SİYASET
D -8: Gelişmekte olan 8 Ülke
Ebu Masum Mücahit
D–8 ya da Gelişen Sekiz Ülke; Türkiye, Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Pakistan arasında kalkınma iş birliğine dayalı bir organizasyondur. D-8’in resmi olarak kuruluşu 15 Haziran 1997’de İstanbul’da gerçekleştirilen Devlet/Hükümet Başkanları zirvesinde İstanbul Deklarasyonu ile ilan edilmiştir. Kuruluşun ortaya çıkmasına önderlik eden kişi dönemin başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dır.
D–8’in amaçları; üye devletlerin küresel ekonomideki pozisyonunu güçlendirmek, ticaret ilişkilerinde bu ülkelere yeni imkanlar oluşturmak ve ticareti çeşitlendirmek, uluslararası düzeyde karar alma sürecine katılım sağlamak ve yaşam standardının güçlendirilmesidir. İlk aşamada 8 ülke olarak ortaya çıkan bu yapı orta vadede 20 ülkeyi daha sonra ise 80 ülkeye çatısı altında birleştirmeyi amaçlamaktadır. D-8’de üye her ülkenin bir sorumluluk alanı ve üretimi olacaktır. Bu ülkeler üretimlerini yaparak birbirleri ile ticareti gelişecekler ve Batılı ülkelerin sömürgesine alet olmayacaklardır. Bu ülkelerin görevleri şunlardır:
Endonezya:Yoksullukla mücadele, İnsan kaynağı, Uzay sanayii
İran:Bilim ve Teknoloji,
Malezya:Finans, Bankacılık ve özelleştirme,
Nijerya:Enerji,
Türkiye:Sanayii, Sağlık ve Çevre.
D-8 ülkelerinin birbirleriyle ticaretleri dolar ile değil takas yöntemiyle gerçekleşecek. D8 ülkelerinin 1,1 milyar nüfusu, 3,8 milyar dolar ticaret hacmi bulunmaktadır. Son yıllarda bu ülkelerdeki ticaret hacmi ciddi anlamda büyümektedir.
Erbakan bir konuşmasında D-8 için “20. yüzyılın en önemli olayıdır.” İfadesini kullanmıştır. Pekiyi bu ifadenin alt yapısında yatan gerçekler nelerdir? Öncelikle şunu açıkça ifade etmeliyiz ki Erbakan dünyayı ve Müslüman ülkeleri çok iyi biliyordu. 20. yüzyılın hammadde, Pazar ve sömürü dönemi olduğunu biliyordu. Bu sömürü dönemi 1. Ve 2. Dünya savaşları dönemlerinde ortaya çıkmış ve milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açmıştır. Akabinde -sömürgeci iki ülke- Fransa ve İngiltere’nin başkanlığında bir sömürge sistemi BM kurulmuştur. Dünyada geri kalmış (3. Dünya ülkeleri) olarak değerlendirilen ülkelerin tek işlevi sömürgecilerin hammadede ihtiyacını karşılamaktır. Az gelişmiş olarak sınıflandırılan ülkeler (2. Dünya ülkeleri) ise sömürgecilerin Pazar ihtiyacını karşılamaktadır.
D8 hem insanımızı hem doğal kaynaklarımızı hem de geleceğimizi koruyacak ve sömürgeci ülkelerinin sömürgesine engel olacak bir çalışmadır. Erbakan hoca bunu bildiği için “20 yüzyılın en önemli olayıdır.” demişti. Bu sömürgeciler bizi sömüremediklerinde kendi aralarında birbirlerini yiyeceklerdir. Nitekim bu emperyalistler önemini bildiği için Masonlar ve Rotaryan grupları hemen faaliyete geçmiş ülkelerdeki işbirlikçiler aracılığı ile d-8 oluşumuna katılım sağlayan ülkeleri cezalandırmışlardır.
