ikinci adı Kwame, doğrudan Gana’nın ilk cumhurbaşkanı ve sömürgecilik karşıtı mücadelenin simge ismi Kwame Nkrumah’a bir gönderme niteliğinde.

Çocukluk yıllarını babasının ders verdiği Güney Afrika’da geçirdi, sonra New York’a taşındı. Ney York’ta liseyi tamamlayarak Maine eyaletindeki Bowdoin College’da Afrika Çalışmaları okudu.

Zohran’ın Afrika alanında okuması, babasının etkisini yansıtıyor, ancak aktivizmi de öyle.  Zohran, üniversite yıllarında Filistin için Adalet Öğrencileri grubunun (Students for Justice in Palestine) kurucularından biri. BDS hareketinin de hararetli bir savunucusu. Babasının gençliğinde Alabama eyaletinde Mart 1965’te ırkçı politikalara karşı düzenlenen sivil haklar yürüyüşünde tutuklandı.

Baba Mamdani, Üçüncü Dünya sorunlarını çok farklı bakış açılarından inceleyen akademik eserler kaleme almış ve zaman zaman Bernard Lewis ve Samuel Huntington gibi Batılı “medeniyet teorisyenlerini” eleştirir. Eserleri bazen Marksist etkilerini taşıyor ki, ironik olarak bir FBI sorgusu sırasında Karl Marks’in kim olduğunu ironik şekilde öğrenmiş. İşte buna paralel olarak bugün Amerikan Demokratik Sosyalistler üyesi olan Zohran’ın “komünist” olarak damgalanması da buradan pek şaşırtıcı değil. Donald Trump onun için “yüzde yüz komünist bir deli” ifadesini kullandı.

Zohran’ın konut danışmanlığı ve hip-hop sanatçılığı kariyerinden siyasete adım atması, ailesi ve fikir dünyası göz önüne alındığında adeta kaçınılmaz bir yol gibiydi. 2015’te Demokratların seçim kampanyalarında gönüllü olarak sahaya indi, ardından 2020’de New York Eyalet Meclisi’ne seçildi. Öyle ki, 2022 ve 2024 seçimlerinde rakipsiz şekilde yeniden seçildi.

Ne var ki, Müslüman dünyasında “Filistin yanlısı bir Müslüman aday” diye fazla romantize edilen Mamdani’nin İslam’la ilişkisi pek de zannedildiği gibi değil. Zohran, 2019’da kendini X’te “İmamiyye Şii” olarak tanımlamıştı. Ancak kişisel dini pratiği pek bilinmiyor. Babası Mahmood Mamdani’nin The Telegraph’a verdiği röportajda, kendini Müslüman olarak tanımlamasına rağmen bir zamanlarda namaz kılmadığını, oruç tutmadığını ve hatta Kuran okumadığını itiraf etti.

Zohran zaman zaman camilere gidip Müslüman seçmenlerle buluşuyor. Ama öte yandan LGBT ideolojisine tam destek veriyor, cinsiyet kimliği değiştirme tedavilerine kamu fonu sağlanmasını savunuyor. Şubat 2025’te Trump’ın “trans tedavilere kamu desteğini kesen” kararını protesto için Union Square’deki LGBT mitingine katılıp açıkça bu alanda siyaset üretiyor.

Evet, ABD’de anti-Siyonist bir adayın bu kadar güçlü çıkabilmesi elbette önemli. Zohran’ın İsrail’e yönelik çıkışları, Filistin’e desteği, emperyalist merkezleri rahatsız etmesi sevindirici. Bu konularda kendisine başarılar dilemek gerekiyor. Ancak “Müslüman aday” etiketiyle vitrine çıkarılması, hele ki bunu ümmetin zaferi gibi görmek, büyük bir yanılsama olur.


*Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve İdrakpost editöryal politikasını yansıtmayabilir.