editorbet giriş Deneme Bonusu veren siteler editorbet giriş

Sudan’da Hausa ve Berta çatışması: Hausalar Sudan’a nasıl geldi?

Temmuz ayından itibaren Sudan’ın güneydoğusunda yer alan Mavi Nil eyaletinde Hausa ve Berta etnik grupları arasında çatışmalar süregeliyor. Şimdiye kadar, çok sayıda insanların ölümüne sebep olan bu çatışmalar, arazi mülkiyeti ve yerel hâkimiyet meseleleriyle bağlantılandırıldı. Yine de bazı gözlemciler bu olayın şiddetlenmesindeki tek sebep Omar Beşir hükümetinin devrilmesinin ardından Sudan askeri hükümetinin birçok etnik grupları birbirlerine karşı kışkırtma politikasını benimsemesi üzerine olduğunu ifade ediyor. Sudan’daki olayları yakından takip etmeye çalışırken belirtmemiz gerekiyor ki bu yazı çatışmayı tartışmak için değil, Batı Afrika kökenli Hausalar’ın Sudan’a nasıl geldiği sorusunu yanıtlamak içindir. Bu soru, Al Jazeera İngilizce kanalının 19 Temmuz’daki yayınında “Hausaların Sudan’a nasıl geldiği belli değil” şeklinde yer aldı.

Hausa halkı genel olarak Batı Afrika üzerinde, özellikle de Nijerya’nın kuzeybatı bölgesinde, nüfusu çok olan ve etki sahibi bir gruptur. Onların nasıl ve neden o bölgede olduğu ile alakalı çok efsaneler anlatılsa da gerçek budur ki onların birçok nesilleri burada yaşamış, kendi krallıklarını kurmuş ve halkın geneli 15. yüzyıl içinde Müslüman olmuş. Otlak arayışı yüzünden yüzyıllardır Batı Afrika’da dağılmış olan komşuları Fulani halkının aksine Hausalar ağırlıklı olarak yerleşimcilerdir. Fakat nasıl olur da bu etniğin bazı grupları çatışma içinde oldukları Doğu Afrikalı Bertiler’in Sudan’daki komşuları haline geldiler.

Bahsedeceğimiz üzere, Sudan’daki Hausalar ya da Hausa dilini konuşan insanlar, ebeveynleri veya ecdatlarının Sudan’a gelmeleri dini ve sosyal arka planı olan üç olaya bağlıdır.

Hac

Hausa halkının, Sudan güzergâhı kullanarak hac yolculuğunu yapmaya başladığı zaman için kesin bir tarih vermek zor olsa 19. yüzyılın ortalarında Avrupalı işgalcilerin, Batı Afrika Müslümanlarının kullanmakta olduğu diğer güzergahları ele geçirmekle beraber bu güzergahın daha yoğun olarak kullanılmaya başlandığı kesindir. Güzergahtaki bu değişim Timbuktu ve Senegal’dan gelen hacilerin de Hausa beldeleri üzerinden Sudan’a geçmelerine yol açtı. Bu sebeplerin yanında 19. yüzyılda İslam’a olan yönelimin artışıyla Hausalar hacca gitmeye daha istekli oldular. Oysa onların seyahat tarzlarından dolayı Hausa dilini konuşan birçok kişi bir şekilde Sudan’da yerleşti. Zira onlar için hac sadece evden Mekke’ye, Mekke’den eve yapılan yolculuktan ibaret değildi, nihayetinde onları kendi vatanlarından ebediyen alıkoyabilecek bir yolculuktu. Onlar, Maliki mezhebinin müsaade ettiği için bazen hacca giderken bir sürede ders alır veya yolculuklarına devam ettirecekleri para kazanmak için işe başlarlar. Bu kalış bazen evlilik ve yerleşmeye sebep oldu ki, hacca giden bazı Hausalar 20. yüzyılın ortalarına gelene kadar Sudan’ı vatan olarak benimsediler.