Bu cezalandırılmadan en fazla Türkiye ve Necmettin Erbakan’ın öncülüğünü yaptığı Millî görüş hareketi etkilenmiştir. Emperyalist güçler “Sen kurulu sisteme Musa, İsa ve İbrahim gibi karşı çıkıyorsun, o zaman cezalandırılacaksın.” diyerek ellerinden gelen her şeyi bu yapılanmaları ve liderlerini yok etmek için sarf etmişlerdir. Erbakan döneminde (1997) Türkiye devleti Cumhuiyet döneminin en büyük reel kalkınma hızına ulaşmıştır. Emekli, Memur, işçi ve birçok çalışan için en fazla maaş artırımı bu dönemde olmuştur. Buna rağmen yanlış yönlendirilen halk çeşitli algı operasyonları ile halk sokaklarda gösteriler yapmış, Millî Görüş hareketi ikiye bölünmüştür. Bu gelişmelerden sonra büyük bir kitle hareketten ayrılmış ve Batıcıların yanında yer alanlar ülkede iktidara getirilmiştir.
İkinci dünya savaşından sonra ABD dünyanın en önemli ticaret merkezi olmuştur. ABD’nin arkasındaki güç ise İngiltere’dir. İngiltere’nin karşısında duramayan Fransa bile ticari bir birlik olamamış, onun için AB’yi kurmak için çalışmış ve dolar karşısında Euro’nun ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Müslüman halkların emperyalist güçlerin her alandaki sömürgeci faaliyetlerine karşı alternatif bir çözüm üretmeleri gerekiyordu. Necmettin Erbakan esasında bu durumun başından beri farkında olduğu için D-8’i kurmuştur.
Foto: Kuruluşunda üye ülklerinin liderleri
AB’nin bir NATO’su olmadığı için ABD ve İngiltere karşısında var olamamıştır. Erbakan’a göre çözüm için sadece D-8 yeterli değildi. Bunun yanında bir de Müslümanların bir savunma paktı olmalı idi Fakat D-8 bir başlangıç idi. D-8 sayesinde her ülke kalkınacak, ülkeler arasında teknolojik iş birliği yapılacak ve Batılı güçler hiçbir Müslüman ülkenin maddi ve manevi değerlerine saldırı yapamayacaktı.
D-8 sadece ekonomik bir birlik değil onun dışında İnsanlığın hak ve hürriyetinin yaşandığı ülkelerin inşa ettiği bir birliktelik olacaktı. D-8 ülkeleri geniş bir coğrafi alanı kapsıyor. Bu ülkeler büyük bir nüfusa sahip ve hammadde potansiyeli olan ülkelerdir. D-8’in bayrağında yer alan 6 yıldız bu oluşumun sadece ekonomik kaygılarla kurulmadığını ifade etmektedir. Bu vesileyle D-8 İn amaçları şu şekilde özetleyebiliriz.
1. Savaş değil barış,
2. Çatışma değil diyalog,
3. Çifte standart değil Adalet,
4. Üstünlük değil Eşitlik,
5. Sömürge değil Özgürlük,
6. Baskı ve tahakküm değil İnsan hakları ve Hürriyet.
D-8’ler kurulmuş ama tam faaliyete geçememiştir. Oluşumun kuruluşundan günümüze kadar 25 yıllık bir süre geçmesine rağmen hareket amaçları doğrultusunda harekete geçirilememiştir. Uzun yıllardır bakanlık düzeyinde bile toplantılara katılamamıştır.
Bugün dünyada adaletsizlik çok yüksek düzeydedir. Dünya gelirinin büyük bir kısmı iki ülkede, iki ailede toplanmış durumdadır. Ama zalimlerin en büyük destekçileri yine mazlumlardır. Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. Allah’a ve dinine daha fazla önem vermedikten sonra Firavunlar’ın adaletine mahkûm olmaktan hiçbir zaman kurtulamayacağız. Fakat şunu unutmayalım ki; Zafer İnananlarındır ve Zafer yakındır.
Henüz yorum yapılmamış.