Mehdi Hareketi

Müslüman Afrika coğrafyasında yapılan çok yönlü sömürgeci hareketlerinin etkilerinden biri de apokaliptik atmosferinin oluşmasıdır. Sömürgeciliğe karşı yapılan hareketlerinin bazı liderleri kendilerinin mehdi olma hayaline kapıldı. Aralarında öne çıkan isimlerinden biri olan Sudanlı Muhammad Ahmad, Al-Ansar hareketinin öncüsüydü. Onun grubu İslam’i asır saadetteki haliyle yaşatma ümidiyle Sudan’ın Hıdivlik yöneticisine sonrasında da İngiliz sömürge güçlerine karşı mücadele verdiler.

Muhammad Ahmad’ın çağrısına cevaben aralarında Hausa beldelerinden gelen büyük bir kısım dahil olmak üzere bölgeden birçok insan tarafına katıldı. Bu olaydan sonra göç oranları o kadar yükseldi ki o zamanda Kano’nun (Günümüzde kuzey Nijerya’da) Amiri, Muhammad Bello, devletin kurucusu ve büyük alim olan Osman ibn Fodio’nun kızı Meryam Uwar Deji’ye toplu göç hakkında nasihatini paylaşması için mektup yazdı. Mektuba cevaben Maryan Uwar Deji ona göçmenlerin gaflet içinde hareket ettiklerini açıklayan kapsamlı bir mektup yolladı.

Sokoto Devlet’in Düşüşü

20. yüzyılın başlarında, sömürgeci güçler Afrika’nın büyük bir kısmını ele geçirmişti ve hala ayakta durmakta olan yerlerden biri de günümüzde Kuzey Nijerya ve çevresi olarak bilinen topraklarda birleşmiş bir İslam devlet olarak kurulan Sokoto devletidir. 1900 yılında Sokoto’nun sultanı Abdurrahman emperyalistlerin başta “arkadaşça davranma” niyetlerini anladı ve bu nedenle onlarla olan bütün ilişkilerini sona erdirdi. Buna karşılık olarak İngiliz yüksek komiseri Fredrick Lugard, bugünkü Nijerya’nın tamamının üzerine İngilizlerin kesin hakimiyetlerini sağlamak amacıyla Sokoto’ya karşı savaş ilan etti.

Başta güçlü bir direniş göstermesine rağmen 1903 yılında Sokoto güneyden ilerleyen İngiliz güçleri ve kuzey ve doğudan ilerleyen Fransız güçlerine karşı yenilgiye uğradı. O zamanki sultan I. Attahiru İngilizler tarafından öldürüldü. İşgalcilerin hakimiyetinin altında yaşamayı reddeden binlerce insan ise hala İngilizlere karşı mücadele vermekte olan Mehdi hareketine katılmak üzere ölen sultanın oğlu Muhammad Bello Mai Warno ile beraber Sudan’a göç ettiler.

Sonuç

Bu üç olay, günümüzde Hausaların neden Sudan’da bulunduğu sorusunu yanıtlıyor. Bu üç olay Hausa halkının göçünün bir demografik gasp değil, dini ve sosyopolitik faktörlerin sonucu meydana geldiğini bize kanıtlıyor. Dahası bütün bunlar büyük Bilad-ı Sudan içindeki sınırların dini kardeşliğin önündeki engel olmadığına da işaret eder. Ayrıca bunlar Sudanlıların Beytullah yolunda olan bekçiler olarak ne kadar misafirperver olduğunu da gösteriyor. Biz hem temenni hem de dua ederiz ki günümüzde Sudan’da yaşayan Hausa ve Bertis halkının da ecdatlarının dini kardeşliklerinden ibret alarak kendi krizlerini kapsamlı bir şekilde incelerler ve konuyla ilgili olan hiçbir tarafı ötekileştirmeden herkese adil olan sağlam ve kalıcı bir çözüm üretirler.